KADINHANI
KADINHANI
İlçe.
Kadınhanı ilçesi; Orta Anadolu
Bölgesi’nin Konya Bölümü’nde konumlanmaktadır. İdari olarak Konya iline bağlı
olup, il merkezinin 58 km kuzeybatısındadır. Konya-Afyonkarahisar devlet
karayolu kenarındaki ilçe, tarih boyunca ticaret yolları üzerinde yer aldığı
için sürekli önemini korumuştur.
İlçe; doğusunda Sarayönü, batısında
Ilgın, kuzeyinde Yunak, güneyinde ise Derbent ve Selçuklu ilçeleriyle komşudur.
Kuzey-güney istikametinde ince uzun bir alana sahip ilçenin, doğu-batı
genişliği 18-30 km arasında değişirken, kuzey-güney doğrultulu uzanışı ise 80
km civarındadır. Kadınhanı’nın yüzölçümü kaymakamlık verilerine göre 2.166 km²,
DİE, 1998 verilerine göre ise 1.127 km²’dir. İlçe idari olarak 1 bucak, 4
kasaba ve 37 köyden meydana gelmektedir.
I. COĞRAFYASI
A. Fiziki Coğrafya
Yer Şekilleri
Kadınhanı yüzey şekilleri bakımından
genel olarak sade bir görünüme sahip olmakla birlikte, kuzey ve güney kesimleri
daha engebeli bir özellik gösterir. Rakımı 1.128 m olan ilçenin iç kesimleri
ise ovalıktır. İlçenin en yüksek ve dağlık kesimleri güneydeki Sultan Dağları
bünyesindeki alanlardır. İlçenin en yüksek noktasını, bu dağ sırası içerisinde
bulunan Aydalçatağı Tepesi (2.058 m) oluşturur. Bunu Arıtaşı (1.753 m), Dellal (1.515
m), Kartal (1.392 m) ve Dede (1.382 m) tepeleri takip eder. Bu tepelerin
özelliği ise ilçenin sınırlarını çiziyor olmalarıdır. Dolayısıyla ilçenin kuzey
ve güney sınırları fiziki sınır özelliğindedir.
İlçede Paleozoik jeolojik zamandan
Kuaterner’e kadar geçen devirlere ait çok çeşitli formasyonlar bulunmaktadır. İlçe
ve çevresinde en yaygın olan ana litolojik birimler, Paleozoik ve Neojen yaşlı kalkerlerden
oluşmaktadır. Yine sahada Miosen-Pliosen yaşlı karasal çökelleri ve göl
kireçtaşları geniş yer kaplamaktadır.
İlçede dikkati çeken jeomorfolojik
unsurlardan ovalık alanlar, plato sahaları ile aşınım yüzeyleri ve dağlık
alanlardır. Sahada karst ve flüvyal topografyaya ait birimler de görülmektedir.
İlçenin kuzey ve güney bölgesinde bulunan dağlık alanların yükseltileri 1.100-2.000
m arasında değişmektedir. Bu dağlık kütlelerin temellerinde Paleozoik yaşlı
şistler, kuvarsitler ve Permiyen yaşlı metamorfik kayaçlardan oluşan mermerler
bulunmaktadır. Bu alanda yer yer volkanizmanın etkileri görülmekte, bunun
göstergesi olarak da saha içerisinde bulunan kurşun ve bakır yataklarının
varlığı gösterilmektedir.
Alp-Himalaya dağ sistemini ile Tersiyer
sonunda oluşan kıvrım dağları sahada doğu-batı doğrultulu uzanmış olup, bu
dağlar dış kuvvetlerin etkisiyle zamanla aşınmış ve günümüzdeki görünümüne
ulaşmıştır. Miyosen Devri, yaklaşık olarak bütün Anadolu’da geniş bir
peneplenin oluştuğu bir dönem olup, Kadınhanı Ovası da bu dönemin önemli
alanlarından birini oluşturmaktadır.
Kadınhanı Ovası: İsmini aldığı
ilçe sınırları içerisinde olup, kuzey ve güneyden dağlık unsurlarla
sınırlandırılmıştır. Ovanın oluşumu; Alt-Orta Miosen’de peneplen (yontukdüz)
olan ülke/bölge; Oligosen’de dış kuvvetlerin etkisine sahne olmuş ve aşınım
yüzeyleri oluşmuştur. Neojen’de göl safhasını geçen bölge daha sonraki dönemlerde
Alp Orojenezi’nden etkilenmiş ve akarsuların taşıdığı malzemelerin bu alanı
doldurmasıyla oluşmuştur. Bu bölgenin belli başlı akarsuları (Yeniçıktı, Suçıktı
ve Bostanlık dereleri) tarafından hafifçe yarılarak bu ovalık alan meydana
getirilmiştir. Eğim değeri % 15 civarında olan bu ovalık alanda kuru ve sulu
tarım faaliyetler yapılmaktadır.
