ATEŞBAZ-I VELİ MAKAMI

[Sof.] Mevlevi tekkelerinde dervişlerin terbiyesine mahsus olan mutfak müştemilâtından bulunan "meydan-ı şerif" teki beyaz postun adı idi. Meydan-ı şerifte bunun yanında ve üst tarafında bir de kırmızı post vardı. Bu da "Sultan Veled" makamı idi. Bazı merasim için ser tabbah dede meydan-ı şerife geldiği zaman Ateşbaz-1 Veli makamı olan beyaz postta otururdu. || Ateşbaz-ı Veli Mevlâna'nm aşçısıydı. İsmi "Derviş Mehmet Hadim" idi. Mevlana'nın babası Mehmet Bahaeddin ile Belh'den gelenlerdendir, ölünciye kadar Mehmet Bahaeddin'e, öldükten sonra da Mevlâna'ya hizmet eylemiştir. Daima yanında bulunurdu. Hizmetinden bir an ayrılmamıştır. Bunun için Mevlana'nın ma-kamat ve keramatını meşhudatına bina ederek yazdığı için Mevleviler indinde en doğru sayılan "Sipehsâlâr Menakıbi n de kendisinden pek çok rivayet menkuldür. Mevlana'nın vefatından sonra türbesi civarına bina olunan hani-kaha matbah yapılmış ve Mevlana'nın oğlu Hazret-i Veled tarafından Mevlevi usul ve âyini tertibedildiği sırada Derviş Mehmet Hadim "kazancı" tâyin olunmuştur. Bu makam mat-bahta çile dolduran dervişlerin riyazeti makamıydı. || Lokma basılan büyük ocakta lokmaya tahsis edilen büyük kazanla birçok usul ve âdap veçhile lokma pişirmek kazancıya has hizmet olduğundan lokma pişirildiği esnada ateşten mübalât etmemekle kendisine ateşbaz, yani ateşle oynıyan lâkabı verilmiştir. Yahut o ocağı usul ve âdabı veçhile uyandırmak kazancıya has olmakla bu lâkabı almıştır. || Hazret-i Veled zamanında ve altı yüz seksen senesinde vefat etti. öldüğü zaman yüz yaşına yakın bir pîr-i faniydi. Kabri Meram bağına giden "Âşıkan Yolu" üzerinde metîn bir kümbet olmak üzere gösterilir. Türbedarı vardı ve ziyaretgâhtı. || Farsça bir terkip olan "ateşbaz" in mânası ateş oyuncusudur. Aşçı her zaman ateşle uğraştığı için Derviş Mehmet Hâdim'in bununla şöhret bulması vakıa mutabıktır. || Ettim Ateşbaz-ı Mevlânaya vakf-ı can-ü ten Tahir-ül-Mevlevi || Ateşbaz-ı Mevlâna'ya can ve teni vakfetmek Mevleviliğe ikrar vererek "çileye soyunmak" demektir. || Mevlevi matbahlarına "ateşbaz" denilmiştir.(M.ZEKİ PAKALIN- TARİH DEYİMLERİ )
ATEŞBAZ-I VELİ OCAĞI[Sof.] Mevlevi tâbirlerindendi. Mevlevi tekkelerinde lokmanın pişirilmesine mahsus ocağın ismiydi. İki matbah bulunan tekkelerde lokma dervişlerin terbiyesine mahsus matbahtaki ocakta pişirilirdi Yalnız bir matbahı olan küçüktek-kelerdeki ocak "Ateşbaz-ı Veli ocağı" itibar edilir, lokma o ocakta pişirilirdi.
ATEŞBAZ[San.] Sünnet düğünlerinde hokkabazların sabaha karşı pamuk yakarak oynadıkları oyuna verilen addı. Farsça "ateşbazi" den muharreftir. Ateşle oynıyan, ateşle sanat gösteren oyuncu demektir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar