SEYYİD HARUN VERİ MAKALATI YAZMA NÜSHALARI
SEYYİD HARUN VERİ
MAKALATI YAZMA NÜSHALARI
Bekir ŞAHİN*
Sultan Alpaslan’ın Anadolu’ya ayak basması ile birlikte Asya’dan
Anadolu’ya birçok bilginler, dervişler, şairler, sanatçılar Anadolu’ya gelmiş
ve yerleşmişlerdir. Genelde Horasan Erleri diye adlandırılan, aynı zamanda
Ahmed Yesevî yolunun temsilcileri olan alperenler, kurdukları dergâh, tekke ve
zaviyelerde, insanları birliğe, beraberliğe, kardeşliğe çağırarak irşâd hizmetinde
bulunmuşlar ve böylece bu toprakları vatan, bu şehirleri yaşanılabilir kılmışlardır.
Daha çok XIII. Yüzyılda Anadolu'ya gelerek yerleşen Şeyh Ahmed
Fakih, Mevlâna Celâleddin, Hacı Bektaş, Sadreddin-i Konevi, Seyyid Harun gibi
ilim ve irfanda kutuplaşmış, yaşadıkları dönemlerde büyük saygı görmüş ve
ölümlerinden sonra, çoğu kendi adlarına kurulan tarikatın "pir"i
olmuş büyük mutasavvıf ve bilginlerin hayatları zamanla (menkâbevi) bir şekilde
yazılmış, böylelikle menakıb ve makalat kitapları meydana gelmiştir. [1]
Bunlardan Mevlâna'nın menkıbeleri önce Sipehsâlâr Mecdüddin
tarafından (Risale-i Sipehsâlâr der Menakıb-ı Hazreti Hüdâvendigâr) adıyla,
sonra Ahmed Eflâki tarafından (Menakıbu'l-Arifin) olarak derlenmiştir[2].
Hacı Bektaş-ı Veli'ye ait menkıbeler (Vilâyetname), makalatlar adı altında
toplanmış, bunlardan değişik nüshalar meydana gelmiştir. (Velayetname-i Hacı
Bektâş-i Veli) adı ile çeşitli yıllarda yayınlananlar vardır [3].
Bu devirlere ait kaynakların az oluşu, XI. asırda XVI. asra kadar
olan millet ve memleket tarihimizin, birçok noktalarda eksik ve noksan
kalmasına sebep olmuştur. Bu devirler ait elde edilen en ufak bir belgenin bile
yayınlanması milli tarihimizin aydınlanması yönünden, büyük önem taşır.
Anadolu'nun fethi, Orta Asya'dan, Horasan'dan gelen boy, kabile ve önemli
kişilerin de bu memlekette nasıl yerleştikleri şehirleri köy kasabaları nasıl
kurdukları ve imar ettikleri konusu hala araştırmaya muhtaçtır. İşte
"Makalât-ı Seyyid Harun” bir Türk şeyhinin Horasan'dan kalkarak, nasıl
Anadolu'ya gelip yerleştiğini; metfun bulunduğu Seydişehir’i nasıl kurduğunu ve
bu şehrin kuruluşundan sonra, sağdan soldan gelenlerin, bu şehre gelip nasıl
yerleştiklerini göstermesi yönünden çok şayanı dikkat bir eserdir.[4] Ayıca
menakıbnâmeler/makalatlar arasında Seyyid Haruni Veli Menakıbının ayrı bir yeri
ve özelliği vardır.
Seyyid Harun, makalatında,
çevresindekilere ilahi sırları açar, onlara Allah yolunda mürşitlik ederken,
bir amaca doğru yönelmiştir. Bu amaç daha Horasan ilindeyken ilâhî bir ilhamla
kendisine duyurulmuş, Anadolu'da da Karaman ilindeki Küpe dağı doğusunda bir
şehir kurması istenmiş olmasıdır. Seyyid Harun bu ilâhî emre uyarak Anadolu'ya
sefer etmiş, işaret edilen yere gelerek şehrini kurmuş ve buradaki zaviyesinde Hakk’a
yürümüştür. Ahirete irtihalinden sonra zaviyesine şeyh olanlardan Şeyh Musa oğlu
Abdülkerim, 962/1554 yılında Seyyid
Harun hakkındaki o güne kadar söylenen bilgileri, Farsça yazılmış kaynaklardan da
faydalanarak (Makalat-ı Seyyid Harun-ı Veli) adıyla Türkçe bir (menâkıbnâme/makalat)
yazmıştır. Bu hikâye misyonu olan bir göç ve aynı zamanda bir kuruluş hikâyesidir.
