Bekir Şahin Rodos'ta idi




Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin'le Rodos'ta yürüttükleri çalışmalar ve Rodos izlenimleri hakkında söyleştik.

RODOS’TA OSMANLI İZLERİ !


Bekir Şahin geride bıraktığımız Mart ayının başlarında TİKA vasıtasıyla Rodos adasında Osmanlı’nın kütüphanecilikteki altın çağına ait Fethi Paşa Vakfı Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi’nde 6 kişilik bir ekiple çekim yapmıştı. Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin’le Rodos’ta yürüttükleri çalışmalar ve Rodos izlenimleri hakkında söyleştik.
Rodos’ta bulunan yazma eserlerden toplam bin 300 kitap ve 300 bin varak/poz çekimini gerçekleştirip bu eserlerin CD kopyalarını da 15 Mart’tan sonra Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi envanterine kazandırdıklarını kaydeden Şahin, Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi’nin Rodos Kalesi içinde Orfeus sokağında yer aldığını belirtti.

Rodos’ta bulunan yazma eserlerden toplam bin 300 kitap ve 300 bin varak/poz çekimini gerçekleştirip bu eserlerin CD kopyalarını da 15 Mart’tan sonra Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi envanterine kazandırdıklarını kaydeden Şahin, Hafız Ahmet Ağa Kütüphanesi’nin Rodos Kalesi içinde Orfeus sokağında yer aldığını belirtti.
RodosRODOS YAZMALARI TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
Rodos’taki Osmanlı el yazmalarıyla ilgili hazırladıkları iki ciltlik katalogun yakında TİKA tarafından da yayınlanacağını belirten Şahin “Ahmet Fethi Paşa tarafından kurularak özel Vakıfnamesine göre idare edilen ve Fethi Paşa Özel Vakfı olarak tanınan bu vakıf, Şövalyeler Şatosu karşısındaki saat kulesi ile Süleymaniye Camii yanında bulunan Türk Kütüphanesi ve bunlara akar temin eden 14 dükkandan ibarettir. Ama ne yazık ki, kütüphanenin giriş kapısında Fransızca ve Yunanca “Türk Kütüphanesi -1793-Bibliotheque turque 1793” levhaları, adada Türk ismini silmeye azimli bu topraklar üzerinde bugün oturanlarca indirilmiş ve yerine “Bibliotheque Musulmane- 1793”“Müslüman Kütüphanesi- 1793” levhaları konulmuştur.
Bu kütüphane, Rodos’un Uzgur Köyünden olan ve III. Selim’in saltanatı sırasında saraya girerek “Rikapdar-ı Şehriyarı” (Padişah ata binerken yardım eden demektir ve o devrin yüksek bir askeri rütbesidir) derecesine kadar yükselmiş bulunan Hafız Ahmet Ağa tarafından 1208 (1793) senesinde kurulmuştur. Ahmet Ağa’nın esrarengiz bir şekilde ölümünden sonra oğlu Tophane Müşiri Fethi Paşa bir taraftan babasının kurduğu bu kütüphaneyi İstanbul’dan getirdiği kitaplarla zenginleştirmiş, diğer taraftan da “Vakithane” (Saat Kulesi) ile Rüştiye Mektebini ve bu müesseseleri yaşatacak akar temini için de dükkanları inşa ettirmiştir.
RodosKütüphaneye girerken cephesinde kuruluşunu kısa bir ifadeyle anlatan şu yazıt vardır: Sahibül hayrat vel hasenat, sabıka Rikapdar-ı Hazreti Şehriyüri Rodosi Hafız Ahmet Ağa, 1208.” Kütüphane yarım küre iki kubbe ile örtülüdür. Kapı ve pencere ile birleştirilmiş iki salondan ibarettir. Bu kütüphanenin iç kısmı ve hatta giriş kapısı bile Konya’da bulunan Yusufağa Kütüphanesi’nin mimarisiyle birçok benzer yön taşımaktadır. 1793’te inşa edilen Hafız Ağa Kütüphanesi, 1795 yılında inşa edilen Yusufağa Kütüphanesi, Isparta Halil Hamid Paşa Kütüphanesi, Burdur ve İstanbul’da bulunan diğer kütüphaneler hep Osmanlı kütüphaneciliğinin altın çağında inşa edilmiş kütüphanelerdir” dedi.
RODOSLU TÜRKLER KÜTÜPHANEDE BAYRAMLAŞIYOR
Rodos’ta yaptıkları çalışmaların adada yaşayan Osmanlı bakiyesi Türkler’in morallerini yükselttiğini ifade eden Bekir Şahin “Rodos’un 1912’de İtalyanlar, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlar ve İngilizler tarafından işgali sıralarında ve daha sonra adanın Yunanistan’a verilmesinden bu yana geçen zaman içinde, dağıtılmış, izi silinmiş olan birçok Türk eserinin toplanabilen kitabeleri kütüphanenin avlusunda korunuyor. Bugün Rodos Belediyesine ait olan bu yerde birçok mağaza, lokanta ve eğlence yerleri vardır. İstanköy’deki Hasan Paşa Camii ve Çeşmesi ile Hipokrat Çeşmesi de Cezayirli Hasan Paşa’nın evkafındandır” diye konuştu.
RodosKütüphanede iki salonun bulunduğunu ifade eden Şahin “Kütüphanenin birinci salonu okuma ve bayramlarda Cemaat tarafından bayramlaşma yeri olarak kullanılmaktadır. Karşı duvarda solda Atatürk’ün resmi, ortada Kanuni Sultan Süleyman’ın ve sağ tarafta da Fethi Paşa’nın olduğu tahmin edilen resim asılıdır. İkinci salonda ise el yazısı ve basma 930 kadar kıymetli ve nadir kitap muhafaza çekilmektedir. Kütüphane zaman zaman ilim adamları ve tarihçiler tarafından ziyaret edilmektedir. Bulunan tarih kitapları arasında Girit’in fethini anlatan Cihadı Sadrazam Fazıl Ahmet Paşa, Katip Çelebi tarihi, Naim tarihi, Hümayunname, Sultan Süleyman tarihi, Mekke-i Mükerreme Tarihi, Eğri Kalesi Tarihi, sair dini ve edebi kitaplar, Tarih-i Rodos zikredilebilir” dedi.
