KADINHANI BÜYÜK HÖYÜK
KADINHANI BÜYÜK HÖYÜK
Kadınhanı’nın 500m. doğusunda, Konya
karayolunun 100m. kadar kuzeyinde ve 150×100×30 m. boyutlarındadır.Büyük Höyük
malzemeleri çeşitli formlar vermektedir. Çoğu kahverengi hamur ve
astarlıdır.Çeşitli renklerde boya malzemeli olan bu keramikler genelde orta
pişmiştir.
Bu yerleşme malzemelerinin en ilginçlerinden
biri, ağzın hemen altında yer alan paralel-ip delikli ve matara şekilli bir
kulp parçasıdır. Bu parça Hacılar’ın beyaz mermer kaplarıyla; Kuruçay 7. yapı
katında EKÇ’ı veren malzemelerle benzeşir. Kilikia İT.2,3 malzemeleriyle de
yakın özellik gösterir. Ayrıca höyüğün Beycesultan ile çok yakın ilişki içinde
olduğu görülmüştür. Büyük Höyük’ün Troia ile de ilişkili olduğu
düşünülmektedir. Bazı malzemeler ise Boğazköy kap formlarına benzemektedir.
Keramik
formları çeşitlilik göstermektedir. Kahverengi ve kül rengiyle beraber
özellikle EDÇ’nin bilinen rengi grinin malzeme örneklerinden burada da vardır.
Büyük
Höyük’te bulunan ağız kenarı omurga yaparak içeriye doğru dönen bir parçanın
yakın tiplerine Çumra civarındaki Alibeyhöyüğü ve Kulu yakınlarındaki
Yassıpınar’da rastlanmıştır.
Phryg
gri keramiklerini andıran dışa dönük profilli ve ağız kenarı dışa doğru doğru
dil şeklinde uzanan parçanın benzerleri Kırşehir yerleşmelerinde bulunmaktadır.
Gene bu yerleşmede rastlanan, içe dönük profilli, ağız kenarı dışa doğru dil
şeklinde çıkıntı yapan gri renkli parçanın benzerlerine Aksaray yakınlarındaki
B.Bezirci yerleşmesinde rastlanmıştır. Her iki yerleşmenin bu keramikleri, hem form
hem de hamur ve astarları yönünden büyük benzerlik göstermektedir.
Büyük
Höyük’teki portakal ve açık kahverengi parçalar Konya Karahöyük’teki Assur
Koloni Çağı malzemeleriyle aynı hamur ve astar özelliklerini vermektedir.
Bölgede koloni yerleşmelerinin oldukça yaygın olduğunu söylemek mümkündür.
M.Ö.
2. binin son çeyreğine tarihlenen Hatıp ve Aydın Çavuş malzemeleriyle aynı
hamur, form ve boyama özellikleri olan kap parçalarının bulunduğu merkezler
şunlardır:Büyük Höyük, Karasevinç, Kaleköy, S.Karatepe, Ertuğrul, Pazar Höyük,
A.Karatepe, Çebişli, İbrahim Dede, Kuyulusebil ve Çeşmelisebil.Bu ise M.Ö. 2.
binin son çeyreğinde de bölgenin yoğun bir şekilde yerleşime sahne olduğunu
göstermektedir. Bu durumu filolojik ve arkeolojik bulgular da açıkça kanıtlamaktadır.
KAYNAK:
Güngör Karauğuz, M.Ö. II. Binde Orta Anadolu’nun Güney Kesimi,Çizgi Kitabevi
Yayınları,Mart 2005, I. Basım
Yorumlar