Bu Makalattaki kerametlere bakıldığında, bunların Türk tasavvuf
geleneğinde halk için kerametler türünden olduğu görülmektedir. Anadolu’da
yazılan menakıpnamelerde anlatılan birçok kerametlerle ortak motifler taşıdığı
görülmektedir. Bu da bize Seyyid Harun Veli öğretisinin Yesevîlik geleneğine
bağlı bir öğreti olduğu fikrini vermektedir.
Seyyid Harun Veli daha sağlığında halife ve müritlerini Teke ve
Germiyan bölgelerine irşat için gönderdiği anlaşılmakta; onların irşat
faaliyetleri sonunda Antalya’dan Aydın’a Akdeniz ve Ege bölgelerinde birçok
kişinin hidayete ermesine vesile olmuşlardır. Ancak Anadolu’da yazılan tasavvuf
tarihi kitaplarında Seyyid Harun Veli öğretileri ve tarikatı ile ilgili bilgilere
de rastlanmamaktadır.[5]
Abdülkerim'in yazdığı bu Osmanlı Türkçesi Makalat kitabının bugüne
kadar ancak üç nüshası tespit edilebilmiştir.
Eser hakkında günümüzde bazı çalışmalar yapılmıştır. Elindeki bir
yazma nüshaya dayanarak onu ilk gündeme getiren Ferit Uğur olmuştur; "Seydişehir'in Kuruluşu"
adıyla yayınlanan makalesinde, eseri
tanıtıcı kısa bir özet vermiştir.[6]
Eser hakkında ilk
teferruatlı çalışmayı ise, M. Çağatay Uluçay yapmıştır, "Makalat-i Seyyid Harun Veli" (Belleten, c. X. 1946, s.
749.778) adıyla kaleme aldığı makalesinde, eseri Manisa Muradiye No: 1390
nüshaya dayanarak sadeleştirmiş ve çeşitli açılardan incelemiştir. Rüştü Ergen
de "Seydişehir'in Kuruluşu"
(Konya Halkevi Dergisi, sayı 125-126. Konya, 1949) adlı makalesinde eserden
bahsetmiştir. Makalât-ı Seyyid Harun Veli, Konya, 1970. Eserin en son tenkitli
basımını Cemal Kurnaz yapmıştır Makalåt-1 Seyyid Hârun, TTKY., Ankara, 1991.
Bu gün bilinen nüshalar şunlardır:
MEVLÂNA İHTİSAS
KÜTÜPHANESİ NÜSHASI
Koleksiyon Adı; Mevlana İhtisas Kütüphanesi Koleksiyonu
Demirbaş No; 1513
Kitap/ Eser Adı: مقالات سيد هارون ولي
Makalât-ı Seyyid Harun Veli
Yazar/ Müellif
Adı: Abdülkerîm b. Şeyh Mûsâ
Başı: اعوذ باالله منالشيطان الرجيم بسمالله الرحمن
الحيم......... و بعد فاعلم
Sonu ... مقامى مخلصدر و بعزتك
ﻻغوينهم اجمعين اﻻعباك منهم
المخلصين تمت اللهم مغفرتك اوسع من ذنوبى و
رحمتك ارجح (ارجى)
من عملى و اغفرلى و ارحمنى يا غفار يا رحيم
Kâğıt
Çeşidi: Filigranlı Avrupai kağıt; Yazı
Türü: Nesih; Ölçüleri
(mm): 16,5x11- 14,5x 7,5; Satır Sayısı: bxb; Yaprak
Sayısı: 54; Dili: Osmanlı Türkçesi; Yazım /
Tezhip / Cilt Özellikleri: Keşideler kırmızı
mürekkepledir. Mukavva üzeri kahverengi deri kaplı yıpranmış cilt
içerisindedir.
Menakıb,
ağızlardan ve Farsça yazılmış yazılardan duyulup faydalanılarak meydana
getirilmiştir; müellif, Şeyh Musa oğlu Abdülkerim’dir. Kitabın içindeki
şukkada, Harun Veli Seydişehir’de medfundur; eserde Eşrefzade Muhammed Bey’den
de bahsedilmektedir. (22.a-b 23.b) Muhammed Bey VIII. asr-ı hicride Beyşehir
havalisinde hüküm sürmüştür. (Düvel-i İslamiye; s. 287-288). Bu kitap tam bir
halk menakıpnamesidir. X-XI asırda yazılmış bir nüshaya benzemektedir.[7]
Nüshanın 4/a sayfasında, Menâkıb'ın yazarı Abdülkerim kendini tanıtarak
nasıl yazdığını şu cümlesiyle anlatmaktadır, “Bu fakir Abdülkerim bin Şeyh
Musa, Seyyid Harun Sultan'ın makalatını şol pirlerden, azizlerden işidüb
bildiği üzere dahi Parsî (Farsça) evrak bulunup parsî’den Türkiye tercüme edüp
tahrir olundu.” Kitabın içinde ayrıca
bir şukka eklenmiş ve buraya “Seyyid Harun'un 23 Rebi'ül-Evvel 720 (3 Mayıs
1320) tarihinde, kızı Halife Sultanın ise 10 Şevval 768. (9 Haziran 1367) Cuma
günü öldükleri” kaydedilmiştir. Verilen bu tarihler Seyyid Harun'un ve kızı
Halife Sultan'ın türbelerindeki vefat kitabelerine uymaktadır.
