Bolvadin’de Ahi Teşkilatı ve Bir Ahi Şeceresinin Tanıtımı
Dr. Muharrem Bayar
Arşiv Vesikalarına göre: Araştırmacı-Yazar
Bolvadin’de Ahi Teşkilatı ve Bir Ahi Şeceresinin
Tanıtımı
“Hak ile sabır dileyip.bize gelen bizdendir.
Akıl
ve ahlak ile çalışıp,bizi geçen bizdendir.”
Alperenler,Gaziler,Abdallar,Bacılar
adı verilen teşkilatların;Anadolu’nun Türkleşme sinde büyük rolü olmuştur.Bu
topluluklar arasın da Ahilerin çok önemli bir yeri olduğu gerçektir.
Şehirlerin dışında kırlara kurulan
zaviyeler emniyet ve konaklama hizmetlerini yaptıkları gibi ıssız ve korkulu
yerleri görüp,gözetmek için tekke kurup yerleşmişlerdir.Sefer olduğu zaman
asker gönderen zaviyelerde vardır.[1]O
yıllarda ulaşım çok zor olduğu için ticaret ve ziyareti büyük ölçüde
kolaylaştırmış emniyet altına almıştır.Çünkü yol boyunca menziller köyler
zaviyeler ve kervansaraylar hesaplanarak itina ile yerleştirilmiştir.Prof. Dr
Taeschenen ‘in “zaviyeleri ,ribatları,kervansarayları ile yol medeniyetinin
kurucusu Türklerdir” diyerek konunun önemini belirtmiştir.
Maddi imkanları olanlar
gelenlerin,gidenlerin,gezginlerin;kendisi gibi Asya içlerinden gelenlerin
konaklamaları,yiyip içmeleri,birkaç gece barınmaları için ”Zaviye” adını verdikleri
sosyal kurumları kurmuşlardır.Zamanla bu kurumların çevresinde çiftlikler,
köyler, mezralar, kasabalar kurulmuştur.Şehirlerin kenarına kurulan zaviyeler
etrafına binaların yapılması ile yeni mahalleler doğmuş;şehirler büyümüştür.
Ahiler; esnaf, sanatkar, tüccar ve
diğer meslek dallarındaki meslek adamları olarak şehirlerde sosyal ve ekonomik
düzenin kurulmasının yanı sıra kültürün de gelişmesini sağlamışlardır.
Büyük bir iktisadi-içtimai birliğin
merkezi ve eski Türk-İslam şehirlerinin özelliğinin mirasçısı olan Osmanlı
şehirleri,fiziki tekamül,iktisadi ve sosyal teşekküllerin yönünden birbirine
benzer.Genellikle kale,cami,mescit,imaret,han,hamam,bedesten,çarşı ve çeşitli
iş kolları ile Osmanlı şehirleri birbirinin aynıdır.
1.Ahilik ve Fütüvvet
Ahilik
XIII.Yüzyıldan,XX.Yüzyıla kadar Anadolu’daki esnaf ve sanatkarlar birliklerine
verilen addır.
Sözlük anlamı:Arapça
da “kardeşim” demektir.
Terim anlamı:Belli safhalarda esnaf ve sanatkarlar birliği demektir.
Örgüt anlam:XIII.yüzyıldan
başlayarak XX.yüzyıla kadar
süren;Anadolu şehir, kasaba,köylerindeki esnaf
ve sanatkarlar kuruluşlarının
eleman yetiştirme ,işleyiş ve kontrole düzenleyen bir kurumdur.[2]
Fütüvvet ülküsü ,IX.yüzyıldan beri
Türkistan’da ve İran’da n Anadolu’ya
kadar olan sahalarda,esnaf ve sanatkarlar arasında
yaygındı.Fütüvvet,Arapça’da“feta” kelimesinden türetilmiş bir
sıfattır.Yiğitlik,cömertlik anlamına gelir.
Selçuklu Sultanları Anadolu’da
fethettikleri yerlere ilk iş olarak cami,medrese ve zaviye inşa
etmişler;ticaret ve sanat erbabını buraya yerleştirmişlerdir.Anadolu’ya gelen
sofiler ve dervişlerin de fütüvvet-ahilik geleneği ile yakın ilişkisi vardır.
Anadolu’da Ahi teşkilatının,Ahi
Evran,Şeyh Nüsirü’t-din Mahmut el-Hovi(H.567-H.660) (M.1175-M.1262) isimli
mutasavvıf kurmuştur.[3]
1205 yılında Kayseri’ye gelmiş,Şeyhi
Evhaduddin Kirmani ile Anadolu’yu dolaşarak “Ahi Teşkilatını” kurmuş ve
yaymıştır.Şehirlerden köylere kadar büyük bir nüfusa sahip olmuştur.Devletin
zayıfladığı XIII. Yüzyılın ikinci yarısında devlet otoritesine destek olmuştur.[4]Fütüvvet-Ahilik
zümreleri büyük şehirlerde çeşitli gruplar halinde,teşkilatları ayrı ayrı
zaviyeler kurmuşlardır.[5]Büyük
şehirlerdeki ahiler mesleğe ve sanata ait bütün işleri yönetir,ihtilafları
çözer,devletle esnaflar arasındaki ilişkileri düzenlerdi.Ücretler tayini ,mal
cinslerinin ve fiyatlarının tespitini yapardı.
Ahiliğe ilk
girenlere ”çırak” ya da yiğit denir.ahilik daha sonra kazanılırdı.Ahilerin
üzerinde sırayla nakipler,halifeler ve
şeyhler vardır.Şeyh esnaf birliklerini başkanıdır. ”Şeyhü’l-Meşayıh”(şehyler şeyhi) ise bütün esnaf birliklerinin
başkanıdır.[6]
Ahiler
diğer taraftan köylere kadar yayılarak alp(sipahi) ile ilişki kurmuşlardır.XI
ve XV.Yüzyılda Anadolu’da devlet adamları
,kadılar,müderrisler,tarikat şeyhleri,büyük tüccarlar ahi teşkilatına
girmişlerdir.[7]Aşık Paşazade tarihinde
,Osmanlı Devletinin kuruluş döneminde
kuruluş döneminde ,Anadolu içtimai bünyesinin temelini
oluşturduklarını bildiren 4 zümre arasında “Ahiyan-ı Rum”(Anadolu
Ahileri)da vardır.Diğerleri Gaziyan-ı Rum,Abdalan-ı Rum ve Bacıyan_ı
Rum’dur.[8]
Osmanlı
Devletini kuruluşunda ahilerin rolü büyüktür.Osman Gazi’nin kayınpederi Şeyh
Edebâli nüfuzlu bir ahidir.Osmanlı Devletinin manevi kurucusudur.Orhan Gazi bir
ahilik unvanı olan “İhdiyara’d-din” kullanarak “şed”
kuşanmıştır.I.Murat’ta “şed” kuşanmış bir ahidir.Fetihlerde
ahilerle,dervişlerin büyük rolü olmuştur. [9]
Ahilerin yaşayışları fütüvetnamelerde tespit
edilen ilkelere uygun olur.Dünya malına rağbet
etmezler.Her bir ahi ancak 18 dirhem
(yaklaşık 55 gr.)gümüşü eşit servet edinebilir.Hepsinin bir sanat ve mesleği
vardır.Helalinden kazanır,yoksula yardım eder.Cömerttir,alim ve ilmi
sever.Alçak gönüllüdür. Nefsine
hakimdir.Beylerin zenginlerin kapısına gitmez.Ünlü gezgin İbn-i Batuta
Seyyahatnesi’nde ve Burgazi
Fütüvetnamesin de
bu özellikler yazılıdır.[10]
2.Bolvadin
Ege
Bölgesinin,İç batı bölümünün dördüncü büyük şehridir.[11]
Konya-İstanbul karayolunun üzerindedir. Afyon-Konya karayolundan 10 km. içeridedir
.İl merkezine 60 km,Emirdağ İlçesine 30 km.dir. Afyon İlinin en büyük ilçesidir. Nüfusu
55.000,yüzölçümü 1108 km.dir .Ortalama yüksekliği 1016 m.
2.1.Tarihi:Bolvadin Ovası Arkaik Devir öncesinde bir iç denizdir.
Kazılan her yerden, bu iç denizin
kalıntısı olan deniz hayvanlarının kabukları çıkmaktadır. Dördüncü Jeolojik
zamanın başlarından meydana gelen büyük depremlerde Kara Deniz ’in bulunduğu
kara parçası çöktü. Daha sonra Ege ve Marmara Denizinin olduğu yerler çökerken,
Anadolu Yarımadası yükseldi. Bu değişimler sonunda iç deniz kurudu. Eber Gölü
ve Akşehir Gölü bu iç denizin kalıntısıdır. Antik Dönemde Eber Gölü’ne Kırk Şehit Gölü deniyordu.
Charles. Texiere bu göle Quatrante Martyres (Kırk Aşık
Gölü)diyor.[12]
Bolvadin ve
civarına iskan 10 bin sene önce başlamıştır. Çevrede bulunan antik malzemeler
bunun kanıtıdır. M.Ö.295 yılında meydana gelen büyük depremde sonunda ,yer
kabuğunun kırılması ile sıcak sular fışkırdı. Heybeli Kaplıcası bu devirde
meydana gelmiştir.M.S.222 ve235 yıllarındaki depremde Polybotum yıkıldı. Bolvadin Ovasının her yerinden sıcak sular
fışkırdı. Bu sular zamanda kayboldu. Dura Yerindeki sıcak su yakın zamana kadar pınar halinde
akıyordu. Dipevler yakınındaki sıcak su kaynağı da uzun süre kullanıldı.