İklim
İlçe, bulunduğu bölge itibari ile
karasal iklim kuşağındadır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar
yağışlıdır. Konya Meteoroloji İşleri Bölge Müdürlüğünden alınan verilere göre
yıllık sıcaklık ortalaması 10, 8º C’dir. Karasallık ve yükseltisi sebebiyle Kadınhanı’nda
kış aylarında don olayı görülmektedir. Sahanın güneyinde ve kuzeyinde bulunan
dağlık sahalar bir kalkan görevi görerek denizsellik etkisinin iç kesimlere
kadar sokulmasını engellemiştir.
Sahada yıllık ortalama yağış miktarı 438,4
mm olup kuzeye doğru gidildikçe yağış miktarı azalmaktadır. En yağışlı mevsim
ilkbahar, ay olarak nisan, en az yağış düşen mevsim yaz ve ay olarak ise ağustostur.
Yağış miktarının ilkbahar mevsiminde fazla olmasının sebebi halk arasında kırkikindi
yağışları olarak bilinen konveksiyonel yağışlardır. Bu yağışlar genellikle
sağanak şeklindedir. İlçede etkili olan hâkim rüzgâr yönü ise batı sektörlü
olup en çok güneybatı ve kuzeybatıdır.
Hidrografya
İlçenin başlıca hidrolojik unsurlarını
akarsular, kaynaklar, yeraltı suları ve göletler oluşturmaktadır. İlçede
mevsimlik ve boyları kısa, küçük dereler görülmektedir. İlçe kuzey ve güneyden
dağlarla çevrili olduğu için kapalı havza özelliği göstermektedir. Bölgenin ve
ilçenin en önemli akarsuları; Kestel, Yeniçıktı, Çaldere, Kökez, Suçıktı, Bostanlık,
Kolukısa ve Çubuk dereleridir. Bu derelerin rejimleri düzensizdir. Bu alandaki
akarsuların beslenme kaynağı eriyen kar suları, yağmur suları ve yeraltı
sularıdır. Sahada yağışın azlığı, beslenme yetersizliği gibi sebeplerden dolayı
DSİ tarafından yeraltı kuyuları açılmış, ayrıca sulama amacıyla bazı göletler
yapılmıştır. Bunlar; Beykavağı, Osmancık ve Topkaya göletleridir.
Toprak
İlçede görülen başlıca toprak tipleri; kırmızı-kahverengi,
kahverengi, kırmızı kestane renkli, alüvyal ve kolüvyal topraklardır. İlçenin
orta ve doğu kesiminde kırmızı-kahverengi topraklar; batı kesiminde kahverengi
topraklar; güneyindeki dağlık kesimlerde kırmızı kestane renkli topraklar
yaygındır. Bu topraklar dağlık kesim hariç, genelde kuru tarıma ayrılmış
vaziyettedir.
Bitki Örtüsü
Kadınhanı ilçesi, İran-Turan ve Akdeniz
fitocoğrafik bölgeleri arasında geçiş kuşağında yer almasına rağmen, ilçede
daha çok İran-Turan etkisi görülmektedir. İlçenin bitki örtüsünün Orta Anadolu
Bölgesi’nde olduğu gibi kısa boylu, gövdeleri odunsu olmayan, ot toplulukları
ve dikenli-dikensiz soğanlı ve yumrulu bitkilerden oluşan step formasyonları görülmektedir.
Geven, peygamber çiçeği, kekik, çoban yastığı ve sığır kuyrukları step
formasyonu içerisinde yer almaktadır. Step (bozkır) bitki örtüsünün tahrip
edildiği yerlerde ise antropojen bozkırlara rastlanır. Bitki örtüsü yükseltiye
bağlı olarak step, bozuk orman ve orman formasyonları şeklinde sıralanmaktadır.
Yükseklere doğru çıkıldıkça (1.200-1.800 m) karaçam ve ardıçlara rastlanılmakta;
1.400-1.500 m arasında bozuk orman formasyonunun bulunduğu alanda pamuk otu, meşe,
bodur ardıç, dağ muşmulası ve kuşburnu gibi türler de bulunmaktadır.
B. Beşeri Coğrafya
Nüfus
Eski bir yerleşim alanı olan Kadınhanı
ilçe merkezi, ticaret yolları üzerinde bulunduğundan her dönem belli bir nüfusa
sahip olmuştur. Hicri 1288 (M 1871) tarihli Konya Vilayet Salnamesi’ne
göre Kadınhanı, Saideli adıyla Konya sancağına bağlı bir nahiyedir ve o tarihte
burada 1.025 hanede 3.761 kişi yaşamaktadır. Aynı tarihte Saideli’nin, 8
köyüyle birlikte genel nüfusu 2.017 hanede 7.054 kişidir. Bu verilere göre hane
halkı büyüklüğü 3-5 kişidir.