Bu nüsha, Konyalı Tarih Öğretmeni M. Ferid Uğur tarafından görülmüş
ve kendi elindeki nüsha ile karşılaştırılarak bir özeti Konya Halkevi
Dergisinde yayınlanmıştır.
MANİSA MURADİYE KÜTÜPHANE NÜSHASI
Koleksiyon Adı; Manisa Muradiye Kütüphane Nüshası
Demirbaş No; 45 Hk 1390/1
Kitap/ Eser Adı: مقالات سيد هارون ولي
Makalat-ı Seyyid Harun Veli
Yazar/ Müellif
Adı: Abdülkerîm b. Şeyh Mûsâ
Başı بسم... الحمد لله الذي خلق الآدم من صلصال... ونصلي على محمد... وبعد
بو فقير عبد الكريم شيخ موسى سيد هارون سلطانوك مقالاتنى... |
Sonu: ... و حرم اوله لر امید یا اله
العالمین حقیقتده شیطانک دخلی یوقدر... منهم المخلصین تمت
Kâğıt Çeşidi:
Abâdi;
Yazı Türü: Nesih; Ölçüleri (mm): 210x150-bxb bxb; Satır Sayısı:
15; Yaprak Sayısı: 1b-35b ; Dili:
Osmanlı Türkçesi
Yazım/Tezhip/Cilt Özellikleri: Söz başları ve keşideler kırmızı mürekkepledir. Sırtı ve sertabı kırmızı
deri, kapakları desenli kağıt kaplı mukavva cilt içindedir. Kitabın birinci risalesidir.
Kitabın 65.ci sayfasının sağ kenarındaki (Hicret-i Peygamber
Sallallâhu aleyhi vessellem dokuz yüz altmış iki senesinde ahval budur)
ibaresinden, 962 H.(1554) yılında Şeyh Musa oğlu Abdülkerim tarafından
yazıldığı yahut onun yazdığı nüshalardan aynı devirde istinsah edildiği
anlaşılmaktadır. Çağatay Uluçay, bu nüshayı titizlikle yeni harflere çevirerek
Belleten'de yayınlamıştır. [8]
Daha sonra aynı nüshayı Cemal Kurnaz’da
çalışmıştır.[9]
KONYA YAZMA ESERLER BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ NÜSHASI
Koleksiyon Adı; Faik Soyman Kütüphanesi’nden devir
Demirbaş No; BY 281
Kitap/ Eser Adı: مقالات سيد هارون ولي
Makalat-ı Seyyid Harun Veli
Yazar/ Müellif
Adı: Abdülkerîm b. Şeyh Mûsâ
Başı: بسم... الحمد لله الذي خلق الآدم من
لصال... ونصلي على محمد... وبعد بو عبد فقير عبد الكريم الشيخ موسى سيد
هارونك مقالاتنى |
Sonu: ... مرقده في يوم عشر من شوال
في يوم الجمعة سنة 768
Kâğıt
Çeşidi: Filigranlı Avrupî kâğıt; ;Yazı
Türü: Nesih Ölçüleri
(mm): 210x150-bxb; Satır Sayısı: bxb; Yaprak
Sayısı: 22; Dili: Osmanlı Türkçesi.
Yazım/Tezhip/Cilt
Özellikleri: Keşideler siyah
mürekkepledir. Sırtı kahverengi deri, kapakları yeşil kâğıt kaplı modern
mukavva cilt içindedir.
Zahriyede Faik Soyman Vakfı kaşesi ile bazı
kayıtlar, sonda Osman Ağa kaydı ve Hatibzade Mustafa Efendi imzalı bir manzume
vardır.
M.Ferid Uğur'un özel kütüphanesi, ölümünden sonra
oğlu Dr. Fethi Uğur tarafından 1957 yılında Konya Mevlana Müzesine bağışlanmıştır.