KÜTÜPHANE VE VAKFIN İDARESİ ADADA YAŞAYAN TÜRKLERE AİT
Vakfa ait Fethi Paşa Rüştiyesi ve Saat Kulesi’nin de bulunduğunu kaydeden Şahin, tamamen özel bir vakıf olan Fethi Paşa Vakfı’nın güncel durumu hakkında da şu bilgileri verdi: Bu vakfı, 1965 yılından bu yana Rodos’ta mukim Muhittin Rıfat Hamid adlı bir soydaşımız Mütevelli vekili olarak yönetmekte ve temsil etmektedir. Vakfın gelirleri, gelir vergisi ödendikten sonra, Yunan Milli bankasında bloke edilmekte, ancak vakfiyeye göre yapılması gerekli olan hususlar (mesela, kurban, aşure vb.) drahmi kadar para çekebilme hakkına sahiptir. Bloke edilmiş paradan Yunan tasarruf bonosu almak mümkündür. 1972 yılında Yunan emellerine hizmet eden bir soydaşımız Evkaf Başkanı tayin edilince, bu özel vakfa el attı. İyi idare edilmediği bahanesiyle Mütevelli Vekili aleyhine dava açtı. Maksat bu vakfın, tamamen mahalli makamların kontrolü altındaki Mazbut Evkaf içine aldırılması ve ondan sonra verilecek talimatlara göre eritilmesiydi.
Rodos214/1973 dosya numarası ile Rodos Bidayet Mahkemesinde görülen dava 22.3.1973’te sonuçlanmış ve aşağıdaki karar alınmıştır: Osmanlı hukukuna göre 3 çeşit vakıf vardır: a) Mazbutalar: Bu vakıflar doğrudan doğruya Vakıflar Bakanlığınca idare edilirler. b) Mülhakalar: Bu vakıflar bir mütevelli veya heyet tarafından idare edilirler. Vakıflar Bakanlığının bunlar üzerinde her türlü teftiş hakkı vardır.
c) Müstesnalar veya Özel Vakıflar: Bu vakıflar mütevelli tarafından idare edilir. Vakıflar Bakanlığı bu vakıfları teftiş edemez. Mahkeme, avukatların ve şahitlerin dinlenmesinden sonra, Fethi Paşa Vakfı’nın Müstesna Vakıflar sınıfına girdiği ve vakfın gerektiği şekilde idare edildiği kanaatine varmış ve davacının talebinin reddine karar vermiştir. Bu kesin karara rağmen Evkaf idaresinin, Fethi Paşa Vakfı üzerindeki talepleri bir türlü bitmemiş ve bu kez de 1976 Haziranında Evkaf Meclisi bu vakfa ait bazı dükkanların kiracıları aleyhine, kiraların Evkafa yatırılması için dava açmıştır. Mütevelli Vekili bu davaya müdahil olarak girmiştir.
Daha önce Vakıf Mütevelli Vekilliği yapan kimselerin zamanında bir türlü toparlanamayan ve gelirleri heba edilen bu Vakıf, yeni Mütevelli Vekili zamanında durumunu düzeltmiş ve hakları savunulmaya çalışılmış, bankada birikmiş paraya kavuşmuştur. Vakfa ait saat kulesinin içi haraptır. Kütüphanenin ve avlusundaki iki ahşap evin de mutlak tamiri gerekmektedir.
OSMANLI’NIN BAKİYESİ, HARAP DURUMDA
Rodos’taki Osmanlı eserlerinin güncel durumu hakkında da bilgi topladıklarını belirten Kanuni’nin Rodos’u fethinden sonra adadan ayrılırken verdiği ferman üzerine din adamları ve fakirleri doyurmak için Süleymaniye Camii yanında bir İmaret’in inşa edildiğini kaydeden Bekir Şahin, “Sultan Süleyman, ayakta durabilmesini sağlamak amacıyla 18 köyün şarını bu imarete vakfetmiştir. 1913 yılına kadar bu vakıfname Rodos Kadılığında mahfuzken, İtalyan işgal komutanı General Ameghio bir fikir edinmek için Şakir Kadıdan almış ve bir daha iade etmemiştir. Kaynakları kuruyan imaret bir süre Fethi Paşa Vakfı’nın yardımı ile ayakta kalmış, sonra sönmüştür. Halen Evkaf tarafından Belediyeye kiralanmış olan İmaret, temizlik işçileri idaresi ve fakirler için aş evi olarak kullanılmaktadır. Harap durumdadır. Genel bir tamir görmesi zaruridir” dedi.
RodosSAAT KULESİ AYAKTA
Saat Kulesi hakkında da bilgi veren Şahin, “Fethi Paşa’nın, devrin Vakithanesi olarak 1852’de Rüştiye Mektebi ile birlikte yaptırdığı saat kulesi, 2. Dünya Savaşı sırasındaki bombardımandan büyük zarar görmüştür. Sonradan tamir edilip bugünkü haline getirilen bu kulenin 1973 yılında
içi yeniden tamir edilmiştir. Kapısının üzerindeki kitabede şunlar yazılıdır:
Cihanı tuttu Han Abdülmecid’in siytü ihsanı
Gelup bu beldeye şevketle etmişti temaşayı
Bu saat kulesin yaptı hemen şükrane-i mukaddem
Edup hubbu vatan teşvik Ahmet Fethi Paşa’yı
Kılıp ilhakı vakıf vahdi valasına ilhak
Bu bi hayır ile şadetti ruh-u Ahmet Ağa’ yı
Binası, burcu akrepten metin oldu münasiptir.
Çalup yerse felek mikadı mihri alemi arayı
Ehali vaktin idrak ettikçe beher saat
Hüda var etsin ol asafla Şahidat-ı fermeyı
RodosSofadan tabı suffet oynadı manende-i rakkas
Bulunca şu ayarı tam iki tarih-i zi
bayı
Rodosta oldu çok dilcû bu ali kule-i saat
Felek duydu sadayı lütf-u Ahmet Fethi Paşa’yı.

