AHİLİK
BEKİR ŞAHİN
Ahilik İsmiyle Dr. Yusuf Ekinci
tarafından Ahilik üzerine yapılan çalışmada tarihi, dinî, eğitim ve ekonomik
boyutlarıyla inceleme yapılmıştır. Bu geniş hacimli Ahilik isimli eser; Önsöz,
giriş ve altı bölümden meydana gelir. Kitap 2012 yılında yazarı tarafından
eleştirileri ve önerileri değerlendirmek suretiyle onikinci baskısını yapılmıştır.
Toplam 515 sayfalık bir eserdir. Bu çalışmanın müstakil bir de kaynakçası bulunmaktadır.
Kaynaklar metin içinde verilmiştir. Yazar bu yeni baskıda kitabı yeniden düzenlediğini,
önerileri ve eleştirileri değerlendirdiğini söyleterek “Ahîlık ve Ahî birliklerini günümüzle fazla ilişkilendirmeye çalıştım”
demektedir.” Ahîlik isimli eserini kaleme almaktaki amacını giriş bölümünde
açıklamıştır. Bu bölümde Ahiliğin vizyon
ve misyonundan da genişçe söz edilmektedir.
İlk bölüme,
Ahîlik kavramını açıklayarak başlayan yazar; Değişim karşısında ahilik, ahîlik
ve toplum, ekonomi, ahîlerin hayatında ekonominin yeri, üretim, tüketim,
emek-değer, rekabet konularına değinerek ahilikte ideal insan portresini çizilir.
Yine bu bölümde günümüz görgü kuralları ile ahîlerin görgü kulalarını yaşamdan
örnekler vererek karşılaştırılır. Yemek yemekten su içmeye, konuşma tarzından
giyim kuşam tarzına, alış-veriş adabından hasta,taziye, ziyaretlerine varıncaya
kadar hayatın her parçasından bahseder. Ahi Evran’ın, hayatı, yaşam tarzı,
şahsiyeti ve inancı üzerinde durulur. Günümüzde ahiliğe bakış tarzını: “Yirminci yüzyılın sonlarından itibaren ekonomi,
eğitim ve yönetim alanlarında beliren yeni eğilimlerin ahilik düşüncesine
yaklaşma” olarak değerlendirilir. Ahiliğin
ahlak, edep, sanat, dürüstlük
anlayışından, ince zevk ve nüktelerinden sahneler sunularak bu bölüm
sonlandırılır.
İkinci bölümde;
ahilik birliklerinin kuruluşu konusunda bilgi verilir. Onüçüncü yüz yılın
ortalarından itibaren Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve kültürel hayatında
önemli rol oynayan ahi birliklerinin, loncaların kaynağı tespite çalışılır. Bu
arada fütüvvet ahlakıyla ilgili bilgiler de sunulur. Ahi birliklerinin yapısı incelenerek;
Esnaf şeyhi, Yönetim kurulu, büyük meclis gibi yönetim organları anlatılırken,
seçimler, denetim ve ceza hususlarına da değinilir. Bu bölüm ahiliğin
faaliyetleri, zamanın birtakım ürünlerinin fiyatları belgelere dayalı olarak
anlatılarak bitirilir.
Üçüncü bölümde: Ahi birlikleri efradı cami,
ağyarını mani olacak şekilde anlatılmaya çalışılır. İş hayatında en dürüst, cemiyette en edepli
siyasette en faziletli, savaşta en cesur, zaviyede en mütevazı, olmayı gaye
edinen ahilerin çeşitli alanlarda yaptıkları faaliyetler ve düzenlemeler
üzerinde durulur. Bu faaliyetlerin en önemlileri: Siyasi ve askeri faaliyetler,
Ekonomik faaliyetler, sosyal faaliyetler ve eğitim faaliyetleri olarak
belirtilir. Ahilik sisteminin “adap ve
erkanı”, törenleri, kıyafetleri ve görgü kuralları üzerinde durulu. İlim adamlarına, büyüklere karşı davranış
şekilleri ve yemek yemenin kuralları Ahilikte hassasiyetle uygulanmıştır. Şed Bağlama (Peştamal bağlama) ilgili sanatın
zorluğuna göre muhtelif şekillerde icra edilmiştir. Ahilik’te törenler yapılırken, edilirken bazı
rakamlar üzerinde hassasiyetle durulmuştur. Mesela beş rakamı, beş vakit namaza
karşılık olarak düşünülmüştür. Bunun gibi yine beş rakamı, İslam’ın şartına, üç
rakamı şeriat-tarikat ve hakikate, dört rakamı dört büyük peygambere indirilen
kitaba karşılık olarak muhtelif merasimler uygulanmıştır. Üçüncü bu merasimlerin uygulama biçimleriyle sona erer. bitirilir.
Dördüncü bölümde: Ahilerin
çözülme sebepleri anlatılır. XVI. Yüzyıl sonlarından itibaren yavaş yavaş
çözülmeye başladığı söylenir.” Ahi
birlikleri niçin çözülmüştür?” Sorusuna cevap aranır. Tarihte hiçbir
müessese kendi içinde ve kendi unsurları ile hırpalanmadan sadece dıştan gelen
tesirlerle yıkılmamıştır. Düşüncesinden hareketle “Ahi birlikleri kendi felsefelerinden taviz vermeden değişen iktisadi
içtimai şartlara uyum sağlaya bilecek bir yapıya kovuşa bilir miydi?”
sorusuna cevap arayacak şekilde konu ele alınarak çözülme sebepleri irdelenmeye
çalışılır. Bölüm yeniden diriliş mi? Sorusuna cevap aranarak sona erer.
Beşinci
Bölümde; Ahilik ile TYK ile karşılaştırılarak ortak noktalar tespit edilmeye
çalışılır. Ancak geçmişi ihya etmek onu
yeniden canlandırmak gibi bir niyetin olmadığı da vurgulanır. Zaten bunun
mümkün olmayacağı da açıklanarak; her sistem kendi tarihi içinde bir anlam
ifade eder denilir. Ama tarihimizdeki güzellikleri bilmek, onlardan dersler
çıkarmanın günümüzü, geleceğimizi tanzim etmede rehber olacağı vurgulanır.
Altıncı bölümü
eklerden oluşmaktadır. Bu eklerde hem ahiliğin doğduğu ve yaşadığı çağı hem de
günümüzdeki bir takım kurum ve kuruluşları, geçmiş dönem kuruluşlarının ortak
ürün vurgusunun yapıldığı görülüyor. Yazar ahiliğin günümüz kuruluşlarına
yansımalarını
Göstermeye
çalışıyor. Adeta günümüzde göz ardı edilen ahilik kurumuyla ilgili; insanları
yeniden düşünmeye davet ediyor. Ahiliğin bugün de uygulana bilirliği konusunu
tartışmaya açıyor denilebilir. Konuyla ilgili yazılan eserlerden en geniş
kapsamlılarından biri olarak göre bileceğimiz bu çalışma, ahilikle ilgili yönetmelik, ahilikle
ilgili camilerde okunan bir hutbe ve geniş bir kaynakça ile bitirilmektedir.
Yorumlar