FERHUNİYE MAHALLESİ
Tarihi bir mahalle.
Konya’nın en eski mahallelerindendir. Selçuklu ilçesine bağlıdır. Devri Cedit mahallesi, Tarla mahallesi, Yenişehir mahallesi ve Alâeddin bulvarı ile çevrilidir. Mahalle sınırları zamanla çeşitli değişikliklere uğramıştır. Mahallenin en eski adının Sakahane mahallesi olduğu tahmin edilmektedir. 1966-67 (?) yıllarında mahallenin büyük bir kısmı belediye tarafından fuar alanı için kamulaştırılmıştır. Kamulaştırılan binaların çoğu yıkılmış, sadece tescil edilerek koruma altına alınan üç sivil mimarlık örneği ile mahallenin önemli tarihi yapıları korunmuştur. Bu nedenle de halk arasında Yıkık mahalle olarak da bilinmektedir.
Alâeddin bulvarında 1960 yıllarda yapılan Konya Adliyesi de 2007 yılında yıkılarak Karatay ilçesindeki yeni binasına taşınmıştır. Sonradan yıkılan; Emek Sineması, Belediye Lojmanları, Altunel Sitesi ise geçmişte bu mahallenin önemli mekânları idi. Bu çalışmalarla mahallenin büyük bir kısmı kamusal alan haline gelmiştir. Bugün geçici olarak şehir içi belediye otobüslerinin terminali olarak kullanılan bu alanın Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi kent meydanı yapılarak yeniden düzenlenmesi planlanmaktadır.
Mahallenin diğer büyük bir bölümünü ise son yıllarda yeniden düzenlenerek açılan Konya Kültür Parkı kaplamaktadır. Eski Fuar alanı olan bu arazinin merkezinde Dede Bahçesi yer almaktadır. Dede Bahçesi bir ahşap konağı, havuzu ve ağaçlı parkıyla Osmanlı'nın son ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında şehir halkı için bir gezi ve eğlence yeri olarak ün kazanmıştır. Gül ve güvercin yarışmalarına sahne olmuştur.
Dede Bahçesi olan arazi, 17. yüzyılın ortalarında Konya eşrafından Şeyh Hasan Efendi tarafından satın alınarak bahçenin ilk düzenlemesi yapılmış, Mevlana Dergâhı Şeyhi II. Bostan Çelebi’ye armağan edilmiştir. Böylece “Dede Bahçesi” adını alan bu bahçe, uzun yıllar Mevlevî Dedeleri tarafından yazlık bahçe olarak kullanılmış ve Konya’ya gelen yabancı misafirler yaz aylarında burada ağırlanmıştır. 19. yüzyılın sonlarına doğru Dede Bahçesi’ne Abdülvahit Çelebi tarafından bir köşk ve havuz yaptırılmıştır. Köşk daha sonraları yıktırılmış, havuz ise günümüze kadar gelebilmiştir. Yıktırılan bu köşk son düzenlemelerde eski fotoğraflarına göre yeniden inşa edilmiştir. Mevlevilerin uzun yıllar boyunca havuzun etrafında meclisler kurduğu, sema ayinleri tertip ettiği Dede Bahçesi, 1926 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasıyla önceleri hazineye daha sonra da belediyenin mülkiyetine geçmiştir. Belediye bahçeyi yeniden düzenlemiş, 200-250 yaşındaki anıt ağaçların yanına yeni fidanlar dikmiş, ayrıca Konya park ve bahçelerinin fidan gereksinimini karşılamak üzere fidanlıklar kurmuştur. Bahçeye kuş türlerinden bazılarını içine alan küçük bir hayvanat bahçesi, tenis kortları ve dans pisti yaptırmıştır. Sonradan bu hayvanat bahçesi, dans pisti ve tenis kortları kaldırılmıştır.
Günümüzde Dede Bahçesi halka açık aile çay bahçesi olarak hizmet vermektedir. Konya Kültür Parkı Dede Bahçesi’nin yanı sıra yeni yapılan Konya İl Halk Kütüphanesi’ni ve 637/1239 tarihli Tacül Vezir Türbe ve Zaviyesini de içine almaktadır.
Mahallenin en önemli yapılarından biri Beşarebey Mescididir. Kitabesine göre 1219 yılında I.Keykâvus İbn Keyhüsrev’in hükümdarlığı zamanında Ahurbeyi Zeynü’d-din Beşare tarafından yapılmıştır. Ayrıca Hacıkaymak Mescidi, Şazibey Ak Camii, Şifahane ( Sakahane) Mescidi ve Süt Tekkesi Mescidi mahallede bulunan diğer ibadethanelerdir.
Kanuni dönemi İl Yazıcı Defterleri’ne göre mahalle o devirde oniki nefer ve sekiz haneden oluşmaktadır. III. Murat zamanı 992/1584 yılı tahrir defterlerinde mahallenin mükellef sayısı 35 olarak gösterilmiştir.
Mahallede 11 adet çeşme ve bir adet de şadırvan bulunmaktadır. Tescil edilerek koruma altına alınan üç sivil mimarlık örneği ise; şu an Bosna-Hersek Fahri Konsolosluğu olarak kullanılan Abdullah Dede evi, Yazarlar Birliği olarak kullanılan ve Yazarlar Birliği Evi olarak tescil edilen Marangoz Kara Rıza’nın evi ve Konya Büyükşehir Belediyesi Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Takımı Bando Şefliği tarafından kullanılan Süt Tekkesi’nin hariciyesi olan evdir.
