El yazması eserler hayata dönüyor
Türkiye’nin ikinci büyük yazma eserler kütüphanesi olan Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, yaptığı çalışmalarla tarihi
geleceğe taşıyor. Paha biçilmez önemdeki yapıtlar, restorasyon işleminin ardından dijital ortama aktarılıyor ve okurlara sunuluyor
FERİDE KILIÇ
GARİP TANGÜNER
Yıpranmış ve yok olmaya yüz tutmuş yazılı eserler, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin bünyesindeki restorasyon merkezinde bakıma alınarak onarılıyor ve dijital ortama aktarılıyor. 1984 yılında faaliyete geçen kütüphane, Anadolu’nun birçok yerinde uygunsuz şartlarda depolanan el yazması eserleri bir merkezde toplamak amacıyla kuruldu. Anadolu’nun 62 ayrı kütüphanesinde bulunan nadir matbu ve el yazması kitapların Konya’da toplandığını ifade eden Kütüphane Müdürü Bekir Şahin, “Yurt dışından da değişik kütüphanelerle dijital kopya değişimiyle binlerce eser kütüphaneye katıldı. Bugüne kadar binlerce yazma ve matbu eseri devir, satın alma ve bağış yoluyla kütüphaneye kazandırdık. Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait toplam 138 bin 630 eserin bulunduğu Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi, Orta Doğu, Kafkaslar ve Balkanların hafıza merkezi olmaya adaydır” diye konuştu. Şahin, kütüphanedeki bu kitapların bilgisayar ortamına aktarılarak yerli ve yabancı araştırmacıların kullanımına açıldığını belirterek, kütüphanedeki tarihi yazma eserlere orijinaline çok yakın el işçiliğiyle cilt yaptıklarını dile getirdi. Türkiye’de ilk kez Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nde başlatılan nadir eserleri dijital kopyalama işlemi ise tüm hızıyla devam ediyor. Konya kütüphanelerinde bulunan el yazması eserlerin tamamı sayısallaştırılırken, farklı illerdeki kütüphanelerden ve özel koleksiyonlardan gelen eserlerin dijital ortama aktarılması işlemi ise halen devam ediyor.
DÜNYANIN SAYILI KÜTÜPHANELERİ ARASINA GİRDİ
Teknik açıdan ve uzman eleman bakımından daha iyi düzeye geldiklerini söyleyen Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdür Yardımcı Vekili İdris Akman, “Eserlerin sayısal ortama aktarılması, CD arşivi düzenlenmesi ve özellikle kitap restorasyon bölümünde uzmanlarca yapılan eser iyileştirme çalışmaları, bizi dünyanın sayılı el yazması ve eski harfli matbu eserler kütüphanesi durumuna getirdi” dedi. Kütüphanenin resmi ve özel kategorilerinde 100’ü aşkın koleksiyonu bünyesinde barındırdığını, bu koleksiyonlara ilave olarak dünyanın değişik kütüphane koleksiyonlarıyla özel koleksiyonlara ait dijital arşivin de araştırmacıların hizmetine sunulduğunu söyledi. Türkiye’de, araştırmacılara eserlerin dijital kopya olarak verilmesinin de ilk olarak burada başladığını hatırlatan Akman, kütüphanede Anadolu’nun diğer yazma eser kütüphanelerine ulaşma imkânının da bulunduğunu aktardı. Akman, ayrıca 2006 yılında Batman’daki sel felaketinden 30 eseri kurtardıklarını ve böylece Türkiye’de ilk kez, selden zarar görmüş eserleri kurtarmayı başardıklarını vurguladı.
“HASTALIĞI NE OLURSA OLSUN, HER KİTAP KURTARILABİLİR”
Kütüphane Müdürü Bekir Şahin, kurtarılamayacak bir eser olmadığını belirterek, hastalığı ne olursa olsun her kitabı kurtarabileceklerini söyledi. Kütüphane bünyesinde yapılan işlemlerin, Türkiye’nin başka bir yerinde yapılamadığını anlatan Şahin, “Makineyle restorasyon sadece Konya’da var. Kitap ameliyathanesinde yıpranmış, can çekişen kitaplar, hastanelerde bulunan narkoz cihazına benzer bir aletle soğuk buhar verilerek yeniden hayata döndürülüyor. Sayfaları özenle açılan kitaplar daha sonra bakımdan geçirilerek nükleer etkiye karşı korumalı kasalarda muhafaza ediliyor” diye konuştu.