Ancak M.Ferid Uğur bu yazmayı, sağlığında arkadaşı M. Faik Soyman’ a vermiş
olacak ki, bu yazma M. Faik Soyman’ın özel kütüphanesi (Faik Soyman Vakfı)
adıyla Konya Kütüphanelerine bağışlanmıştır. Oradan da Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğüne 05.05.1985 tarihinde devredilmiştir Günümüzde de Konya Bölge Yazma Eserler
Müdürlüğü Kütüphanesinde bulunmaktadır.
Seyyid Harun Makalatı’nın başka
nüshaları elbette vardır. Şimdilik biz ulaşabildiğimiz bu üç nüsha ile
yetiniyoruz.
KAYNAKÇA
Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Yazmalar Kataloğu, Ankara,1967,
c.I,
Ayşe Değerli, Küpe Dağı Eteğinde Bir Kentin Kuruluşu Hikâyesi: Makalât-ı Seyyid
Hârûn Velî, Konya, 2014.Türk-İslam Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi =
Journal of the Academic Studies of Turkish-Islamic Civilization, S.18.
Cemal Kurnaz, Makalåt-ı Seyyid
Hârun, TTKY., Ankara, 1991.
M. Çağatay Uluçay. Makalât-ı Seyyid-Harun, Ankara, 1946. Belleten
[TTK Belleten] [Türk Tarih Kurumu Belleten], C.X.
M. Çağatay Uluçay. Makalât-ı
Seyyid-Harun, Ankara, 1946.Belleten [TTK Belleten] [Türk Tarih Kurumu
Belleten], X. cilt, 40. sayı, 749-778.
Mehmet ÖNDER, Seydişehir Tarihi,
Seydişehir Bel. Yay. Konya 1986.
Mehmet Önder. Seydişehir'de Seyyid Harun Külliyesi
Vakıfları ve Banisi, Ankara, 1988. Vakıflar Dergisi.
Mehmet Önder. Seydişehir'de Seyyid Harun Külliyesi
Vakıfları ve Banisi, Ankara, 1988. Vakıflar Dergisi, 20. sayı, s.22-25;
Bkz.Mehmet ÖNDER, Seydişehir Tarihi, Seydişehir Bel. Yay. Konya 1986.
* Konya Yazma Eserler Bölge Müdürü
[1] Mehmet
Önder. Seydişehir'de Seyyid Harun Külliyesi Vakıfları ve Banisi, Ankara, 1988. Vakıflar
Dergisi, 20. sayı, s.22-25; Bkz.Mehmet ÖNDER, Seydişehir Tarihi,
Seydişehir Bel. Yay. Konya 1986, s. 10.
[2] Eflâki, Menâkıb-ı Hz. Mevlâna Celâleddin-i Rû î
(Çeviren Ahmed Avni) İst.1331, Menâkıb'ül Arifin (Tahsin Yazıcı Tere), Ankara
1959-1961
[3] Sefer
Aytekin, Vilayetnâme-i Hacı Bektâş Veli,
Ankara 1956, A.GölpInarlı, Menâkıb-ı Hacı Bektaş-i Veli İstanbul 1958.
[4] M.
Çağatay Uluçay, Makalât-ı Seyyid-Harun , Ankara, 1946, Belleten [TTK Belleten], X.
cilt, s.40, s.749-778.
[5] Ayşe
Değerli, Küpe Dağı Eteğinde Bir Kentin
Kuruluşu Hikâyesi: Makalât-ı Seyyid Hârûn Velî, Konya, 2014.Türk-İslam
Medeniyeti Akademik Araştırmalar Dergisi = Journal of the Academic Studies of
Turkish-Islamic Civilization, S.18, s.125-134.
[5] Mehmet
Önder. Seydişehir'de Seyyid Harun Külliyesi Vakıfları ve Banisi, Ankara, 1988. Vakıflar
Dergisi, 20. sayı, s.22-25; Bkz.Mehmet ÖNDER, Seydişehir Tarihi,
Seydişehir Bel. Yay. Konya 1986, s. 10.
[6] Ferit
Uğur olmuştur; "Seydişehir'in Kuruluşu", Konya Halkevi Dergisi, sayı
4. 1936, s. 226-229.
[7] Abdülbaki
Gölpınarlı, Mevlânâ Müzesi Yazmalar
Kataloğu, Ankara,1967, c.I,s.198
[8] M.
Çağatay Uluçay. Makalât-ı Seyyid-Harun,
Ankara, 1946.Belleten [TTK Belleten] [Türk Tarih Kurumu Belleten], X. cilt, 40.
sayı, 749-778. sayfa
[9] Cemal
Kurnaz, Makalåt-ı Seyyid Hârun, TTKY., Ankara, 1991.
Yorumlar