Bağlı köyleri ise: Osmancık 27 hane, 125
nüfus; Göğez 38 hane, 95 nüfus; günümüzde ilçe olan Sarayini (Sarayönü) 132
hane, 416 nüfus, Ladik 225 hane, 771 nüfus, Atlantı 366 hane, 1.116 nüfus; Gözlü
90 hane, 217 nüfus; Kolukısa 90 hane, 263 nüfus; Yenicekaya 20 hane, 90 nüfus
olarak kaydedilmiştir.
1892 yılı kayıtlarında ise Kadınhanı’na
bağlı köy sayısı 20’dir. Bu köyler ile hane ve nüfus sayıları şu şekildedir: Ertuğrul
hane 32, nüfus 160, Atlantı 278/1378, Çeşmelizebir 64/311, Kuyuluzebir 24/102, Sarayini
210/1.066, Osmancık 114/710, Kolukısa 147/846, Kökez 39/188, Gözlü 120/747, Kestel
32/178, Ladik 280/1.089, Mahmudiye 148/722, Mehdili 10/50, Mesudiye 29/116, Şahviran
69/343, Eşme 87/349, Mecidiye 70/303, Yığar 20/86, Yenicekaya 57/341, Sarıca 65/341.
İlçe nüfusunda dönem dönem büyük
dalgalanmalar görülmektedir. Mesela Osmanlı Devleti’nde Fatih Sultan Mehmet
zamanında yöre halkının bir kısmının göç ettirildiği, nüfusunun azaldığı, daha
sonraki dönemlerde ise bölgeye farklı aşiretlerin göç ettiği/ettirildiği
dolayısıyla nüfusta değişiklik olduğu bilinmektedir. Ayrıca XVIII. yüzyılda
Osmanlı Devleti genelinde olduğu gibi iç huzursuzluk ve sıkıntılardan dolayı
halk yine göç etmiştir. Lale Devrinde ise bölgenin yeniden canlanması için
dönemin valisi tarafından buradan ayrılan ahali yeniden o bölgeye
gönderilmiştir. 1914 yılında Kadınhanı’nın ilçe olması; civardaki kasaba ve
köylerin buraya bağlanmasına ve nüfusun artmasına sebep olmuştur. Cumhuriyet Döneminde
de bu dalgalanma devam etmiştir. Bunun sebebi komşu ilçelerle olan münasebetlerdir.
Mesela 1926, 1955 ve 1959 yıllarında Kadınhanı ve komşu ilçelerin idari
statülerinin değişmesi hem ilçe sınırlarının hem de nüfusun değişmesine yol
açmıştır.
Bunlar; 1926 yılında idari olarak
Yeniceoba nahiyesi ve 25 köyün Kadınhanı’ndan alınarak Cihanbeyli ilçesine
bağlanması, 1955 yılında daha önce Cihanbeyli ilçesine bağlı olan Atlantı ve
Başkuyu kasabaları Kadınhanı’na bağlanması ve 1959 yılında ise Sarayönü’nün
ilçe statüsüne kavuşturularak Kadınhanı’ndan ayrılmasıdır.
1927 yılında yapılan Cumhuriyet Döneminin
ilk nüfus sayımında ilçe merkez nüfusu 13.906, ilçe toplam nüfusu 22.533 kişi
olarak tespit edilmiştir. 1955’te toplam nüfus 36.848 kişi, 1975’te 34.591 kişi
1990’da 45.168 kişidir. 2011 yılı TUİK verilerine göre de ilçe merkezi nüfusu 13.298,
köy ve kasaba nüfusu 20.361, ilçe toplam nüfusu ise 33.659 kişidir. Nüfusun %
40’ı ilçe merkezinde geri kalan kısmı ise belde ve köylerde yaşamaktadır. İlçede
göç olayı çok yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. İlçede kadın nüfus daima (savaş
dönemleri hariç) erkek nüfustan fazla olmuştur. Bu da bize ilçede göç olayının
ne kadar yoğun olduğunu göstermektedir.
Yerleşme
Kadınhanı tarih boyunca önemli bir
yerleşme alanı olmuştur. Bunun sebebi ilkçağlardan günümüze kadar hep anayollar
üzerinde yer almasıdır. Bu yollar özellikle ticaret amaçlı (İpek ve Kral Yolu)
kullanılmış olmakla birlikte, hem askerî, hem de hac yolu olarak kullanılmıştır.
İlçe Roma Döneminden günümüze kadar
birçok uygarlığı topraklarında ağırlamıştır. Klasik Roma Döneminde “Pira”
adıyla anılan ilçenin en parlak dönemi Konya’nın Selçuklu Devleti’nin başkenti
olduğu döneme tekabül eder.
İlçenin nüvesini Raziye Hatun’un 1223
yılında yaptırdığı han oluşturmuş ve yerleşmeler han etrafında 1256 yılından
itibaren gelişmeye başlamıştır. Türkiye Selçukluları Döneminde “Saideli” adı
ile anılan bu ilçe, Karamanoğulları Devrinde vilayet merkezi olarak idare
edilmiştir. Karamanoğulları Beyliği ile Osmanlı Devleti arasında farklı
tarihlerde hâkimiyet kavgasına sahne olan ilçe, son olarak 1467 yılında Osmanlı
Devleti’nin hâkimiyetine girmiştir.