NADİR ESERLER DİJİTAL ORTAMDA HAYAT BULUYOR
Türkiye’de ilk kez Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nde başlatılan nadir eserleri dijital kopyalama işleminde ise sona yaklaşıldı. El yazması eserlerin tamamının sayısallaştırıldığını, Arap harfli matbu eserlerin çekimlerinin ise sürdüğünü belirten Kütüphane’nin Müdür Yardımcı Vekili İdris Akman, 5 milyon sayfayı geçen el yazması eserin dijital ortama aktarıldığını, böylece tarihi eser niteliğindeki kitaplarda yer alan bilgilerin yok olmasının engellendiğini söyledi. Matbu eserlerin de çekimi bittiğinde araştırmacılara ve bilim dünyasına daha iyi hizmet sunacaklarını belirten Akman, kütüphanenin kapsam ve etkinliğinin daha da genişleyeceğini sözlerine ekledi.
BÜYÜK ÂLİMLERİN PAHA BİÇİLMEZ ESERLERİ
Kütüphane Müdürü Bekir Şahin Şahin, kütüphanenin vatandaşların bağışladığı ve bazı kurumların devrettiği kitaplarla giderek zenginleştiğini belirterek; kütüphanenin, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda yazma esere sahip olduğunu söyledi. Şahin, Sadrettin Konevi, İbn-i Arabi ve Mevlana gibi zamanın büyük âlim ve mütefekkirlerine ait eserlerin bulunduğu kütüphanenin, Anadolu’nun en kapsamlı koleksiyonuna sahip önemli bir yer olduğunu ifade etti. Konya’nın Anadolu Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapmış, kültürel derinliği olan bir şehir olduğunu, bunun da Konya`da kurulan yazma eserler kütüphanesini çok önemli bir konuma taşıdığını belirten Şahin: “Konya, İstanbul’dan sonra en fazla yazma eserin bulunduğu ildir,kütüphaneye her geçen gün kazandırılan yeni eserler de Konya’nın bu alandaki üstünlüğünü artırıyor” dedi.
KİTAPLARIN HER BİRİNE AYRI UYGULAMA
Yazılı eserlerin dijital ortama aktarılış süreci, planlı ve özenli bir şekilde gerçekleştiriliyor. Öncelikle kütüphaneye; devir, satın alma ve bağış yoluyla gelen kitaplar uzman elemanlarca inceleniyor ve her birinin kimlik bilgileri çıkartılıyor. Daha sonra katalog tarama sistemine girişi yapılıyor ve depodaki yerlerine yerleştiriliyor. Kütüphane bünyesine katılan her eser, kendi özelliğine göre işlem görüyor. Yazma eserler, matbu eserlere göre daha fazla önem taşıyor. Eser, tespit ve tasnif ünitesinin bu işleminden sonra sıra restorasyon ünitesine geliyor. Uzman elemanlar, eserlerin yıpranma durumuna göre araç, gereç ve kimyasallar kullanarak gerekli müdahaleyi yapıyor. Yapılan bu müdahalede her bir kitabınkağıdında kullanılan kimyasallar, mürekkep içeriği ve cildinin özellikleri ayrı ayrı dikkate alınıyor. Eserler üzerinde oluşan yanma, mantar ve küf gibi olumsuzluklara neden olan mikroorganizmaları araştırarak gerekli önlemleri almak için kurulan mikrobiyoloji ve kimya laboratuvarı, eserlerin ömrünü uzatmada önemli bir görev üstleniyor.
ESERLER ÖZENLE KORUNUYOR
Tasnifi ve restorasyonu tamamlanmış olan eserler dijital ortama aktarıldıktan sonra özel tasarlanmış çelik kasa biçimindeki depolara yerleştiriliyor. Yangına, depreme, soyguna karşı özel korumaları olan depoların ısı ve nem değerleri sürekli kontrol altında tutuluyor. El yazmaları için 4, Arap harfli matbu eserler için de 5 adet depo bulunuyor.
RESTORASYON HİZMETİNDEN HALK DA FAYDALANIYOR
Elinde, el yazmaları veya matbu eser bulunan kimseler kütüphaneye başvurarak yıpranmış bu metinlerin restore edilmesini isteyebilir. Restorasyonu istenen eser, kurulan komisyon tarafından incelendikten sonra içerik olarak uygun görülürse gerekli çalışmalara başlanıyor. Dijital ortama aktarılan eserlerin tamamının kopyası, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nde mevcut. Araştırmalarında restore edilen kitaplardan faydalanmak isteyenler, Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nden randevu almak koşuluyla kurtarılmış eserlere ulaşabiliyor.
Yorumlar