Mahallede günümüze ulaşan tarihi-mimari eserlerden biri de halk arasında Süt tekkesi olarak bilinen Keykavus Kızı Türbesi’dir. Bu türbe Başara Bey Mescidi’nin yakınındadır. II. Keykavus’un kızı Hand Fatma Hatun, adı ve ölüm yılını tespit edemediğimiz annesi için türbe olarak yaptırmıştır. Bu türbe vakfiyelerde, vakıf tedavül kayıtlarında ve arşiv vesikalarında Ferhuniye, Hatuniye, Keykavus Kızı, Hand Fatma Hatun, Fatma Hatun Türbesi şekillerinde adlandırılmaktadır. Bu türbenin yapıldığı yer ise meşhur Selçuk Müneccimi Esirü’d-din’in evidir. Türbenin yakınında bulunan diğer bir türbe ise halk arasındaki adı ile “Aya Bakan Dede” Türbesi’dir. Asli özelliğini tamamen yitiren, sonradan yeniden yaptırılan bu Türbe, kanaatimizce Selçuk Müneccimi Esirü’d-din’in Türbesi olabilir. Mahalle halkı tarafından Karatay Medresesi’nin kapalı iç avlusundaki havuzun bu zat tarafından astronomi çalışmalarında kullanıldığı da anlatılmaktadır.
Süt tekkesi Konyamızın sınanmış yerlerinden biri olarak da ün yapmıştır. Süt Tekkesi’nin karşısındaki çeşmeden alınan suya türbede her daim bulunan tuzun karıştırılarak sütü kesilen annelere dua ile şifa niyetine içirildiği mahallenin eski sakinleri tarafından anlatılmaktadır.
Konyalı, bu mahalleye ve türbeye niçin Ferhuniye denildiğinin anlaşılamadığını ifade etmektedir. Bir arşiv kaydında Ferhunde’nin Fatma Hatun’un bir vasfı veyahut başka bir adı gibi gösterildiğini, H.992-m.1584 yılında yapılan Konya yazımında ve h.970 m.1562 tarihli bir Konya Şer’i Sicili’nde de bu mahallenin adının Ferhuniye Mahallesi olarak geçmekte olduğunu ve 21 erkek ve mükellef bulunduğu yazılı olduğunu belirtmektedir. KONYALI’nın bu konudaki görüşlerini Hurufat defterlerindeki belgeler de doğrulamaktadır. Mahalle adının ‘Ferhunde’ kelimesinin halk ağzında Ferhuniyye olduğu kanaati hâkimdir.
Günümüzde büyük bir kısmı kamusal alan olarak kullanılan ve mesken sayısının giderek azaldığı, ticari kullanımının arttığı mahalle özellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminde şehrin önemli mahallelerinden biri idi. Konya Darüşşifası da bu mahalle de idi. Selçuklu devrinin ileri gelenlerinin ve hatta rivayetlere göre Sultan Cem’in bahçesi bile bu mahallede idi. Beşarebey Mescidinin önünden geçen yol etrafında çok sayıda büyük bir kısmı toprak damlı Konya evleri bulunmakta idi. Mahalle halkı birbirlerini çok iyi tanımakta hatta Beşarebey Mescidinin önünden geçerek mahallenin ortasından geçen yoldan geçerek şehre ve çarşıya inecek diğer mahallelerin sakinlerinin önceden haber gönderip mahalleden öyle geçtikleri anlatılmaktadır.
Konya’nın yerlisi olan günümüzde bu mahallede ikamet edeni kalmayan ailelerin bazılarının lakapları ise şöyledir: Tekkeciler, Hocalar, Dedeler, Kınacılar, Çebiçler, Külahçılar, Hacı Seyyidler, Gazezler, İğciler, Kabakçılar, Bıçakçılar, Yorgancılar, Obalar, Hambal Mehmetler, Ak Mehmetler, Yeğenler, Cemil Hocalar, Çontular, …
Hafızalarda yer etmiş şahsiyetlerinden bazıları ise; Tıp-tıp Hasan Hüseyin, Duzcu’nun Emine, Bilecik Köyünden Bağdatlı Ali TEKİN Efendi, Arabacı Tevfik (Tıyfık), Merdiven Mehmet Ağa, Haffaf Efendinin bakıcısı Hanım Ahmet Ağa, Kadın Nene, Kasap Kazım, …
Ferhuniye Mahallesi Deniz seviyesinden 1024 metre yüksektedir. Coğrafi konumu 37.876030 enlem ve 32.490108 boylamlar arasındadır.
Bekir Şahin- Serdar Ceylan
BİBLİYOGRAFYA
KHD (1178/1764),1/12b
KŞS,(1102/1691), 36/35
Konyalı, Konya Tarihi (2007), s.184.
M.Ali Uz, Bekir Şahin "Şer'iye Sicillerinde 16. ve 19. Yüzyıllar Arasında Konya'da Mahallelerde Adları", Yeni İpek Yolu / Özel Sayı VII, Aralık 2004, 35-51
Kaynak Kişiler: Mustafa BÜYÜKSELÇUK ( 1906, Süt Tekkesinin mütevellisi olan, Tekkeciler sülalesinden) 11/02/2001 tarihinde yapılan görüşme.
Ali USLU (Mahalle Muhtarı, 1942) 18/03/2011 tarihinde yapılan görüşme.
Mustafa Özçelik, 1937 04/05/2011 tarihinde yapılan görüşme
Yorumlar