MEMLEKET TOPLANTISI
MEMLEKET TOPLANTISI
Ahilikte; memleketin her yerindeki esnaf ve sanatkarların,
yılın belli bir gününde düzenlenen eğlencelere katılması bir gelenek idi.
İstanbul' da bu eğlenceler daha kalabalık ve parlak törenlerle yapılırdı. Bu
eğlencelerde hiç bir mesleki konu ele alınmaz, yalnız kahya ve kahyabaşı bütün
esnafa öğütte bulunurdu. Her zümrenin bir sancağı bir de alemdarı vardı. Bu
sancakta alış-verişi ve iş hayatını öven ayet ve hadislerin yanında, o zümrenin
alameti de bulunurdu. Genel eğlencelerde bu bayraklar da merasim yerine
götürülür ve her zümre toplu olarak giderdi. Bazı durumlarda olağanüstü
toplantılar da yapılabilirdi. Resmi makamlarca halkın tahammülünün üstünde bir
vergi konduğu veya kahyalar kurulunun kesinlik kazanan kararlarının uygulanmansa
engel olunduğu zaman ya da esnaf arasında olağan yöntemlere aykırı bir işlem
yapıldığında kahyalar kurulu toplanıp, her esnafın üstatlarından üçer kişi
davet ederek durumu incelerdi. Fikir birliği sağlanırsa Kahyabaşı ile öteki iki
kahya ve iki üstad şer’i ye hakimine ve en büyük hükümet yetkilisine
yollarlardı. Hükümetle anlaşma olursa toplantıya son verilir, uyuşulamazsa
ertesi gün "memleket toplantısı" yapılırdı.
Bu toplantıda kâhyalar ve bütün
üstadlar, memleketin ileri gelenleri, bilginleri, zenginleri, ilân yoluyla
çağrılır. Hâkim ve müftiye de davetçi gider. Müfti gelir hâkim gelmezse,
kâhyalar kurulu başkanı, toplantı nedenini, esnaf toplantısının kararının
hükûmetin cevabını ve uzlaşmaya çalışıldığı halde hükûmetin yanaşmadığını
açıklar ve halkoyuna başvurur. Eğer toplantıya katılanlar kâhyalar kurulunun
kararının beğenirse, bilginler başkanı “Reis ül- Ulemâ” kürsüye çıkarak
“küçüklüğümüze merhamet ve şefkat, büyüğümüze saygı gösterip ululamayanlar
bizden değildir” anlamındaki Peygamberin sözünü okuduktan, Padişaha itaat ve
sadakat gereğini açıkladıktan sonra kasabadaki hükûmet temsilcisinin zulmüne
karşı susmanın şeriata uygun olmadığını bildirir. Hükûmet mümessili durumunu
değiştirmezse Padişaha şikâyet edileceğini açıklanır.
Kaynakça:
Neşet
Çağatay, Bir Türk Kurumu Olan Ahilik,
Ankara 1997, s.152.;
Fahri Solak, Ahilik Kuruluşu,
İlkeleri Ve Fonksiyonları, İstanbul 2010,s.17
Bekir ŞAHİN
Yorumlar