Hamamlar yapıldı. Bu sular 200 sene öncesine kadar kullanılıyordu. Bu nedenle
bu bölgeye Hamamlı deniyordu. Daha
sonra bu sularda kayboldu. Antik devirde Termal
tesislerinin sıralandığı bu vadiye antik devirde Phrygia Salutaris(Şifalı Frigya) deniyordu.
Antik Kral Yolu buradan geçmiştir. Tarihi İpek Yolu da buradan geçiyordu . Asırlar
boyunca doğuyu-batıya bağlayan en önemli yolların tek geçiş noktasıdır. Bu
yolların üzerindeki Akarçay üstüne
çeşitli zamanlarda muhtelif köprüler yapılmıştır. Bu köprülerden Kırkgöz Köprüsü Anadolu’nun en eski ve
en uzun taş köprülerindendir. Kırkgöz Köprüsü ile ilgili en eski kayıtlar
M.Ö.1344 tarihli olup,Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesindedir.4 bin yıllık
geçmişi olan köprünün uzunluğu
400m.genişliği 4m. olup,64 gözü vardır .Bu yolun Bolvadin-Çay arası kademe
kaplıdır.[13]
10
bin yıllık bir geçmişi olan Bolvadin ,Anadolu’daki bütün devreleri yaşamıştır.
Çevrede bulunan malzemeler arkaik ve antik çağın bütün devrileri yaşadığını
gösterir. Frigya Döneminde önemli bir yerleşim merkezi olduğu Bolvadin
Müzesinde sergilenen eserler gösterir. Bu devirde Anadolu’nun en önemli
yerleşim bölgelerinden olan Frigya Vadi ’ si Kütahya/Afyon sınırı ve
Eskişehir/ Han İlçesinden başlar,Akşehir’e kadar uzanır. Bu vadideki ki
şehirler Antik devirde çeşitli savaşlar
sonrası yakılıp,yıkılmış bu nedenle Parereos
Phrygya(Yanık Frigya) ismi ile de anılmıştır. Bolvadin Frigya
Döneminde bu vadinin en önemli
şehirlerinden birisi idi. Bu devirde
dini ve korunma amaçlı Yedi Kapı Yeraltı Şehri yapılmıştır.3
katlı ve kilometrelerce uzunluğundadır.
Roma
Döneminde hızla gelişti. 133 yılında
Roma Kralı Hardianus’un Polybotos’u
(Bolvadin) ziyareti ile şehir imar edildi. Bu ziyaretin anısına şehir para
basılmıştır. Paraların bir yüzünde şehrin korucusu Zeus Alsanos,diğer yüzünde
Kral Hadrianus ’un portresi vardır.
Bizans
Döneminde Polybotum ismi ile anıldı.
Ünlü Bizans Tarihçisi Anna Komnena Alexiad
isimli eserinde Bolvadin’in önemli bir şehir olduğunu İznik ve Efes
konsüllerine temsilci gönderdiğini yazar.
Polybotos’u
,Malazgirt Zaferi’nin hemen sonunda 1107 tarihinde Emir Menkülek fethetti. İsmi Bolvadin olarak değiştirildi. Zaman içinde Türkler ile Bizans
arasında el değiştirdi.1116 tarihinde
Bolvadin ovasında Bizans la yapılan Bolvadin
Savaşı ve sonunda yapılan Bolvadin
Anlaşması ile bu bölge kesin olarak Türklerin eline geçti. Bu sırada
Bolvadin’i valisi Emir Buga idi.[14]
Selçuklular
Döneminde XII. asrın başlarında aşiretlerin iskanı başlamıştır .Zamanla çeşitli
Türkmen Aşiretlerinin iskanı ile yeni köyler kurulmuş,eski köyler yeniden
imar edilmiştir. Bölge kısa zamanla
Türkleşmiştir. Bolvadin civarına Avşar,Çebni,Karkın.Yazır
Aşiretleri iskan oldu[15]XII.
asırdan XIX .asra kadar çeşitli
aşiretlere bağlı 100’den fazla cemaat Bolvadin ve civarına konup,göçmüştür.[16]
Selçuklular
zamanında Karahisar-ı Devle vilayetinin önemli kazalarından birisidir. Bu
dönemde şehirleri yıkan,köyleri yok eden,Haçlı
Seferleri (1096-1099) Anadolu’yu
harabeye çevirdi, iskan olan aşiretlerin büyük bir kısmı dağıldı. Bu devirde
Bolvadin merkezinde 11 mahalle , 60 köy ,30 mezra vardı. Bolvadin’e bağlı 12 nahiye ve bağlı toplam köy sayısı 326
civarındadır.
Selçuklular zamanında
camiler ,mescidler, çeşmeler,hanlar,hamamlar,mektepler
medreseler,köprülerle süslenmiştir. Bu eserlerden yalnız Alaca Camisi(1271) günümüze
kadar gelebilmiştir.[17] Bu
devrin önemli olaylarından Cimri Olayı(Şeyhzade Siyavuş’un isyanı)
Kemerkaya Kasabası yakınlarındaki 1278
yılında Yedi Kapı mevkisinde olmuştur.[18]Bu olay sonunda
köylerin bir kısmı dağıldı.
Selçuklu
Devletinin yıkılmasından sonra
Karamanlı,Germiyan ,Eşrefoğulları ve Sahipata Beyliği arasında el
değiştirdi. Çarşı Camisinin olduğu yerde Eşrefoğlu Mübariziddinzade Süleyman
oğlu Mehmet Bey 1320 yılında bir cami ve külliyesini yaptırmıştır.[19] Bolvadin’i Sultan I. Murat 1362 yılında
Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402 Ankara
Savaşından sonra kısa süre el değiştirmiş,1429 tarihinde kesin olarak
Osmanlı topraklarına katılmıştır.
2.2.İdari Yapısı:Fatih Sultan
Mehmet zamanında yapılan idari
düzenlemede, Bolvadin Anadolu Eyaletinin önemli kazalarından birisi oldu.
Eyaletin merkezi Kütahya vilayetidir
Zamanla Ankara’da eyalet merkezi oldu.1839 tarihide yapılan yeni düzenleme ile
vilayet merkezi Hüdavendiğer ismi ile
teşkilatlanan Bursa olmuştur. Hüdavendiğar Vilayetinin
Bursa,Karesi(Balıkesir),Ertuğrul(Bilecik),Germiyan(Kütahya)Karahisar-Sahip
(Afyon) ismin de 5 sancağı vardı.
Hüdavendiğar
Vilayetine bağlı olan Karahisar-ı Sahip Sancağı iki Muhassılığa ayrıldı. 1.Karahisar-Sahip Muhassılığı::Merkez,Baklan,Çal,Çivril,Geyikler(Dinar),Sandıklı,
Sincanlı,Şaphane ve Şeyhlü
2.BolvadinMuhassılığı:Bolvadin,Çay,İshaklı,Şuhut,Çölabad,Karamık,Musluca(Emirdağı)Bayat,Han,Nevahi-i
Barçınlı[20].
2.3.H.937/M.1530 tarihinde Bolvadin Kazası(Cihet-i Kaza)[21]
Tımarhane-i Zu’ama Hassaha-i
Cem’an Kaza
ve Erbaba-ı Tımar Mir-Liva –i
Bolvadin
Kasaba:1 Karye.1 Kasaba:1
Mahalle:11 Neferan:34 Mahalle:11
Kura: 40 Mu’af:7 Kura:42
Mezra:8 Kura.2 Mazra.8
Çiftlik :1 Hane:25 Çiftlik:1
Bazar:1 Hasıl:8.989 Akçapazar.1
Cemaat-ı Yörükan.4 Hassaha-i Mir-Liva Cemaat-ı Yörükan.4
Neferan:2.223 Piyadegan Medrese:1
Re’aya :ı.510 Karye:1 Neferan:2
Yörükan.713 Neferan:32 Re’aya:1.576
Mücerred:27 Hane::24 Yörükan:713
Kura:64 Kura:4 Mücerred.27
Muaf:443 Hane:25 Kura:70
Hane:1.689 Hasıl:3.210 Muaf:474
Re’aya:1.052 Hane.1.738
Yörükan:638 Hasıl:176.628 HASIL:163.979
H.937/M.1530
tarihinde Karahisar-ı Sahip Sancağının.Bolvadin, Sandıklı, Şuhut, Barçınlı
(Bayat), isimli 5 kazası vardı
Cemü’l-Cami (Genel Toplam)
Liva-i Mücerred:509 Neferan:19.540 Re’aya:1.798
Kaza:5 Kura:1.115 Yörükan.1.466
Şehir:1 Mu’af:4.989 Gebran:94
Kasaba:4 Hane:12.927 Ermeniyan:79
Mahalle:62 Re’aya:11.573 Yahudiyan:15
Kura:629 Yörükan:1.266
Mezra :261 Gebran :88
Çiftlik:64 Ermeniyan:73
Bazar:7 Yahudiyan:15
İhtisap:1 Hasıl:1.840.069 akça
İhzar:1 Kal’a:1
Cemaat-ı Yörükan:13 Sabunhane:2 Medaris:6
Dizdar: 1 Kethüda:1 Topçuyan:8
Mustahfazin:33 Hisseha’an karye:8
2.4.Bolvadin Ahi Teşkilatı:Bolvadin Ahi
Teşkilatının kesin olarak ne zaman kurulduğu ait bilgiler tespit
edilememiştir.Selçuklular zamanında kurulmuş olması gerekir.Çünkü Selçuklu Sultanı Alâaddin Keykubad’ın
Bolvadin’deki vakıf arazileri ile Ahi Mehmet Zaviyesinin vakıf arazileri iç içedir.Ve vakıf tarihleri birbirine
yakındır.İlk kesin bilgiler Sultan II.Murat Dönemine aittir.Padişah
Edirne’de Avrupa’dan gelecek tehlikelere
karşı hazırlıkla meşgul olmasını fırsat bilen Karamanlıoğlu İbrahim
Bey H.847/M.1443 yılında Osmanlı topraklarına saldırdılar. Bolvadin,
Beypazarı, Seyitgazi,Kütahya ve Ankara taraflarını yağmaladılar.Pek çok insan
öldürdüler.Bu olaya çok üzülen Sultan II.Murat oğlu Amasya Sancak Bey’i
Alâaddin Bey’i Karaman üzerine gönderdi. Kendiside Kütahya,Seyitgazi üzerinden Bolvadin’e geldi.[22]O
sırada Bolvadin Ahi Teşkilatının başında
Ahi Mehmet bulunuyordu.Fatih
Sultan Mehmet Karaman Seferi dönüşünde Ahi Mehmet Dedeyi ziyaret etmiş,Sultan
Alâaddin Vakfından birkaç tarla ile Adagöl Köyünü vakfına katarak, vakfı ihya
ettiği zaviyenin H.1308/1890 tarihli tevliyat vesikasında belirtilmiştir.
