CİLT SANATI İLE İLGİLİ TERİMLER




Atlama şiraze               : Formaya dikilmeyerek yalnız yapıştırılmış olan şiraze. Bunlar süs niteliğinde olup, formaya di­kilen şiraze kadar sağlam olmadığından makbul değildir.
Baskı kalıbı                  : Kitap kaplarına kabartmalı süsler basmakta kullanılan kalıp.
Başlık                           : Yazmalarda ilk sayfanın üst başına yapılan süslemeli levhalara verilen ad; serlevha da denir.
Bıçkı                             : Mücellitlerin meşin traş etmekte kullandıkları balta şeklinde âlet.
Cendere                       : Ciltlenecek kitap dikildikten sonra dibinin yapıştırılması için mengene olarak kullanılan, tahta­dan, iki ucu vidalı âletin adı.
Cilbend                        : Yazma kitap ciltlerinin muhafazası için kullanılan kutu; yazı ve resim konulmak üzere bir kena­rından bezle yapıştırılmış iki mukavvadan ibaret kapaklara da cilbend denir.
Defter                           : Eskiden cilt yerine kullanılan bir terim. Birçok kâğıdın birbirine bağlı olarak bulunduğu mec­mua demektir.
Deri traşlamak            : Ciltçilikte kullanılan derinin, traş bıçağı ile iste­nildiği kadar inceltilmesi işlemine denir.
Ezme yaldız                 : Tezhip ve cilt işlerinde kullanılan bir nevi sulu yaldız. Zamkı Arabî su içinde eritilip, bu suyla gereği kadar altın varak ezilir; elde edilen macun birkaç defa yıkanır. Jelatinli su ile karıştırılarak fırça ile sürülür.
Gıldırgıç                       : Mücellit terimlerindendir. Kitaplar ciltlenirken kenarlarını kesmeye yarayan rende biçiminde âletin adıdır.
Istampa baskılı cilt      : Soğuk ıstampa, üzerine modelin kazındığı bir demir levha kızdırıldıktan sonra derinin üstüne bastırılır. Bu ıstampa modeli meşin üzerine bir altın yaprakla bastırılarak yaldızlı cilt elde edilir.
İstinsah                         : Nüshasını çıkarmak, kopya etmek. Eskiden müellifin yazdığı ya da hazırladığı kitabı elle çoğalt­mak işlemi.
Kabartma şemse         : Eski ciltlerde kapak süsleme motifi şemsenin ka­bartmalı olanına verilen ad. Böyle olmayanlara yazma şemse denirdi.
Karga                           : Miklebin Türkçe adı.
Kozak                           : Andlaşmalar, name-i hümâyunlar ve önemli emirlerin konulduğu mahfazanın adıdır.
Kürrase                        : Yazma kitapların, sekiz sayfadan meydana gelen
Mahat                           : Mücellit terimlerindendir. Mukat; kapakla sırt arasındaki açıklık.
Malizme                       : Eskiden, yirmi sayfadan ibaret cüz yerine kullanılan bir terimdir.
Mecmua                       : Yazma ya da eski basma kitaplarda birden çok eserin yer aldığı cilt bütünü.
Mecmuatü'r-resail       : Risaleler mecmuası.
Muşta                           : Baskı âleti.
Müstensih                    : İstinsah eden, kitabın nüshasını çıkaran kimse.
Nevregân                     : Mücellitlerin mukavva ve deri oymakta kullandıkları âletin adı. Eğri ve ağzı keskin olan bu bı­çağın ucuyla katı' da yapılırdı.
Nokta Demiri               : Mücellit terimi. Noktalar üzerine vurulan demirin adıdır, bununla cilt üzerine noktalar yapılır.
Okra                             : Ciltte kullanılan derilerde kurt yeniklerinden meydana gelen izlere denilir.
Pah                               : Mücellitlerin kullandıkları derilerin ırasından çıkan parçalara verilen ad.
Pâhını almak               : Traş edilen derilerin kalan pürtüklerini temizlemek, deriyi bir defa daha inceltmek.
Parşömen                     : Mısır'dan papirüs alamayan Bergamalıların koyun, keçi ve özellikle dana derisinden yaptıkları bir tür yazı kâğıdı.
Rig                                : Rıh; mürekkeple yazılan yazıyı kurutmakta kullanılan tozun adıdır.
Rubu'                           : Büyük boy kâğıdın dörde bölünmesiyle meydana getirilen eski yazma kitaplara verilen ad.
Sakal                            : Mücellit ve müzehhiplerin altın varakları tutmak ve yapıştırmak için kullandıkları, seyrek tüylü ge­nişçe fırça.
Sırmakeş                      : Gümüşü haddeden geçirerek sırma çeken sanatkâr.
Sıvama şemse               : Zemini altınla kaplanmış olan kitap kaplarının üzerindeki altın şemse.
Tahrir çekmek            : Satırlar arasına yapılan yaldız süslemelerin etra­fına ve yazı çevresine mürekkep ve fırça ile çizgi çekmek.
Teber                            : Ucu sivri demir. Ciltçilikte altın yaldız üzerine tarama süs yapmakta kullanılır.
Tek göbek                    : Yalnızca ortasına şemse yapılmış ciltlere verilen ad.
Teker                            : Ciltçilikte, kapların üstüne yekşah yapmak için kullanılan âletin adı. Yekşah demiri de denir. Et­rafında ufak dişleri bulunan saat çarkına benzer madenî bir dairedir. Yaldızın üstünde yürütülün­ce noktalar oluşur.
Telatin                          : Bir çeşit sağlam ve yumuşak sahtiyan olup, kendine özgü hoş bir kokusu olduğu söylenir.
Tenekâr                       : Mukavva yapılırken, kabı kurttan korumak için kolaya katılan bir madde, boraks.
Torba                           : Ciltçilik terimi. Kitap kaplan taşlanırken derinin yapıştırılmasından önce, kitabın üzerine iki taraflı konulup uç tarafı kitabın kalınlığına göre yapıştırılan kâğıdın adıdır.
Varak                           : Yazma eserlerdeki her bir yaprak. Ön yüzü (a), arka yüzü (b) olarak numaralanır, (la, 3b v.b.)
Veziri                            : Yazma eserlerin dört köşe ve kare biçimlilerine verilen ad. Bu kitaplar çoğunlukla küçük boylu olur.
Zencirek                       : Cilüerde kapak kenarlarına iki çizgi arasında altın yaldızla yapılan zincirleme süslü suya verilen ad.
KAYNAK: Mine ESİNER ÖZEN,Türk Cilt Sanatı,İstanbul 2017








Yorumlar

Popüler Yayınlar