1871 Konya Vilayet Salnamesi’nde
Konya merkez sancağına bağlı “Saidili” ismiyle kayıtlı nahiye statüsünde olan
Kadınhanı’na 8 köy bağlıdır.
1880 yılında belediye teşkilatı kurulmuş;
1892 yılı kayıtlarında ise Kadınhanı’na bağlı köy sayısı 20 olarak verilmiştir.
1914 yılında “Saideli” adıyla ilçe yapıldıktan
sonra İnevi, Yeniceoba, Sülüklü, Altınekin ve Sarayönü bucakları ile köyleri buraya
bağlanmıştır.
1926 yılında idari olarak buraya bağlı
Yeniceoba nahiyesi ve 25 köyün, ilçe statüsüne kavuşan Cihanbeyli (İnevi hahiyesi)’ye
bağlanmasıyla ilçe büyük bir nüfus değişmesi yaşamıştır.
Saidili (Saideli) olan ilçenin adı 1935
yılında “Kadınhanı” olarak değiştirilmiştir.
İlçenin eski adının Saideli olmasının
sebebi olarak pek çok kaynakta bu bölgenin savaşta üstün başarılar gösteren Sait
Paşa’ya arpalık olarak verilmesi gösterilmektedir. Kadınhanı ismi ise Raziye
Hatun’un yaptırmış olduğu handan dolayıdır.
1959 yılında Sarayönü’nün ilçe olmasıyla
idari sınırları ve nüfusu yeniden değişmiştir. Günümüzde Kadınhanı idari olarak;
1 bucak, 4 kasaba ve 37 köyden meydana gelmektedir.
Tarihin izlerini hâlâ taşıyan ilçede
özellikle Beykavağı köyündeki kale kalıntıları ve Demiroluk köyündeki
Romalılara ait tarihî eser kalıntıları büyük öneme sahiptir.
İlçenin farklı bir özelliği de Malazgirt
Zaferi’nden sonra Oğuz ve Afşar boyları başta olmak üzere pek çok Türk boyuna
iskan alanı olmasıdır. Çeşitli sebeplerle nüfusu azalan ilçenin mahalle ve
köylerine 1889-90 yıllarında Rumeli ve Kafkasya muhacirlerinin yerleştirildiği
bilinmektedir. Aslında Kadınhanı’nın köylerinin, bir kısmı Osmanlı Devleti
zamanında dışardan gelen göçlerle, bir kısmı daha önce yayla olarak kullanılan
yerlerin büyüyerek köye dönüşmesi, bir kısmı da Cumhuriyet Döneminde bazı
yerlerin yerleşmeye açılmasıyla oluşmuştur.
Pek çok araştırmacı ve seyyahın
anlattığı Kadınhanı, Konya’ya ulaşmadan önce uğranılan ve konaklanılan bir
merkezdir.
Düz bir sahaya kurulan Kadınhanı’nın yerleşme
alanlarına bakıldığında genel olarak ova tabanı ve plato yüzeyleri yerleşme
için tercih edilmiştir. Ova yerleşmelerinin fazla olmasının sebebi, halkın
geçim kaynağının tarım olmasından dolayı, tarım arazileri ve su kaynaklarına
yakın olma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Plato yüzeyi yerleşmelerinin ana
sebebi ise halkın tarımın yanı sıra hayvancılıkla (büyükbaş) uğraşmasından
ileri gelmektedir. İlçede dağ yamacında 6, vadi yamacında 1, ova tabanında 16, vadi
tabanında 18 yerleşme mevcuttur.
Kadınhanı ilçesinde; toplam 37 köy
yerleşmesi (4’ü belediye örgütlü olmak üzere), 20 yayla, 13 ağıl ve 6 çiftlik
yerleşmesi bulunmaktadır. Atlantı (2.891 kişi), Başkuyu (839 kişi), Kolukısa (2.700
kişi) ve Osmancık (3.015 kişi) belediye teşkilatına sahip, Kurthasanlı ise bucak
merkezi durumundadır.
İlçede genellikle ovada yer alan
yaylalar mera hayvancılığı için kullanılmaktadır. Sarıkaya köyü en çok yaylası
olan köydür.
İlçede, köy ve köy altı yerleşmelerinin
çoğunda tabii çevrenin özelliklerini taşıyan kerpiç ve tek katlı evlere
rastlanılmaktadır. Günümüzde TOKİ tarafından yapılan konutlarla beraber tuğla
ve betonarme kullanımının yaygınlaştığı ilçe merkezinde kent yerleşimi hızlı
bir şekilde ilerlemektedir.