Der-
devlet-mekine arz-ı da'i-i kemineleridirki:
Nezaret-i Evkaf-i Hümayun-ı malükaneme mülhak evkaftan Karahisar-ı Sahib
Sancağı dahilinde Bolvadin Kazasında vaki' cennet-mekan Sultan Murat ve Sultan Mehmet Han tabe-i serahman ayende ve
revandeye it'am-ı taam içün ihdas ve tanzim ve ber-vech-ihasbi tevliyatı dahi Ahi Mehmed
evlad-ı zükuruna şart ve ta'yin eyledikleri Ahi Mehmed Zaviyesine evladiyyet ve
meşrutiyyet üzere tevliyat ciheti iki
yüz kırk sekiz senesi Cemaziye'l-ahirinin evaili tarihiyle ber-vech-i iştirak
uhdelerinde olduğu kayden tebeyyün iden Ahmet ve Veliyyyüddin ibn-i Emrullah
müştereken mutasarrıf iken mezbur Veliyyüddin sulbi oğullan Mehmet ve Hasan
Basri naman iki nefer evladına terk eylediği ve cihet-î mezküre ise
evladiyet ve meşrutiyet üzre tasarruf
oluna geldiği kaza-i mezbur mazbatası vefatıyla berat-ı ali- şan musaddjik-ı münifinden anlaşılmış ve bu
misilli evladiyyet ve meşrutiyyet üzre tasarruf oluna gelen cihetin
mutasarrıfına hail-i vukuunda evlat ve
ahfadına tevcihi nizam-ı seniyye iktizasından bulunmuş olmağla nısf-ı hisse-i
mezküre müteveffa-i mezbur Veliyyüddin'in mahlulumdan sulbi oğulları Mehmet ve Hasan Basri uhdesine ber-veche
hasbi tevcihi ve zaviye-i mezküre mahallinde el-yevm mevcud ve ma'mur olduğundan müma’'ileyh ma yedine bir kıt'a
berat-ı şerif-ali-şan sadaka ve ihsan buyurulmak ricasına bi'1-iltimas paye-i
serir-ilaya
arz ve i’lam olundu, Fi’l yevmi’l-ışrın min Muharremi-ü'l-Haram li-sene semane ve selase-miete ve
Elf.(H.1308/M.1890)[23]
Ahi Mehmet Zaviyesi
vakfının Fatih Sultan Mehmet tarafından
ihya edildiğini gösteren belgelerden
biriside bu berattır.“Bolvadin kazasına bundan akdem
cennet-mekan firdevs-i aşiyan merhum ve mağfur lehuma Sultan han ve Sultan Mehmet Han hafidanlarının vakf ve ihya buyurdukları Ahi Mehmet zaviyesinin yine kasaba-i
mezbure murur ve ubur iden fukaraya itaam-ı tam eylemek şartıyla vakf-ı sahih-i şer’i ile vakf buyurdukları zaviye-i merkumun mutasarrıfı olan Veliyyüddin fevt olup,evlad-ı zükuru olmağla erbab-ı
istihkakdan………” [24]
2.5.Bolvadin ve civarında Ahilerin kurduğu
yerleşim Birimleri:
XVI.Yüzyıla
ait mühimme defterleri,tapu tahrir defterleri,emasili yörükan defterleri
(16.Yüzyıl Karahisar-ı Sahib Defteri Tapu Kadastro Gn.Md.Md.arşivinde 141 nolu
defter) daha sonra tutan Karahisar-ı Sahib ve Bolvadin Şeriyye Sicilleri
taranarak;ahilerin kurdukları köyler,mezralar,çiftlikler,mahalleler ve
zaviyeleri tespit edilmiştir.
Sıra
No
|
Kurulan
Birimin Adı
|
Bağlı
bulunduğu yer
|
Geliri(Akça)
|
Niteliği
|
1.
|
Abdaloğlu
|
Barçunlu
|
2978
|
Zaviye
|
2.
|
Adagöl
|
Bolvadin
|
600
|
Zaviye
|
3.
|
Ağzıkaraköy
|
Şuhut
|
1980
|
Zaviye
|
4.
|
Ahi Bolca
|
Eymür-Karahisar
|
70
|
Zaviye
|
5.
|
Ahi Hayran
|
Şuhut
|
1800
|
Zaviye
|
6.
|
Ahi İsmail
|
Mihail-Karahisar
|
500
|
Zaviye
|
7.
|
Ahi Kabil
|
Barçunlu
|
500
|
Zaviye
|
8.
|
Ahi Recep
|
Karahisar
|
350
|
Zaviye
|
9.
|
Ahi Selçuk
|
Bolvadin(Dişli Kasabası)
|
650
|
Zaviye
|
10.
|
Ahi Sinan
|
Karahisar-ı Sahib
|
480
|
Zaviye
|
11.
|
Ahi Ümmetli
|
Şehrabad
|
451
|
Zaviye
|
12.
|
Ahici
|
Barçunlu
|
200
|
Mezra
|
13.
|
Akçain
|
Bolvadin
|
230
|
Karye
|
14.
|
Akçayır
|
Barçunlu
|
300
|
Mezra
|
15.
|
Akınhöyüğü
|
Bolvadin
|
340
|
Zaviye
|
16.
|
Ali Fakılı
|
Karahisar
|
1184
|
Zaviye
|
17.
|
Avşarlı
|
Bolvadin
|
300
|
Mezra
|
18.
|
Basri Seydi
|
Barçunlu
|
1310
|
Zaviye
|
19.
|
Bazar-ı Nakib
|
Şuhut
|
620
|
Zaviye
|
20.
|
Bazar Kışlası
|
Bolvadin
|
720
|
Zaviye
|
21.
|
Bazar Viran
|
Bolvadin
|
340
|
Zaviye
|
22.
|
Bozuk(İlyas Bey)
|
Bolvadin
|
600
|
Zaviye
|
23.
|
Çerçi Turgut
|
Karahisar
|
340
|
Zaviye
|
24.
|
Çobanoğlu
|
Bolvadin
|
120
|
Zaviye
|
25.
|
Obrucak
|
Bolvadin
|
240
|
Zaviye
|
26.
|
Ebu’l-Hasan
|
Karahisar
|
300
|
Zaviye
|
27.
|
Efendi
|
Karahisar
|
320
|
Zaviye
|
28.
|
İncili Bük
|
Çay İlçesi
|
12358
|
Zaviye
|
29.
|
Göksu
|
Barçunlu
|
340
|
Zaviye
|
30.
|
Günbey
|
Bolvadin
|
420
|
Zaviye
|
31.
|
Kara Yülük
|
Karahisar
|
240
|
Zaviye
|
32.
|
Kemalü’d-Din
|
Karahisar
|
460
|
Zaviye
|
33.
|
Kumluca
|
Bolvadin
|
230
|
Karye
|
34.
|
Melik Gazi
|
Barçunlu
|
300
|
Zaviye
|
35.
|
Nazar
|
Karahisar
|
440
|
Zaviye
|
36.
|
Oyum Ağaç
|
Bolvadin
|
2318
|
Zaviye
|
37.
|
Sakin
|
Karahisar
|
200
|
Zaviye
|
38.
|
Saru-Lala
|
Barçunlu
|
1863
|
Zaviye
|
39.
|
Seyyad Cüneyt
|
Karahisar
|
2360
|
Zaviye
|
40.
|
Seyyid Ebu’l-Vefa
|
Karahisar
|
3270
|
Zaviye
|
41.
|
Sinan Halife
|
Karahisar
|
440
|
Zaviye
|
42.
|
Şeyh Barç
|
Sandıklı
|
540
|
Zaviye
|
43.
|
Şeyh İsmail
|
Karahisar
|
6450
|
Zaviye
|
44.
|
Şeyh İlyas
|
Karahisar
|
400
|
Zaviye
|
45.
|
Şeyh İvaz
|
Şuhut
|
320
|
Zaviye
|
46.
|
Şeyh Oğul Bey
|
Karahisar
|
800
|
Zaviye
|
47.
|
Şirin Baba
|
Karahisar
|
800
|
Zaviye
|
48.
|
Yağlı Dede
|
Bolvadin
|
420
|
Zaviye
|
49.
|
Yassı Karkın
|
Bolvadin
|
580
|
Zaviye
|
50.
|
Yörük Mezarı
|
Karahisar
|
540
|
Arşiv vesikalarından elde
derlenen bu yerleşim birimlerinin büyük bir kısmı bugün yoktur.Bazıları tapu
sicil defterlerinde yer,mevki ismi olarak günümüze kadar gelmiştir.Bir kısmı da
isim değiştirerek günümüzde hala varlığını sürdürmektedir.Yukarıdaki isimle
varlığını sürdüren çok az yerleşim birimi vardır.Zaviyeler,kaybolmuş,sadece
haziresin de mezarlar topluluğunda),şeyh veya ünlü kişilerin adları türbe
olarak varlığını sürdürmektedir.Bolvadin Ahi Mehmet,Şeyh Melik,Halil Dede,Şeyh
Ali Sıtkı Dede,Postal Dede,Şeyh Yunus;Çay’da Yusuf Sinan,Eber Kasabasında Ahi Evran;Sultandağın ’da Ahmet
Remzi,Yakasenek’de Ecem Sultan,Seydilerde Seyyid Hasan Basri,Göynük’te Yargeldi
Sultan ve Akşemseddin;Afyon’da; Yarenler,Cenkçi,Ahi Efendi,Çerçi Turgut
türbeleri bunlardan birkaç tanesidir.
Karahisar-ı Sahib(Merkez)
|
Kaza-i Bolvadin
|
Kur’a:26
|
Kur’a:4
|
Mezra:3
|
Mezra:1
|
Çiftlik:26
|
Çiftlik:6
|
Zemin:48
|
Çayır:1
|
Bağçe:11
|
Dekakin:5
|
Asiyab:37
|
Bağ:3
|
Dekakin:224
|
Bağçe:1
|
Hamam:4
|
Zemin:2
|
Başhane:3
|
Hane:137
|
Furun:2
|
Mücerred:6
|
Karbansaray:3
|
Mu’af:36
|
Cami:3
|
Hasıl:19.526
|
Tahun-hane:3
|
Cem’an Evkaf
|
Çayır:5
|
Kur’a:57
|
Hane:515
|
Mezra:12
|
Mücerred:51
|
Çiftlik:120
|
Mu’af:92
|
Zemin:65
|
Hasıl:197.152
|
Asiyab:44
|
Evkaf:146.252
|
Bağ-bağçe:35
|
Nakdiye:50.900 akça
|
Dekakin:249
|
Hamam:2
|
|
Derbent:1
|
|
İmaret:1
|
|
Mescid:9
|
|
Zaviye:4
|
|
Cami:3
|
|
Çayır:2
|
|
Hane:1.138
|
|
Mücerred:134
|
|
Mu’af:365
|
|
Nakdiye:50.900
|
|
Hasıl:281.905 akça
|
2.6.BOLVADİN’DEKİ ESNAF TEŞKİLATLARI
Esnaf teşkilatları esası olan
“ahilik” Bolvadin’de Selçuklular zamanında vardır.Osmanlılar zamanında
gelişerek devam etmiştir.Yükselme devrinin başlarında Ahi Mehmet Dede isimli
bir zatın olduğunu elimizdeki fermandan öğreniyoruz.
Bolvadin’de üretimde uğraşan esnaf
grupları öncelikle insanların temel ihtiyaç maddelerini karşılamak amacıyla
faaliyet göstermişlerdir.Faaliyetlerin karşılığında zenginlik,hizmet ve tatmin
olma gibi maddi ve manevi kazançlar sağlamışlardır.Hem toplum bulunduğu
bölge-şehir,kasaba-köy yapılan üretim sonunda ihtiyaçların bir kısmını veya
tamamını çeşitli faktörlere bağlı olarak temin eder.Yahut başka bölgelerden
satın almak suretiyle bu ihtiyaçlar temine çalışılır.Osmanlı toplumunda
çiftçiler ,tüccarlar ve esnaf üretimle uğraşan gruplar olarak karşımıza
çıkar.Genel şehrin üretim nüfusunu esnaf ve tüccar oluşturmuştur.
Sultan II.Mahmut zamanında meydana
gelen sosyal değişiklikler ile Avrupa devletlerindeki sanayi inkılabı Osmanlı
şehirlerini de etkilemiştir.Ayrıca baba mesleğini seçme anlayışı meslek
gruplarının tayininde çok etkili olmuştur.1831 yılında Bolvadin’deki meslek
çeşitlerini;şer’i sicil kayıtları,vakfiyenameler,terekelerden elde ettiğimiz
bilgilere göre şöyle sıralayabiliriz.
Bolvadin’de esnaf çeşitli daha
fazladır.Tapu kayıtları ve nüfus kayıtları ve nüfus kayıtları incelendiğinde
meslek isimlerinin hemen hepsinin;yer ismi;yoğurt pazarı,un pazarı,odun pazarı
,çıra pazarı vb. lakap ismi alarak Kelleciler,Tüfekçiler,Semerciler, Kavukçular
vs. görebiliriz.İstanbul,Ankara,Bursa,Tokat,Selanik gibi Osmanlı Şehirlerinde
faaliyet gösteren esnaf gruplarıyla Bolvadin’dekileri karşılaştırdığımızda sayı
olarak yakın olduğunu görürüz.Yukarıda yapmış olduğumuz tespit şehirlerdi hangi
esnaf gruplarının yoğunlaştığını ortaya çıkarmaktadır.
Bolvadin’de en fazla dükkana sahip olan
meslekler sırayla; arabacı, aşçı, arpacı, bakkal, pekmezci,berber,çömlekçi,
debbağ, dülger, eskici, ekmekçi, göncü, hancı, hizarcı, kahveci, kalaycı,
kasap, katrancı, kebapçı, keçeci, kelleci, kılıççı, kitapçı, paçacı, saatçi,
saraç, sebzeci, semerci, soğancı, şekerci, tahmis, demirci, terzi, tuzcu,
yağcı,uncu, yemenici,bu esnaflar en az beş dükkana sahiptirler.Diğerleri bu
sayıdan az dükkanı olanlardır.Bu da gösteriyor ki Bolvadin çarşılarında geçen
asırda 400’e yakın dükkan vardır.[25]
Dükkanlarda çalışan esnaf sayıları
hakkında şer’i sicillerde yeterli kayda rastlanamamıştır.Mesleğin özelliğine
göre bazı mesleklerde beşten fazla kişinin çalıştığı bazılarında grup halinde
kolektif çalışmaların yapıldığı görülmüştür.Mesela;kunduracılar ve terziler
uzun müddet kolektif çalışmışlardır.
II.Mahmut zamanında 1827 ve 1831
tarihlerinde yapılan iki nüfus sayımı sicillerde kaydedilmiştir.Bilindiği gibi
bu nüfus sayımları askeri ve mali ihtiyaçları temin için yapılmıştır.Berat
ehli,dul avrat, kiracı ve gayri müslim sayıma girmemiştir.Buna göre Bolvadin’in
nüfusu çevresiyle birlikte ,50.000’in üzerinde tahmin edilmektedir.Yine bu
sayımda her aile beş kişi kabul edilmiştir.
2.7.Esnaf İleri Gelenlerinin
Yönetimdeki Etkinlikleri
Esnaf teşkilatı
askeri zümre dışındaki bütün şehirli nüfusu bünyesinde örgütlemiş yaygın bir
sistemdir.Bu teşkilat şehrin yönetimi ve ekonomisinde sahip olduğu önemin yanı
sıra,sanat ve ticaretle uğraşanlarla ,ulaşım ve hizmet işçilerinin sosyal
hayatlarında temel olmuştur.Osmanlı cemiyetinde ortak ideal ve çıkarları olan
toplum grupları benzer biçimde teşkilatlanmışlardır.Bu teşkilatlanma
13.yüzyılda gelen ahilik teşkilatının bir uzantısıdır.16.yüzyılda Osmanlının
merkezi otoritesi zayıflamış,ilk zamandaki güçlü ve bağımsız karakterini
kaybetmiştir.O zaman halk ile devletin arasındaki bağlar zayıfladı.Buna karşın
esnaf teşkilatları arasındaki bağlar
kuvvetlenmiştir.Halk devlet otoritesinde bulamadığını bu teşkilatlarda
aramıştır.
Bolvadin’deki esnaf teşkilatının ileri
gelenleri şunlardır:Esnaf şeyhleri ahi balan, pazarbaşları, nakipler,
kethüdalar, yiğitbaşları, duacılar, ustabaşları ve ustalar.II.Mahmut dönemine
ait kayıtlarda bu liderleri görüyoruz.Bunun dışında vesikalarda esnaf
ihtiyarları diye bazı liderlere de rastlıyoruz.
2.8.Bedesten
Kethüdası(Vekil-i Fukara)
Kethüda büyük
devlet adamlarıyla zenginlerin işlerini gören kişiler hakkında kullanılan bir
tabirdir.Esnaf yönetiminde ileri gelen zata da bu isim verilir.Kethüdalık esnaf
teşkilatının başlangıcından,H.1324/1906 senesine gelinceye kadar devam
etmiş,yarı resmi bir memuriyet olup, şeyh, duacı,nasif,çavuş gibi esnaf
amirlerinin görev ve yetkilerini zamanla devr almışlardır.Bolvadin şehrinde
şeyhlerin,kethüdaların,yiğitbaşıların. zamanla görev yaptığı elimizdeki
vesikalardan anlaşılmaktadır.
Bedesten kethüdası sicil kayıtlarında
çoğu zaman “Vekil-i Fukara” ismiyle geçer.Bu tabir bir tevazu göstergesi olsa
gerek.Bolvadin’de her esnaf grubunun ayrı ayrı kethüdası vardır.Ekteki belge
H.1274/M.1858 yılında terziler kethüdasına verdiği belgedir.
Bedesten Kethüdalarını vali tayin
ediyordu.Esnafın kendi arasında resmi olmayan bir seçimle seçmiş olması da
mümkündür,bu durumda kadı onaylayarak sicile kaydediyordu. Kethüdalığa atanan
kişinin mutlaka esnaf olması şart değildi.Genellikle zengin ve nüfuslu kişiler
seçilirdi.Bazen de kethüdalığı iki kişinin yürüttüğü görülmektedir. Görevlerini
aksattıkları zaman derhal azledilip, yerine başkası atanabiliyordu.
Şer’i kayıtlar ve elimizdeki
vesikalara göre bu görev babadan oğla geçtiği de görülüyordu.Bedesten kethüdası
tayini ile şu şer-i sicil kaydında şöyle denmektedir.”Bedesten kethüdası nasp ve tayin olmuş olduğu malumunuz oldukta bundan
böyle merhum hizmet-i mezkureye me’mur bilup meyyane-i memlekette vaki olan
kefe-i masarıfat ve havi-havet ve lede’l-iktiza marifetiyle irade ve rü’yet va
hıyn-ı tevziinde mübaderet ve ziyade noksanından mücanebet eylesin ve sen ki
bedesten kethüdası merkumsun suret-i hayr olacak hususlara vakti yediden saf
olunan mesalik dahi bir akçe zam ve noksan itmeyerek defteri sahihaye rabt ve
bent,hıyn-ı tevzide ibraz....”şeklinde kethüda
görevlendirilirdi.Kethüda’nın faaliyetlerinde yardımcı olarak bir de katip
vardı.Kethüdalar 1000 ile 1500 kuruş ücret alırdı.ayrıca bazı
ihtiyaçların karşılandığı tevzi
defterlerinde kayıtlıdır.Bu defterlerde “ayakkabı baha” ödeneği mevcuttur.Katip
de aynı ücreti alırdı.Bazı esnaf grupları bedesten kethüdalarının nüfuzundan
faydalanmak için şeyh olmasını istedikleri şer’i sicillerde kayıtlıdır.
2.9.Esnaf Şeyhleri
Esnaf birimlerinde,
yönetimden sorumlu olanların başında esnaf şeyhleri bulunmaktadır. Esnaf
şeyhleri göreve tayinle gelirlerdi.Esnaf grupları seçtikleri adayı kadıya
bildirirler,kadının verdiği mürasele, kaymakam tarafından tasdik edildikten
sonra şeyh tayin edilirdi.Şu vesika şeyhin tayinini belirtmektedir.”Ehal-i vücuh ve esnaf-ı mezkurların canib-i
şer’e itibar ihbar ve senin esnafı mezburede şeyh ve nazır olman iltimaslarına
mebni taife-i penbeciyana kıbel-i şer’iden sen ki şeyh ve nazır nasb ve ta’yin
olunduğunu havi iş bu mürasele tahrir ve yeniden ita olundu” ifadesiyle
mürasel düzenlenirdi.Valide tasdikinde ise ”İş
bu mürasele-i şer’iye mucibinde merkum Mustafa Ağa tarafından dahi keçeciler
esnafına , şeyh ve nazır nasb olmakta bermuceb-i buyruldu deyi” şeklinde
tasdik edilirdi.Şeyh seçilen kişi sözü geçerli,dürüst ve gayretli olması
şarttı.Yükselme devrinde Ahi Mehmet Dede esnaf şeyhliği yapmıştır.
Esnaf şeyhleri şer’i sicil kayıtlarında
belirtildiğine göre iki yıllığına seçilirdi.Her esnaf grubunun bir şeyhi
vardır.Şeyhler esnafların ürettiği ve sattığı mallar narh ve fiyat tespiti
yaparlardı. Mesela 1824 yılında ekmekçiler şeyhi Mehmet Ağa ”Nan-ı azizin 64 dirheminin 1 akçeye
satılmasını temine müteahhid “olduğunu görmekteyiz.Belgedeki ifadede şeyh
ekmeğin gram ve fiyatını tespit ediyor,mensubu olduğu esnaf adına teahhüdde
bulunuyor.Şeyhler kadılar tarafından bunları da kaçak satışları engellemek için
görevlendirilmişlerdir. Şeyhler bedestenin Kubbeli Cami(Çarşı Camii)kapısı
önünde durarak pazvantı kapılan her sabah dua ederek açtırırdı.Bu görev şeyhin
dini görevlerinden sayılırdı.Esnaf arasında meydana gelen anlaşmazlıkları da
düzeltirdi.İncelediğim vesikalarda şeyhlerin ücret alıp almadıklarını tespit
edemedim.
2.10.Pazarbaşları
Bakkal esnafının her
türlü işini yürütmek amacıyla esnafın ileri gelenlerinden veya şehrin ileri
gelenlerinden tayin edilen kişilere pazarbaşı denirdi.Esnaf şeyhlerine benzer
görevleri vardır.Yalnız dini görevleri yoktur.Pazarbaşı tayini beratla
yapılırdı ve bu görev kendisine malikane usulüyle verilirdi.Babadan oğla
geçerdi.Pazarbaşının görevlerinden ilki Pazar gelen malları bakkala teslim
etmektir.Bakkalların vergileri zamanında vermesini sağlardı. Pazarbaşları kendi
ücretlerinin karşılığında pazara gelen yaş meyve yükü başına 4,her esnafın
sattığı eşya yükü başına 2 para alırdı.
2.11.Bedesten, Han, Çarşı ve
Pazarları
Osmanlı şehir araştırmacıları tarafından
bedestenlerin bir sentez görevi yaptığı belirtilmektedir.Kaynak itibariyle Türk
ve İslam şehirleri toplumun sosyal yapısına uygun özellik taşırlar.Şehirlerin
fiziki temel öğeleri , idari binalar, dini binalar ve ticari, sanayi
yapılardır.Ayrıca mahalleler ve savunma amacıyla yapılmış sur ve kaleler bu
öğeleri tamamlar.
Bolvadin şehrinde Bizanslılardan kalma
büyük kale içerisinde bedestenler ve çarşılar kurulmuştur.Kalenin kalıntıları
1900 yılına kadar mevcuttu.Bolvadin’in ortasından büyük bir dere geçerdi.Dere
üzerinde kalenin çarşı camii arkasında olduğu çınarın olduğu yerde kale
yapısına uzanan bir köprüden geçilerek şehrin yeni kurulan Şazi Alaca ve Yenice
mahallelerine gidilirdi.Osmanlılar döneminde Osmanlılar döneminde şehir dışına
her mesleğin icra edildiği ayrı ayrı çarşılar kurulmuştur.Bedestende sarraflar,
terziler, hattatlar otururlardı.Bedestenin batısındaki sokakta kasaplar
bulunurlardı.Çarşı camiinden İmaret Camiine kadar olan caddede demirciler
vardı.Asma altı ismiyle anılan yerde yoğurtçular pazarı ve uncular pazarı
kurulurdu.Balta çeşmesinin civarında ot,odun pazarı kurulurdu.Daha sonraları
Çarşı Camii arakalarında sebze pazarı kurulmuştur.Çarşı camii önünde sıra
çeşmelerin olduğu yerde manifaturacıların pazarı kurulmuştur.Çarşı Camiinin
karşısındaki dükkanlarda kaymakçılar , sütçüler, ve helvacılar vardı.Şimdiki
müzenin olduğu yerde testi imalathaneleri ve barut imalathaneleri
vardı.İmalathaneler önünden büyük bir dere geçerdi Şehre taş bir köprüden
geçilirdi Bu gün hala bu mevkiye “taş
köprü” denir.Şehirde bunların dışında 10 tane han vardı.Kurşunlu han ismiyle
Selçuklulardan kalma-eski Hacı Ata Hanının olduğu yerde-büyük bir taş han
vardı.Bu handa zenginler, beyler ve saygın kişiler kalırdı.Diğer hanlarda şehre
gelen herkes kalabilirdi.Hayvanlar için ayrı bir han inşa edilmişti.Bu han çay
kazasında meftun İsa Bey’in hayratıydı.Bu nedenle halk arasında “Esa Hanı”
ismiyle yaşar.Bu handa Bolvadin’e gelen misafirlerin, kervancıların,
pazarcıların, köylülerin sadece hayvanları kalırdı.Bu han 1924’te yıkılarak
yerine Hükümet Binası yapılmıştır.1973’te burası yıkılarak park haline
getirilmiştir.
