KUTLU MELEK HATUN





KUTLU MELEK HATUN



Mevlâna Mahmut Çelebi’nin kızı olan Kutlu Melek Hatun, uzun yıllar Konya’da kadılık yapan Urumiyeli Kadı Siracüddin Mahmut’un (ö. 1282) da beşinci göbekten torunudur. Asılları Azerbaycan’ın Urmiye kasabasına dayanır.

Bir süre Sivas’ta da kadılık yapan Kadı Siracüddin’in, burayla bağı kesilmemiş olmalı ki; Kutlu Melek Hatun da ömrünün sonunda Sivas’a gitmiş ve orada da vefat etmiştir. Kutlu Melek Hatun’un, yan tarafı kırık, kabartma yazılı mermer mezar kitabesi, Sivas Müzesi envanter defterindeki bilgilere göre 17 Mayıs 1943 tarihinde Sivas Kabristanı’ndan müzeye getirilmiştir. Mezar taşı kitabesinde: “Nugıle el-Merhûme el-Mağfûre Kutlu Melek Hatun binti el-Hâc Mahmud” yazılıdır.

 Konya’da kendi adıyla anılan bir kütüphane kuran Kadı Siracüddin Urmevî, vefat ettiğinde oğullarına intikal eden eserleri ve kütüphanesi, sonradan Kutlu Melek Hatun’a intikal edince Konya’da Atabekiye Medresesi çevresinde kendi adına inşa edilen Daru’l-Huffaz’a (Hafızlık okulu) vakfedilmiştir. Bu Daru’l-huffaz bugünkü Konya Kız Lisesi’nin yerinde veya Ali Gav Hanikahı’nın batısında bulunuyordu. Kutlu Melek Hatun’un vakfettiği kitaplar, Cumhuriyet döneminde Yusufağa Kütüphanesine intikal etmiştir. Bu kitaplardan üzerinde kutlu Melek Hanım’ın vakfiyeleri bulunan günümüze gelmiş olanlardan sadece  6 kadarı tespit edildi.  İbn-i Sinan´ın ; Kitabül´Nebatat min Kitab´i Şifa isimli  eseri ise 2002 yılında Yusufağa Kütüphanesi’nden çalınmıştır.



 Kutlu Melek Hatun’un vakfettiği kitaplar arasında Kadı Siracü’d-din’in te’lif eserleri de bulunmaktadır. Vakfedilen her eserin kapak sahifesine Kutlu Melek Hatun adına düzenlenmiş vakıf kaydı yazılmıştır. Bu vakıf kaydında Kutlu Melek Hatun’un babası el-Hac Mevlânâ Mahmud Çelebi, onun babası Mevlânâ İmadü’d-din Mehmed, onun babası Ali, onun babası Ömer onun da babası Kadı Siracü’d-din Mahmud el-Urmevî olarak gösterilmiştir. Kutlu Melek Hatun Mehmed İbn İmadü’d-din Mehmed İbn Ömer İbn Sirace’d-din ile evli idi.

 Bazı kitapların üzerinde Kadı Siracü’d-din’in el yazılarına rastlanmaktadır. Yusufağa Kütüphanesi nr. 5395’deki “Şerhü’l veciz” adlı eser bunlardandır. Aynı kitabın 4815 no’daki nüshasının 1 a sahifesinde Kadı Siracü’d-din Urmevî’nin bir şiiri bulunmaktadır. Mikail Bayram, Yusufağa Kütüphanesi nr. 4866’daki kitabın tamamı Kadı Siracü’d-din el-Urmevî’nin el yazısı olduğunu iddia ermektedir.  Bu kitaplar Sadru’d-din  Konevi Kütüphanesine intikal etmiş, oradan da Yusufağa Yazma Eser Kütüphanesine devredilmiştir.

Aynı çağda Tokatta yaşamış bir Kutlu Melek Hatun daha vardır.  Karesi hanedanından olan bu Kutlu Melek Hatun'un mezar taşı Tokat Müzesi’nde bulunmaktadır. Adı geçen Melek Hatun ile bu Melek Hatun karıştırılmamalıdır.



BİBLİYOGRAFYA:

et-Tahrir ve’t-Takrir fî Şerhü’l-vecîz (V), v. 1a, Y.AĞA D. Nu. 5395; Bayram, 2007, 61-62; Uzunçarşılı, 1927, 43-44; Gürlevik, 2008, 24, 103, Konyalı, Konya Tarihi, 2007, 518. Koman, M. Mes’ud (1943), “Konya’da ‘Kutlu Melik Hatun’ Darülhuffazına Dair Bir Vakfiye ve ‘Şeyh Siracüddin Urmevi’ Hakkında Birkaç Söz”, Konya, sy. 51, s. 50-53.; http://www.scribd.com/doc/54282356/Sivas-Mezar-Kitabeleri-Uzerine-Bir-Inceleme-the-Analysis-on-Sivas-s-Grave-Epigraphs, 27.07.2012/22.00.



BEKİR ŞAHİN


.
                                                                                                                   

Yorumlar

Popüler Yayınlar