V. KÜLTÜR VE EĞİTİM
İlçe genelinde okuma yazma oranı % 98’e
ulaşmıştır. Eğitim konusunda yöre halkına ve öğrencilere büyük teşvikler
verilip, kurslar açılmaktadır. Kadınhanı’nda modern bir yapıya sahip halk
kütüphanesi de bulunmaktadır. Kadınhanı’nda faal durumda olan 31 ilköğretim
okulu, 6 lise ve 1 yüksekokul vardır.
2011 verilerine göre yaklaşık 450
öğretmenin görev yaptığı ilçede, yaklaşık 7.500 öğrenci eğitim görmüştür. 1993-1994
eğitim-öğretim yılından beri faal olan Kadınhanı Meslek Yüksek Okulu ise ilçeyi
eğitim, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden olumlu etkilemiştir. Meslek yüksek okulunda
2011-2012 eğitim öğretim yılında 1.559 öğrenci eğitim görmüştür.
Sağlık
Sağlıkla ilgili önemli bir problemin
bulunmadığı ilçede, bir hayırsever tarafından yaptırılan 34 yataklı devlet
hastanesi bulunmaktadır. Hastane bünyesinde B tipi 112 Acil Servis’in yanı sıra
pek çok branşta doktor görev yapmaktadır. İlçede Aile ve Toplum Sağlığı Merkezi
ile bu merkeze bağlı 9 sağlık evi vardır.
VI. TURİZM
İlçede ilkçağlardan kalma çok sayıda höyük
ile Roma, Selçuklu ve Osmanlılardan kalma pek çok tarihî kalıntı bulunmaktadır.
Büyük ve Küçük Şahören, Taş, Çeşmecik, Osmancık, Karatepe, İmircik, Gümüşlük, Cihangir
Tepe ve Kökez ilçedeki belli başlı höyüklerdir. Bunun yanı sıra Paleozoik Çağda
barınma amaçlı kullanılmış olan mağaralar (Saçıkara, Örnekköy ve Yağlıca mağaraları
ile Kızılkuyu kuyusu) bulunmaktadır. Ayrıca Beykavağı köyü tabii
güzellikleriyle halkın rağbet ettiği mesireliklere sahiptir. Rekreasyon alanı
olarak kullanılan bu yörenin resmi adı “Kestel Orman Tabiat Parkı”dır.
DSİ IV. Bölge Müdürlüğü tarafından
hizmete açılan Beykavağı Göleti’nin de bulunduğu park, tamamen ormanlık bir
alandır. 425 ha alana sahip bu parkta karaçam, ardıç, sistus (iğdin) ve ahlat
ağaçları bulunmaktadır. Yaban hayatı bakımından da önemli olan bu yöre, bölge
için ekoturizm potansiyeline sahiptir.
Yöreye özgü mahallî yemekler ve kaşık
oyunu ilçenin kültür hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle ramazan
ayında daha çok tercih edilen “Kadınhanı tahinli pidesi” oldukça meşhurdur.
Ancak, bütün bu coğrafi, tarihî ve
turistik değerlerin tanıtımı yapılmadığı için ilçede turizm gelişmemiştir. Alt
yapının tamamlanıp, ilçenin yeterli tanıtımının yapılması, ilçe turizminin
gelişmesini sağlayacaktır.
Ulaşım
Sahanın genel olarak sade bir yapı
göstermesi sebebiyle ulaşımla ilgili ciddi bir problem yaşanmamaktadır. Kadınhanı;
Konya-Afyonkarahisar karayolu üzerinde yer aldığı için ulaşıma elverişli bir
konumu bulunmaktadır. Bu yol, Akdeniz Bölgesi’nden gelen malların Eskişehir, Bursa
ve İstanbul’a ulaştıran yol güzergâhı üzerinde bulunduğundan, dinlenme tesisi sayısı
mevcudunu artırmış, dolayısıyla ticareti canlandırmıştır. Ayrıca ilçe merkezine
10 km uzaklıktaki Kurthasanlı yerleşim merkezinden demiryolu geçmekte, bu
alandan Afyon, Kütahya, Eskişehir, Bilecik, Kocaeli, İstanbul, Karaman, Adana
ve Gaziantep illerine Mavi Tren, Meram ve Toros Ekspresi gibi seferlerle ulaşım
sağlanabilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA:
Aydın, 2007; Keser, 1987; KVS, 1288/1871;
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, DİE/TÜİK, Kadınhanı Belediyesi 2011,
Konya İl Tarım Müdürlüğü 2009 verileri; Kadınhanı Kaymakamlığı Brifing Raporu
(2012).
ABDURRAHMAN DİNÇ
İdari Durum
Cumhuriyet Dönemi
Kadınhanı Kaymakamları
Kadınhanı 1223 yılında Selçuklu Sultan Hatunlarından Raziye
Sultan’ın yaptırdığı Kervansarayın çevresinde kurulmuştur. Daha sonra
Karamanoğulları zamanında İl merkezi olmuştur.Osmanlılar zamanında eşkiyalık
hareketleri gibi sebeplerle nüfusunda azalma görülür ve Saideli nahiyesi olarak
yönetildi. H.1330 (M:1914) yılında kaza merkezi olmuştur. 1939 yılında ise adı
Kadınhanı olarak değiştirilmiştir.