Kestemet Mahallesinde
debbağhaneler,boyahaneler ve mumhaneler vardı.Hisar mahallesinde Tahmishaneler
bulunurdu.Şehrin diğer sosyal kurumlarından hamamlar şehrin muhtelif yerlerinde
bulunurlardı.Selçuklular zamanında Kestemet Mahallesinde , Hisar Mahallesinde
ve Şazi Mahallesinde üç tane büyük hamam vardı.Osmanlılar zamanında Rüstem Paşa
ve İmaret hamamları yapılarak hamam sayısı 5’e çıkarılmıştır.Şehrin fiziki
özelliğini tamamlayan çok sayıda camii,çeşme,mescit,tekke,medrese,mektep
vardı.Ayrıca her mahallenin ayrı mezarlığı bulunurdu.
2.12.Esnaf
Teşekküllerine Yapılan Atamalar
a.Yiğitbaşı
Tayini:”Oldur ki kasap ustaları muvacehesinde Ahmet yiğitbaşılıktan fariğ
olub,usta Mehmet bin Bayram yiğitbaşılığa kayd olduğu bu mahalle tahrir
olunur.H.1055/M.1645.”Bakkal Ali cümle bakkallar marifetiyle yiğitbaşılığa nasb
olundu.H.1063/M.1653.”
b.Pazarbaşı
Tayini:İşbu H.1063 senesinin Muharremü’l Haraminin gurrasından ahirine
varıncaya kadar Bazarbaşlılığı hizmeti çırak-zadeye tayin olunup mezbur dahi
kabul etmesi nasb olundu “Bakkal ustaları meclisi şer’a gelip ser-bazarımız
olma çelebi’yi Bazarbaşı tayin ettik.Ol dahi hizmeti lazimesi kabul.Şud Fi sene
1107/1695”
c.Çarşı bekçisi tayini:Medine-i
Bolvadin esnafından kalaycılar dükkanından Tuz Pazarına gelince cümle marifeti
şer’ ile Medine-i mezbure mahallesinden Hisar Mahallesinden arpacı Ahmet’i
saliü’z-zikr çarşılar muhfızı tayin eylediler.”H.1191/M.1777”
2.13.H.1068/M.1657 Senesinde
Bolvadin’de Satılan Malların Fiyatları
“Sabun Trablus
vakıyye:24 pirinç vakıyye:6,şehirbalı vek:18,sahil balı:16,kara
üzüm:4,leblebi:8,zerdali:5,rezzaki üzüm vek:8,kızılcık vek bürüt:5,erik kurusu
vek:5,nohut vek:4,sadeyağı vek:8,kestane vek:4,incir vek:6,zeytin vek:6,milli
nişasta vek:20,bakla:5,harup vek:3,İzmir Sabunu vek:20,şirugen vek:16,sarımsak
vek:4,sumak vek:16,peynir tulum vek:6,toprak hinna vek:8,kaşkaval
vek:16,zeytinyağı vek:20,başsoğan vek:1,nişasta vek:12,badem vek:28,yaprak kına
vek:12,kaba helva vek:16,<tavşanlı Ağdası vek:8 akça.
Buğdayın iyisi altmışa ,evsatı elli beşe
ve ednası elli olduğu mahallinde bu minval üzere ekmekçilere nark verilib fi
evasıt Rebi-ül Ula 1068/1657.
Haşhaş yağcılar taşraya Firuhte izin talep
eylediklerinde Müezzin Molla İsmail’den
me’adasına izin verilib deruni sükda
dükkanlarında da mebzul ederiz deyu teahhüt eylediler.H.1178/M.1764.
“Bayram münasebetiyle ağda on akçaya,kivye
helva beş paraya bey’a ala’t-tarık müsam izin verilmiştir.Zilhicce 1094/1682.
2.14.Bolvadin
Esnafının Osmanlı Döneminde kullandığı ağırlık ölçüleri
1 kantar = 17600 dirhem=44 kıyye
1
lodra =i76 dirhem
1 batman =7200
dirhem,litre olarak ifade edilirse=72 litre vukıyye olarak ifade edilirse =18
vukiyeye
1
litre=1000 dirhem
1
vukiyye=400 dirhem
1
İstanbul kılabdanı 10 miskal ve 15
dirhem değeri 95 akçadır.
1
Bursa kılabdanı 10 miskal ve14 dirhem ve değeri 94 akçadır
H.891
Rebiü’l Evvel/Mart 1486 tarihi Bursa
Şer‘iyye Sicilinde ;Bursa’da 8
kantar çelik ve 25 kantar kalay Bolvadin’e yollanmış,bu ağırlıkların ölçümünde
,Bolvadin’de İstanbul kantarı kullanılmıştır
3.Debbağlar Esnafına ait Ahilik Seceresi
Seçere,bir
kişinin mensup olduğu ailenin bilene ilk
atasından başlayarak ,seçerenin yazıldığı tarihe kadar yaşamakta olan aile
ferdlerini içine alan bir şemadır, Bunlara Ensab kütüğü .Silsilename de denir.
3.1.Tanıtacağımız Şaban 1107/M.1695
hazırlanmış H.1227.1225/M.1812 tarihinde istinsah edilmiş debbağlar esnafına ait seçeredir..Çevirisi:
Bismillahirrahmanirrahim
Hâzâ secere-i şerif min nesl-i Adem
salavatu’l-allahi aleyhi nebiyine-aleyhi Abdül-Menaf oldu andan Haşim oldu ,andan
Abdül-Muttalib’in iki oğlu oldu ve biri Abdullah ve biri Abbas RA. Andan asıl
ismi Şerif Sultan Mahmud indi ahi olmağa sebebi bu olduğu sultanım sultan-ı
enbiya salla’llahu aleyhi ve sellem
Hazretleri cem‘i ashabları cem‘
etti.Buyur dedilerki kalkın Bedir Hendiği Gazasına üç günden silahınızı hazır
edin deyu buyurdukları ol meclisde
amcası Abbas ekbere alem-i şerifi size ihale eyledik buyurunca heman
ayak üzere kalkub Ya Resulallah ben pir-î
fâni oldum,oğlum Sultan Mahmud benden kuvvetlidir.Ve alem-i şerifi ana
havale edin dedikte bu kelam ana hoş
geldi.Bilâl-i Habeşi’ye buyurdularki varun alem-i şerifi getirün,getürdüler
alem-i şerifin rekâben Sultan Mahmud’un boynuna hâmail idüb teslim Resul
Ekrem ve nebiyi muhterem kendi mübarek
eliyle alem-i şerifi Ahi Sultan Mahmud’a havale eyledi.Anun-çün Resulallah Ahi
buyurdu. Ve Ahi Evransın deyüb ol
zaman el kaldurub dua ettiler ki cem‘i ashab ve Cebrail ve Mikâil ve İsrafil ve
Azrail (A.S.) vesair melaikeleriyle andı.Ve buyurdu ki hak habibinden bu kadar
inayet oldu bize ve bizler dahi vasiyet edelim .Ve Resullah buyurduki bu
alemi hanedanda Abbas-i ekber
neslinden kıyamete değin otuz iki
esnafa yol ve erkan talimiyle
icra etsünler deyu ve
buyurdularki kalkın gazaya gidin deyu
pençembe günü teveccüh ettiler
varub hak sübhane teala hazretleri
evvela Sultan Ahi Evran’a saniyen cem’i ashablara fırsat virüb feth eylediler
,geldiler Resullah sual-i şerif
ayıtdılar kim Yâ Ali Keremullah-i Veche
Ahi Sultan Mahmud gazada nice muharebe ettiler.Ya Resullah berat-ı ilm-i şerifde ve bir âli kabilincede her
canibinde muharebe etti evrani gibi,anınçün
ana senin Sultan Ahi Evran deyu buyurdular ashaplar dahi bunu görücek
her birleri yadigar verir yeşil yaprak verdiler Resulullah buyurduki sen ne
verirsin Ya Ali teberrük dedik de Allah’ın emri üzere,Resul’ün kavli üzere
kızım Rukiya’yı ammim oğlu Ahi Hazretlerine verdim.Buyurup ol saat Resulullah o
saat nikâh hutbesin kıraat eyleyüb üç
gün üç gece nimet çekilüb,düğün ettiler bir günde otuz üç koyun,ikinci gün otuz
üç karakeçi ,üçüncü günde otuz üç sığır
kesilüb üç günden sonra geldiler el öptüler icâzet aldılar.Cem‘i ashap dest bûs
ettiler Resullah (SAV) Ahi Evran Şeyh Mahmud’un
elini sağ eline alup İmam-ı Ali’nin matbahına girdilerki düğününde
boğazlanan derileri ve gönleri cem‘ olmuş kimi koyun, kimi keçi ve kimi sığır
derilerini mübarek eliyle ve mu‘cize-i bâhiresiyle birer birer Sultan Ahi Evran
Şeyh Mahmud’a teslim itti.Mu‘cizetiyle dua eyledi.Hazret-i pîr-i Âhi Evran bir geceye bir gündüz de
Allahın keremiyle elvan elvan dürlü dürlü renk itti.Temam ettikde her elvandan
birer tura bağladı ve Resullahın meclis-i şerifine getürdü .Mübarek eliyle açdı
cem‘i ashablar tehayyür ve temaşa ittiler.Hazreti Ali
Keremullah-ı veche bâla perde olup,içinden birisin alup,âsa-i şerif üzerinden
