FERHUNİYE MAHALLESİNİN EN YAŞLI TANIĞI MUSTAFA BÜYÜKSELÇUK İLE SOHBET
FERHUNİYE
MAHALLESİNİN EN YAŞLI TANIĞI MUSTAFA BÜYÜKSELÇUK İLE SOHBET
BEKİR ŞAHİN
Sizi
tanıyabilir miyiz?
İsmim Mustafa , lakabımız Tekkelioğulları
diye bilinir.
1934 de lakaplar kaldırılıp soy
isimler verildiği zaman kökümüzü araştırıp Büyükselçuk olsun denildi. Babam sağ
idi , soyadımız Büyükselçuk oldu.
Doğum tarihim Mektep
tastiknamemde 1327yazılı. Babam Konya
isyanından 10 sene evvel doğdun derdi. Yunan harbinden sonra Konya’da 3 okul
açıldı. Akif Paşa, Darû’l fünun. Konya Lisesi’nin yapılışını
hatırlarım. Sülüs yazıyla Daru’l Muallimin diye kitabe vardı. Mevlâna
Müzesi’nin yakınında 1928’de okuldan çıktım. 100 yaşını geçtim. Dedemin adı
Cebeci Hacı Mustafa Efendi, kardeşi de Omar Efendi idi. Babam 5 yaşında iken
dedem ölmüş. Anamın adı Hacı Saliha idi. Adı gibi Saliha idi
Hangi
mahallede oturdunuz, eski mahalenizi anlata bilir misiniz?
Ferhuniye mahallesinde yaşadık.
Konya tarihî bir şehir. Osmanlı yıkıldı Cumhuriyet kuruldu. Babam askere gitti.
Süttekkesinin üstü kara örtü idi. 14-15 yaşlarından itibaren damın karını ben
kürüdüm. 30-35 yaşına kadar devam etti. Süttekkesine sütü
olmayan emzikli anneler gelip ziyaret eder su götürürler sütlerinin
çoğalacağına inanırlardı.
Beşarebey Mescidini de camii
olması için müracaat ettik. Müftülük izin verdi. Cuma kılınmaya başlandı.
Alâeddin Camii Cumhuriyetin ilk
yıllarında askeriyenin deposuydu. Sonra askeriye çıktı. Bu-ranın tamiratı yapıldı. Tekrar camii görevi görmeye
başladı.
Üç önemli komşumuz vardı. Deli
Osmanlar, Hacı Siyidin Ali Ağa, bir de bakkal vardı. Bunlar mahalleyi devamlı
temiz tutarlardı. Tekkeci Sülalesinden bir ben kaldım, hepsi öldü.
Diğer komşularımızdan biride
Alanyalı Mustafa Efendi idi. Kendisi hiç vaaz etmezdi. Bütün hocalar ona hürmet
ederdi. Oğlu Rüştü Özal DP döneminde iki dönem Belediye Başkanlığı yaptı. Konya’dan mebus oldu. İhtilalden sonra
İmar ve İskân Bakanı oldu.
Mahallemizin Muhtarları:Ali
Uslu’dan önce Derelinin Arif, Halil
Efendi vardı. Sebzeci idi. Erigin Mehmet Ağa da uzun süre muhtarlık yaptı.
Konya’da iki karakol vardı.
Biri Köprübaşı diğeri Feridiye. 4-5 mahalleye bir bekçi verirlerdi. Onlar
gezer, dolaşırlar, düdük çalarlardı. Dört mahalleye bir bekçi düşerdi. O zaman
130 mahalle vardı.
Bekçi Hasan, bir gün köşe
başında kandile yağ damlatır, tak tak kapı çalar. Babam kapıyı açar.
-Ağamın selamı var, oğlanı
karakola götüreceğim.
-Ne hayır?
-Ben bilmem bana öyle söyledi. Babam
kapımızı örter, gelir. Nereye oturacağını bilemez.
Evin hanımı: -Ne oldu yav.
Neden bunaldın adam yorgunluğum kendime yetiyor, söyleyiver.
Yemek zehir oldu. Sabah olunca
giyinip, kuşatnıp doğru karakola gittik.
-Selamün aleyküm
-Buyur Ali Usta-
-Sağol Komiser Efendi.
-Hasan kahve yap
Bekçi kahve yapar. Baba
gider, Bekçi Hasan çocuğu arkaya alır.
Karakolda gözdağı verilir.
Meğer bu hareket desti kırılmadan tedbir almakmış.
Ferhuniye
Mahallesi adı nerden geliyor?
Adının nerden geldiğini bilmiyorum.
Bizim oturduğumuz yerde Sakahane Mescidi vardi. Günindi tarafı Fuarın ortasına
doğru Ferhuniye Mahallesi idi.
Bu
Mahallede komşularınız kimlerdi?
Tekkeciler, Hacılar, Hocalar
sülaleleri vardı. Mehmedin İdrisi, Cebeci Mehmet, Hacı Siyidin Ali. Bizim
aileye Tekkeciler denirdi. Dedem burada bulunan Süttekesinin mütevellisi imiş. Adı Araplardan gelme Cebecilerden gelir.
Beyşehir’in Öşürü buraya gelir imiş. Süttekesinin vakfı imiş. Her an sütlü
çorbalar pişer, Kur’an okunur. Dış taraftaki demirli kısım mescit idi. Bugün
Belediyenin mehteranın kullandığı bina babamın emmisinin evi idi. Orayı yaptırınca ora mütevelli imiş. 1925’te
tamir edilmiş. Omar dede derdik. Vakıf bağı vardı oranın geliri buraya
harcanırdı, sonra satıldı. Ramazanda öğlenleri yemek yemezlerdi. Ferhuniye’de
iki Rum komşumuz vardı. Buradan tehcirle giderlerken sanat eseri bir sandık
getirdi, Anam parasız almam dedi. Hdiye
olsun diye yalvarınca anam almam dedi. Sokağa atamam, götüremeyeceğim size
hatıramız olsun dedi. Anam zorla 150 kuruş para verdi. Rum konşularmız üzülerek
Konya’dan ayrıldılar.
Süt
tekkesi’nin yanındaki fırın ne zaman yapıldı? Yazarlar Birliği evi kimindi?
Fırın yeni. Şimdiki Mevlana
çarşısın orada tarihi olarak bilinen fırın yıkılıp buraya taşındı. Hikaye biraz
uzun ve komik.
Yarlar Birliği Evine gelince;
bu ev Kara Irzaların evi idi. Sonradan satın aldı. Meramlı idi. Köklerine
Fadikler derler idi. Onlar 3 kardeşlerdi. Onların en büyüğü Yemen’de kaldı.
Fadik Seyyit Mehmed’in babası kendisi marangozdu. Süslü püslü ev yaptı. Bosna
Hersek Konsolosluğunun oturduğu ev Hasip dedemin evi idi. 40 sene sabah
namazını türbede kılmış. Onlardan biri manifaturacı idi. Hacı Siyidin Ali
vardı. Onun yanında tekke vardı (Aya Bakan Tekkesi). Çocukluğumda gece fener
yandığını biliriz. Orayı yıktılar sonra göstermelik bir kulübe yaptılar.
Teşekkür
ederim.
.
Yorumlar