Kadınhanı’nın idari yapı olarak 9 Mahallesi,4 Kasabası ve 37 köyü
bulunmaktadır.
1987 yılından beri Hükümet Konağı’nın 2. Katında hizmet
verilmektedir. Kaymakamlık bünyesinde Vakıf Hizmetleri yanında Kadınhanı’nın merkez,
köy ve Kasabalarında yaşayan vatandaşlarına daha etkili hizmetler götürmek maksadıyla
kurulan Hizmet Birliği mevcuttur. Müstakil Sivil Savunma Memurluğu kadrosu
bulunmadığından Sivil Savunma İşleri de Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından
yürütülmektedir.
Kadınhanı’nın ilçe oluşundan bu yana görev yapan Kaymakamlar ve görev yılları
aşağıya çıkarılmıştır;
Saadettin ULUOĞLU(Koloğlu) 1926-1936
Sait KOÇAK 1936-1939
Hayri BİNGÖL 1939-1941
Halit ERGENEKON 1941-1944
Kani DEPREM 1944-1947
Reşat YÜCEL
1947-1952
Ali DEMİRTÜRK
1952-1953
Naci EKŞİOĞLU 1953-1954
Hilmi DAĞCIOĞLU
1954-1955
Yahya Saip ÜN
1955-1956
Hayrettin GÜNDÜZ
1956-1957
Ferit HOCAOĞLU
1957-1957
Nurettin ALAGÖK
1957-1958
Ahmet İskender SALT 1958-1959
Cafer EROĞLU
1959-1960
İsmail DOKUZOĞLU 1960-1961
Yurdagül ÖNAL
1961-1962
H.Hüseyin UZUN 1962-1963
Ömer HALİLOĞLU
1963-1965
İlhan ÖZTÜRK
1965-1967
T.Fikret SAYGILI
1967-1968
Kurtuluş ŞİŞMANTÜRK 1968-1969
Yusuf GÖKSU
1969-1970
Haydar ÖZGÜN
1970-1972
İ.Kemal ÖNAL
1972-1974
R.Ali UÇARCI 1974-1975
Osman BAŞYURT 1975-1979
D.Ahmet SET 1979-1979
Yılmaz YOLCU
1979-1982
A.Ali BARIŞ 1982-1983
Ruhi KULAN 1983-1985
Mesut ESER 1985-1985
Ziya COŞKUN 1985-1987
N.Mehmet HAMURCU
1988-1989
Muzaffer ÖZTÜRK
1989-1992
Mustafa GÜLER
1992-1996
Şükrü YILDIRIM 1996-2001
Seddar YAVUZ
2001-2004
Ekrem İNCİ 2004- 2008
Tayfur ELBASAN
2008-2011
Osman ALTIN 2011-
Kadınhanı’nın Kasabaları
Başkuyu
Atlantı
Osmancık
Kolukısa
Kadınhanı’nın Köyleri
Afşarlı,Alabağ, Bakırpınar,
Bayramlı, Beykavağı, Bulgurpınarı, Çeşmecik, Çubuk, Demiroluk, Hacımehmetli, Hacıoflazlar,
Hacıpırlı, Kabacalı, Kamışlıözü, Karahisarlı, Karakurtlu, Karayürüklü, Karasevinç, Kızılkuyu, Konurören, Kökez, Köylütolu,
Kurthasanlı, Küçükkuyu, Mahmudiye, Meydanlı,
Örnekköy, Piralı, Pusat, Saçıkara, Sarıkaya, Söğütözü, Şahören, Tosunoğlu,Yağlıca,
Yaylakaya
BEKİR ŞAHİN
KADINHANI HALK KÜLTÜRÜ
Y
Konya merkeze yakınlığıyla
bilinen Kadınhanı, Selçuklu medeniyetinin izlerini bugünlere taşır. İlçede Türk
kültürünün bütün özellikleri, yerele özgü âdet, gelenek ve görenekleriyle canlı
bir şekilde yaşamaktadır. Kadınhanı’nda özellikle geleneklerine bağlılık
noktasında bir hassasiyet göze çarpar. Bu noktada ilçe halkı geleneklerinden
kolay vazgeçmeyecek kadar örfüne, âdetine bağlıdır. Bu folklor araştırıcıları
için aslında bulunmaz bir fırsattır.
Çok köklü ve zengin bir kültüre
sahip olan ülkemizin her köşesi farklı kültürel özellikler taşımaktadır. Bu
kültürel zenginliğe sahip olan yerlerden biri de Kadınhanı olup burada ilçeye
dair gözlem ve derlemelerimize dayanan tespitlere yer verilecektir.