Fethi Paşa Rüştiyesi’nin de vakfa ait önemli bir müessese olduğunu ifade eden Bekir Şahin, “Rüştiye, Saat Kulesi’nin hemen yanındadır. Harpte bombardımandan büyük zarar görmüştür. Bugün tamamen harabiyete terk edilmiştir. Bir soydaşımız bekçiliğini yapmaktadır. Bu okuldan Osmanlı devrinde devlet idaresinde söz sahibi kimseler yetişmiştir.
Yusuf Kıbrıslı
Yusuf Kıbrıslı
Okulun giriş kapısı üzerindeki yazıtta şunlar yazılıdır:
Murad Hazreti Abdülmecid Han Kerim
Teveffuk etmesidir ehli cehile irfanın
Taraf taraf nice darilfünun yaptırarak
Duasın almaktadır hocalarla sübyanın
Mukaddema bu ada makdemiyle buldu şeref
Vfitib-i sipehri saha-i ihsanın hemen bu mektebi yaptı. Müşir-i Tophane
Edup
Rodos Sancağı
Rodos Sancağı
kudumunu tebrik dad-ı fermanın
Şevabın eyledi ruh-u şerifine ita
Afife zevce-i paki tiye Sultan’ın
Şeh cihani o desture bahşedüp Mevla
Makamı Cennet ola ol aliyyetüşşenanın
Bu hayırı vakfına kıldı hulüs ile ilhak
Ebuyyu ekremi Merhum Ahmet Ağa’nın
Duam odur vükelasiyle saffet ol daver
İmarına sebep olsun şu ki ölme dünyanın
Yazıldı cevher tarihi rabbiyesirle
Açıldı Mektep valası Fethi Paşa’nın
1268–1852, Mehmet Rifat” bilgilerini verdi.
RODOS’TAKİ OSMANLI SANCAĞI
Rodos'taki Osmanlı hakimiyetini simgeleyen Sancak-ı Şerif, bir türbede korunuyor. Türkiye'nin Rodos Konsolosluğu'nun uzun aramalar sonucu yeri belirlenen Sancak-ı Şerif'in Türkiye'ye iade edilmesi konusunda yetkililerin harekete geçmesi bekleniyor.

Murat Güzel görüştü, bildirdi
Güncelleme Tarihi: 12 Temmuz 2009, 18:16



KAYNAK:

    https://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/bekir-sahin-rodosta-idi-h1449.html


Yorumlar

Popüler Yayınlar