kaphı sapıyla perdah eyledi.Sultan Ahi
Evran Ya Resulallah şakirt san‘atını
temam edüp,hidmeti üstadına
beğendirince meyan-ı peste iken
kemerpesteliğine layık olmaz mı?Deyu buyurunca ol saatde Resullah salla’llahu aleyhi ve sellem kendi Hazreti Cebrail Aleyhisselam kendi
mübarek belini şed bağlayub düsturu ta‘liden nice aldı ise mübarek lonca-i şerifde şed bağlayub izin virüb sonra bia‘t
etmişlerdi
Sultan Ahi Evrana izin verüb,
sanayi‘de otuz iki esnafın pirlerinin
maa‘dası hariçde
bi’l-cümlesi yetmiş iki buçuk pîre düstur ve icazet ile
kemerbest idüb el kaldurub dua ettiler ol hıynda Cebrail ve Mikail ve İsrafil ve
A‘zrail aleyhisselam âli vesair mülaniğahlarıyla el kaldurub cem‘i kemebeste evvela siz pirler el kaldurub
Sultan Ahi Evran Şeyh Mahmud’a dua
etmişlerdirki kârlarına bir kat dahi Sultan Ahi Evran Şeyh Mahmud’un tarikına ve
erkanına inkıyad etdiler ve Resullah huzurunda bi’l-cümlesi bu tarika
ve bu erkana aşık oldular. Aşık olarak bereket-i halile niyaz etsinler cem‘i kesblerinde ve
ticaretlerinde bi’l-cümleyle nefi‘âmm olsun deyu binâen ve âlazâlik
bâdehu şöyle ma‘lum olaki debbağ olan kasap olmağa talib olunur
ise ta‘zir olsun yakasın kesüb büzgün alub ocakdan red oluna
bu ta‘ziri itmezler ise cemi‘ pîrlerin la‘netlerini ve bir bedduâsını kabul etmiş olur tağrir
hakikat değneği vereler doksan dokuz
değnek vuralar ve bin akça ceremelerini
alalar.Selasün ve semane-maiyede .Sultan Ahi Evran gelüb Rum Rum ve diyar diyar Şeyh Mahmud Hazretleri kadem
bastılar bir yerde karar etmediler gelüb
Kırşehrin de karar idüb anda kârhane
bina etdiler.Çok velâdetlerde kerameti
zâhir oldu.Kırşehri’ne kadem
basdıkda a‘yan ekabirlerii geldiler.YA DEVLETLÜ bizim bir havfımız var bir
ejderha peydah oldu.Onun şerinden bizi
hâlas eyle deyu niyaz etdiler ve ana ejderhayı göstediler .Dua edüb
ejderhanın yüzünü yüzüne sürerek
ol ejderhayı kendine muti‘ ve
münkad eyledi Evransın sen deyub ,Aziz Ahi Evran’a kendini teslim eyledi.Aziz
ahi Evran Hasretleri ol ejderhanın zincir takub
ve kerhanesinin tahtına bağlayub
cümle nas böyle görücek küllühüm muti‘
olub Sultan Ahi Evran Hazretlerinin
kârına ve kesbina ve ocağının ve tarikatının devamına vesayetine dua eylediler ö‘mrü
şerifleri doksan üç yaşında dâr-ı fenadan dar-ı bakaya teşrif buyurdular.Rahmet-Allahi ve rahmete
vası‘a temmet.
Medh-i
Debbağan
Bârekallahi tekkemiz buldu nizâm-ı izzeti Var ola her bir gelen
durdukça dünya künbeti
Pişivamız Hazreti Adem Safiyullah’dır bizim Lâ cerem ol işledi ol bu pâk san‘atı
Nice gâib erleri a‘lemde gül tenler çeker Pîrimiz ol âli
Sultan ibn-i Abbas Hazreti
Hem dahi mensur âbid dermeyana
bestemiz Ana çıkar silsilemiz
anlamanız bu a‘deti
Pîr-i erkan tarikatı haşradek yâd eyleriz Ni‘matallahi Ahi Evrana Tanrının bir ni‘meti
Şugliya ihlas ile hizmet iden bu
tekkeye Halikın halas
kului peygamberin has ümmeti
İnnehu
min Süleymana ve innehu
Bismillahirrahmanirrahim
Elhamdü’l-illahi rabbi’l-âlemin ve’s-selatü ve’s-selamı âla Resuline Muhammed ve alihi ve sahbihi ecma‘in inne’d-dine indellahi’l-İslam kul Allahümme malikü’l-mülk
tuti’l-mülke men teşau .Bi-ismi ve
muradihi ve ihsanihi teala secere-i sultan illa-selam kıl allahım mâlikü’l-mülk tevti
el-mülk men teşâ ba sümme innedin ve ihsane
ve teala secere Sultan Ahi Evran Mahmud ibn-i Abbas kaddese
sırrahu’l-aziz yine ashab-ı kibar Hazreti Muhammed salla’llahu aleyhi ve
sellem bu din cümle câkeran falan nam
ermeyan destegân Hazreti Ali keremu’lullahi-veche
a‘zâm eftaha’l mütekellimin .Mevlana
Alâadin ve ahkarahüm es-Seyyid Mustafa
el-aziz a‘ffa anhu Sebebi tahrir şeri‘at ve tarikat ve hakikat ve
ma‘rifet pîr-i pîran a‘ziz-i a‘zizan ser çeşme-i Sultan Ahi Evran
secere-i kitab budurki:
Es-selam a‘leyküm yâ
erbab-ı ehl-i şeri‘at .es-selam a‘leyküm ya erbab-ı ehli tarikat es-selamı
a‘leyküm ya erbab-ı hakikat es-selam a‘leyküm ya erbab-ı ma‘rifet ve’s-selam âle’l-mürselin
ve’l-hamdülillahi rabbi’l-a‘lemin
Emma ba‘d: Hamden lillah ve’s-selatü ve’s-selam ala Muhammed ve alihi’l-kiram ve ashabü’l-âzam kema kala Allahü tebâreke ve teala fi’l-kelam estaıyzu billah inne rahmete’l
Allah karib mine’l-muhsinin pîr-i pîran
aziz-i azizan kutbü’l-arifeyn Sultan
Muhmud Ahi Evran ibn-i Abbas kaddisi sırrıhi’l-aziz taksim garme’hakikat iyn erkanı buyurub
tertib-i debbeğana ve sair esnaflara buyurmuşlardırki secere-i şeriflerine ahi
sözü ,pîr sözü ahi sözüne i‘timat
etmeyenlerin üzerlerine pîrlerin lâ‘net olsun ve hak dizarlarından merdud
olurlar ve Habibu’llah Muhamed Mustafa salla’llahu
teala aleyhin şefa‘atından mahrum olurlar ve pirlerin beddu‘ası anların üzerine
olsun .Ve her medinede mevcud olan debbağan fıkaraları vesair bi’l-cümle esnaflar fıkaralara pîr-i pîran
aziz-i azizan ve Sultan Mahmad
ahi Evran kaddese sırrahu’l-azizin bi’l-cümleye terbiyetü’l-fıkara bi-iradeti’t-tilâmiz
dest-i Sultan Ahi Evran ,köçeklerine ve
secere-i şerifine i‘timat itmenin kendine zararı vardır.Şöyle ma‘lum ola ki
yakasun kesüb yorgan alub ocakdan red oluna eğer red olunmazsa cemi‘ pîrlerin la‘neti
ve bizim beddu‘amız kabul etmiş olur.Pîrlerin
taksim garması budurki:Ahi baba üç hisse ala muhafet olunmaya kethüda
iki hisse ala muhalefet olunmaya ve yigitbaşi iki hisse ala muhalefet
olunmaya ve otuz yılık üsdatlar ikişer
hisse alalar,yirmi yıllık ustalar birer buçuk hisse alalar muhalefet olunmaya
ve onbeş yıllık üstadlar birer alalar muhalefet
olunmaya ve on yıllık üstadlara hissenin rub‘ası vireler vesairleri bu tertib üzere hal halince müteselli olunub
ve tekkenişin Gülbank-i Muhammediye hazır
olalar.Dua‘ eyledikde pîrlerin ismini yad ideler Gülbank-i
Muhammedi çeküb selâmet dağalalar şöyle
malum olaki otuz yıllık ve yirmi yıllık
üstadlar ahi önünde ellerin sallayub
sözleriyle mücadele iderler ise yakası kesüb yorğan alub tekrar şakirtliğe
vireler kabul etmeyecek olurlar ise red oluna
ve on beş yıllık kalfa şerkeşlik
ider ise ta‘zir olunub tekrar şakirtliğe vireler kabul etmez ise merdud
oluna ve on yıllık kalfa serkeşlik ider
ise ta‘zir hakikat değneğini vudukdan
sonra makramin boğazına takub zaviye
kabusuna kurban asub yüz sürecek olur
ise üç günden sonra suçu afv oluna meclis idüb postuna lâyık idüb
oturdular.Şöyle ma‘lum ola ki cem'i
bilâd-ı İslamiye’de vakı‘ debbağhanemize layık olan zirani ve eğer muti
ve eğer maziyi ve eğer yıprak vesair
şeyler vardır.Hamel tüccarları geldikde
zaviye kapusuna ,yüklerin indirüb ahi