İlçede; doğumdan askerliğe,
evlenme âdetlerinden ölüme kadar insan hayatını kuşatan önemli evreler üzerine
çok çeşitli uygulamalar gelişmiş ve yaşatılarak bugünlere gelmiştir. Örneğin,
bir çocuk doğduğu vakit adının verilmesi hususunda hâlâ özenle dikkat edilen
unsurlardan biri, dedenin ya da ninenin adının verilmesi hususudur. Askere
gönderme zamanında geçmişten günümüze gelen gelenekler çerçevesinde askere
gidecek genç, akrabaları tarafından yemeğe davet edilir. Şimdilerde bu âdet,
gencin evinde müzikli eğlenceyle birleşmiş durumdadır.
Kadınhanı’nda evlendirilecek
gençler için geleneksel yöntemlerin başında gelen görücü usulüyle evlilik hâlâ
ön planda tutulmaktadır. Elbette diğer evlilik çeşitlileri de yok değildir. Yakın
zamanlara kadar kısmen hâlâ devam eden, evlenen gençlerin babasının evinde
birlikte oturması (yaşaması), hiç olmazsa bir müddet, düşünülen hususlardan
biridir. Bazı evlerde hâlâ kayınbabasının, ya da büyük kayınlarının yanında
konuşmayan, yemek yemeyen gelinleri de görebilirsiniz.
Kadınhanı kültürünün bir başka özelliği
de düğünlerde görülen kültürel uygulamalardır. İlçede düğünün büyük bir bölümü
ve hatta ilçe halkının tabiriyle ağır tarafı oğlan evinde cereyan eder. Elbette
kız evi de kendine göre tanıdıklarını, akrabalarını düğünlerine çağıracaktır;
ancak oğlan evi, düğün için, etraflıca bir davetiye listesine göre düğün
hazırlıklarına girişir. İlçede düğünler düğün salonu gibi kapalı mekanlarda,
kız evi ile oğlan evinin bir arada bulunduğu ve birkaç saate sığdırılan zaman
dilimlerinde gerçekleşmez. Düğünler genellikle çarşamba, perşembe ya da bazı
düğünlerde cuma gününden başlar, pazar günü saat 10.00 ya da 11.00 civarında
gelinin oğlan evine konvoyla getirilmesiyle son bulur. Ayıca bey ekmeği denilen pazar akşamları bey katmadan önce yakınların birlikte
yemek yediği ve damadı dua ile gerdeğe kattıkları bir yemek de icra edilir. Düğünün
başlangıç gününden cumartesi gününe kadar oğlan evi daha önceden davetiye
bıraktığı misafirlerini, ayrıca “Akşam çorbaya buyurun.” şeklinde her gün
yemeğe davet eder. Cumartesi düğünün en kalabalık olduğu gündür. Kadınhanı’nda
ayrıca düğün yemeklerine de özel önem verilir. Yemekler usta aşçılar tarafından
yapıldığı gibi, bütün düğünlerde de yemekler tek tip ve aynı sıra ile servis
edilir. Örneğin bir düğünde, yemek masasına ikram edilen yemekler şunlardır ve
sıra ile masaya getirilir: Toyga çorbası,
üzeri etli pirinç pilavı, su böreği, ekmek kadayıfı, bamya çorbası,
bulur pilavı.
Kadınhanı kültürünün en önemli özelliklerinden
biri de cenaze ve taziye merasimleridir. İlçe merkezinin nüfus açısından küçük
olması, dışarıdan fazla göç almaması ve dolayısıyla ilçe halkının hemen
birçoğunun birbirini tanıması, ölüm olayları karşısında ayrı bir hassasiyeti
doğurmuştur. Kadınhanı’nda bir cenaze olduğu zaman yakından ya da uzaktan
tanıyan ve işi olmayan herkesin cenazenin toprağa verilmesi merasimine
katıldığı görülür. Aslında bu olay cenaze sahiplerinin acılarının
paylaşılmasına katkı sağlarken, Kadınhanı halkının da bu olayda birleştiği
görülür. Cenaze evine acıları taze iken komşular ve yakınlar tarafından
yemekler getirilir. Cenaze sahipleri acılarının hafiflemesiyle birlikte etrafa
helva ve ekmek dağıtırlar.
Kadınhanı ve ilçe sakinlerinin
üzerinde yine hassasiyetle durdukları bir başka kültürel özellik ise Türkçenin
ilçede aldığı ağız özelliğidir. k sesinin g sesine dönüşmesi bir çok kelimede
görülen bir özelliktir. Örneğin Konya yerine Gonya, komşu yerine gomşu
denilmesi gibi. İlçe ağzının bir başka özelliği ise fiillerin şimdiki zaman hâlinin
ağızlarda aldığı farklılıktır. Geliyoruz, okuyoruz gibi kullanımlar ilçe
ağzında geliyiriz/geliyriz/gelîriz, okuyruz/okuyruz/okûruz şeklini alır; hatta
ilçe halkı bu durumun farkında olarak Konya’da ya da ilçe dışında dildeki bu
ağız özelliğini şöyle özetler: Geliyiriz (gelîriz), gidiyiriz (gidîriz), sizi
evde bulamıyrık. Elbette birçok yörede olduğu gibi ilçe ağzında mahalli kelime
ve deyimler de vardır. Örneğin, aşene (mutfak), cukcuk (sürahi), ilbiz
(örümcek), punare (baca), devre takılmış kürek sapı gibi durmak (bir işe
hakkıyla kendini vermemek, iğreti durmak), küçük deñlik etmek (küçük görmek),
öğretme akıllı olmak (her söylenene çabuk kanmak), tir gütmek (başkalarına açık
vermemek), il ar gütmek (başkalarını hesaba katarak yanlış yapmamak).
Elbette geleneklerine sıkı sıkıya
bağlı, özgün Türk kültürünün canlı olarak yaşandığı Kadınhanı’nda örf, âdet ve
gelenekler canlı olarak yaşamaktadır; ancak burada öne çıkanlara kısaca
değinilmiştir.
Kaynak
Sinan Gönen, Kadınhanı Halk Kültürü ve Folkloru, Konya 2001 (yayımlanmamış
lisans tezi).
KADINHANI
BASIN TARİHİ
Kadınhanı’nda ilk
gazete 1975 yılında Kadınhanı Postası adıyla çıkar. Ömrü çok kısa olur. Aradan
uzun zaman geçtikten sonra Kadınhanı Güncel, Kadınhanı Sözcü, Kadınhanı’n da 8.
Gün, Haber Kadınhanı gazeteleri çıkar.
Kadınhanı Güncel:
Kadınhanı Güncel
Gazetesi Kadınhanı’nda çıkan en uzun ömürlü gazetedir.
01 05 2006 Tarihinden
beri yayın hayatına haftalık gazete olarak devam etmektedir. Gazetenin Kurucusu
Mehmet Aladağ, İmtiyaz sahibi Murat Canıtez, Yazı işleri müdürü Murat
Aladağ’dır Dizgi ve baskı Kadınhanı’nda İkbal Ofset matbaasında yapılmaktadır.
Gazetede; Halil
Özcan, Sinan Gönen Arif Behiç Özcan’ın köşe Yazıları yayınlanmakta, Aziz
Büyükbayram’ın da şiirleri yer almaktadır. Ayrıca Kadınhanı ile ilgili
haberlere ve zaman zaman da dizi yazılarına yer verilmektedir.
Kadınhanı Sözcü:
Kadınhanı Sözcü
Gazetesi Kadınhanı’nda çıkan uzun ömürlü gazetelerden biridir.
31.01.2008 Tarihinde
çıkmaya başlar. Gazetenin sahibi Yalçın Dinç, Yazı işleri müdürü Fevzi
Dinç’tir. Dizgi ve baskı Kadınhanı’nda yapılmaktadır.
Yalçın Dinç, Fevzi Dinç Ali Fuat Coşkun tarafından köşe
yazıları yazmaktadır.
Şehir tarihi,
ilçenin tabi güzellikleriyle ilgili yazılar, şiirler, eleştirilerin ve ilçeyle
ilgili haberlerin yer aldığı gazete haftalık olarak yayın hayatına devam
etmektedir.
Kadınhanı’nın da 8.
Gün:
Kadınhanı’nın da 8.
Gün Gazetesi 19.07.1993 Tarihinde yayın hayatına haftalık gazete olarak
başlamıştır. Gazetenin İmtiyaz sahibi; Mustafa Ceven’dir. Yazı İşleri
Müdürlüğünü Enver Mut yürütmüştür. Dizgi ve baskı Konya’da Arı Ofset tarafından
renkli olarak yapılmıştır.
Gazetede; Mustafa
Ceven, Dr. Vedat Erkul, Avukat Mustafa Özyörükoğlu köşe yazıları yazmıştır.
Kadınhanı ile ilgili haberlerin ve yazıların yer aldığı gazete 1994 tarihinde
yayın hayatına son vermiştir.
Haber Kadınhanı:
Haber Kadınhanı gazetesi 13.
08 2009 Tarihinden beri yayın hayatına haftalık gazete olarak devam etmektedir.
Gazetenin Yönetim Kurulu Başkanı; Ramazan Kaya, İmtiyaz sahibi Murat Gündüz,
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü; Ramazan Kaya, Genel Yayın Yönetmeni; Hakan
Küçüktaşçı’dır. Baskısı Seda matbaasında renkli olarak yapılmaktadır.
Gazetede; Kadınhanı
ile ilgili haberlerin yanında ulusal ve bölgesel haberler de yer almaktadır.
Zaman zaman Aziz Büyükbayram’ın şiirleri yer almaktadır.
Yorumlar