baba ve kethüda ve yiğitbaşı ve tekkenişin yedlerine teslim oluna .Sonra
yiğitbaşları hamal üstadları da‘vet idüb
ba‘de herkes hizmetinegideler.Anlar gitdikden sonra ahi baba ve kethüde ve yiğitbaşı ve
tekkenişin Pazar idüb akçasını veresin
sonra taksim ola pîrlerin
buyurduğu minval üzere üsdatları herkes hissesine dükkanına ileteler herkes hal-i halince teselli olunub
Gülbank-ı Muhammediye çekülüb selâmet birle tağlalar.Şöyle ma‘lum oluna ki sair diyardan gelen üsdatlar keçi ve koyun v e
oğlak ve sığır ve camus derilerini cemi‘ idüb
fıkaralara zulum idüb ziyade bâha
ile alurlarmış Allahı teala ve Resulun
âhkam şer‘iyesin icra ideler Kadı
Efendiler zeyd fuzala
kutbu’l-arifeyn Sultan Mahmud Ahi Evran
pîrin seçere-i şerif ve
usulu buldukda meclis-i
şer‘i-şeriflerine dahil olduk da şöyle takriri kelam idüb mezburları
taleb ederiz dedikde ol makul kimesneleri
meclis-i şer‘i da‘vet idüb seçer-i şerifde devr Ademden berü bir ocakdan bir ocağa alına gelmiş değildir. Sultan Mahmud Ahi
Evran pîr-i pîran seçere-i şerifde mestur ve mukayyıd olan budur ki
şer‘i-şerifi icra ideler Kadı Efendiler
seçere-i şerife i‘timat ideler
gaflet olunmaya tahriren fi şuhur
Şabanü’l-Muazzam sene:seb‘ mie ve elf Hâza ma‘ani cemi‘ debbağlar ve otuz iki vesair
esnaflara cümlesine nafı‘dır.bilgili ve ağah olgılki her kimesne ki bu ma‘naları ve bu erkanları bilmese yediği
ve içtiği haramdır. Ve ana şâkird almak yok ve öğrenmek ve başka çıkarmak haramdır.Her kim bu
tarikatları ve bu yolları bilmese
pîrimiz perverdeliği yoktur.Ve
şakirde düstur olmayub pîrlerin
la‘netine
müstehak olurlar Allahü’l-alem
bil-sevab terceman tuhfetü’l-dünya
bergüzarım muhabbet candan yarim
.Hâza kitab feteva ehl-i erkan kaçan nakib
oğlanları içeri girdikde
göçekleri alub es-selam a‘leyküm
ya taleb ehl-i şeri‘at deyüb dört kapunun selameti bu vechile reva ideler andan sonra diyeler ki
anlar nazarında tarikat kardaşları bir küçük
yetiştirdiler.Anlar nazarlarında tarikat kardaşları bir köçek yetiştirdiler anlar nazarında revan
etmek murad idi yederler üstadlar ne
buyursanız hazır olan anlar buyuralar
ki ehlihu ve mahalli deyüb üç kere Allahu ekber lâilâhe illâ Allah
vallahu ekber vallahu’l-hamdü
diyeler andan sonra
üsdatların ellerin öpeler
eytalib-i erkan tarikat kaçan kim sual
etseler tarikatın evvelindir
cevab budur ki teslimandır.Ba‘de üsdatlarınşakird mabeyninde bir u‘hde
olalar üsdat şakirde beş hidmet
göstere evveline miftahı eline vire teslim eyledikde varub dükkanı açub çevirüb çekmeğe.İkinci
oldurki sakilikdir.seccade yerine salub ra‘yet etmekdir.
Üçüncü hidmet oldurki
sancakladır.Dördüncü hidmet oldurki el
kavuşdırub öyle edebiyle duralar beşinci hizmet oldurki andan sonra
üç gün açlık çekmek gerek ve yedi gün dikilüb ve sokulub durmakdır. Ve kırk gün yine açlık çekmek
ve çekmem gerekdir. Ba ‘de bin bir gün
hitamında halle muradın vireler.âmma nasib bir gün olur.Ol güne yevm
rıza dirler.iste‘ za Ya Allah inne cehennem
kânet mersaden sadakallah ve
üsdat şakirden rıza olduğu
lâzımdır.İcazet ve inayet virilüb erkan
üzere fasıl idi.Gerektirki üsdat olan üç
nefes vireler cümlesi ve on nefes
vire ba‘de üsdatbaşı dahi üç nefes vire cümle oniki nefes olur.üçü şeri‘at ,üçü
tarikat,üçü ma‘rifet ve üçü hakikatdır.Hakikat, ma‘rifet
hükmündedir.Tarikat gayri haldir.Şeri‘at
nizam içündür.Ve dahi tarikat içündür.Üç
şart vardırki üsdatların ana üç nefes dirler .Üsdatlar şarkirde dirler biz dahi onu beyan idelim ol nefesinki
şeri‘at emrindedir.Şehadet
gelmesine işaretdir.Şehadet iman
secadesidir. Okumak yazmak ile bilinmez pîr-i perver olub çürüklükden kurtula İkinci nefes tarikatdır şehadetdir
imanın nurudur. Hakikatda imandandır
dirsen cevap budur ki candır ve nefes
değildir.İmdi yol nefes sual iden bir elden bir ayakdan ve bir dilden şeri‘atda
dilin şehadetdir,tarikatda elin seccadedir,hakitatda ayağın i‘badetde ola .
Fasıl geldik sağ yol karındaşına üç nefes verir sual etseler divane dilin
hakikat ile cevap vire ki yazan Allahü teala diselerki nice oldurun cevap
vireki anlar nazarında
gök kubbe altında yeşil seccade
üzerinde i‘lm-i şerif taktında
revane oldum diye.
Fasıl
geldi sol yol karındaşına üç
nefesdir.Sual itse vücudun nuru
hakikiyle cevap vire ki sem‘idir sual itseler Allahı ne ile ızhar
eyledik tarikatla sem‘idir.Müslümanın
şer‘i ona cevap vireki Emanet Ya
Allah ve melaikete ah herkim
i‘lmiyle a‘mil olur.zikr
olunan uslub üzere cevap vireler .Tarikat erenleri meydanında
hidmeti makbul ve lokması helâl ola ve eğer cevap viremezler ise
çürükdür.Pîre hidmet etmemişdir şöyle
bile:
Fasıl diselerki yol nedir,erkan nedir ?
Cevap vereki Yol Lâilaha illâ Allah ve erkan Muhammeden Resullah dir.Dahi
diselerki üstada hidmet nedir ?Erenler meydanında süpürge çalmakdır.Ve dahi diselerki süpürge
ne ile alub ortayı süpürüb andan sonra saklana
yapışup durmanın ma‘nası oldurki
erenler meydanında sakala süpürge
dimekdir. Ve dahi nereden geldin
ve anrdan ne getürdün dedikde taşra çık ,içre gir erkandan ne götürdün erenler
selâmın getürdüm o selamın ala koydum cevap vireler.
Fasıl ve dahi diseler ki pîrinden ni
getürdün dedikde taşra çık,içre gir
erkandan ne getürdün beş nesne
nişân görücek.Kabul etmek vacibdir.Üsdat olan kimesneden icazet dileyüb
kapuya geçüp kalkup es-selam diye andan sonra
diyelerki .Erenler icazetiyle pîrimiz nazarında oldun bu zamane gelince ayağımız bir harama basub yahud elimiz harama uzadıb ya dilimiz
yalan söyleyüb ,ya gözlerimiz harama bakub ve
ya kulağımuz haram işidüb size erenler nazarında estağfurullah söylerdim estağfurullah
budur.Ayağım estağfurullah estağfurullah ve’l-hamdülillah Vela ilahe illa Allah,İlla
Allah vallahu ekber Vela havle vela kuvvete illâ billah iki dizinin çöküp
oturub icazetiyle göcünü alub kapuya
geçe.
Ba
‘de
Üsdat şakirdi alub ayağı üzere durub dua‘kıla andan sonra bir kere elini
nakibe müstahfi teslim ide ve nakib suğra eline alub Bismillahirrahmanirrahim erenler tarikat karındaşları bir ta‘am pişmiş ve latif ve tahirdir Buyurursunuz
diyerek lerge ta‘amı için eyledik ve
devam içün dahi Alah rızası içün eyledim Lâ ilahe illa Allah bizde Allah içün diye ve nakibsuğraya düşürüb
ta‘amı yedikden sonra dua ide Resulun
ruhuçün ya padişahımız selametüçün dua idüb kabul mübarek olsun diyeler ve ol mahalden gideler meclise hazır varub kimesneden hak hak taleb eyleye üsdat ki
üç nefesdir ve üç yol anadan ve üç yol
karındaşdan ve üç yol sol
karındaşdan şöyleki on iki nefesde yol anadan
yol karındaşdan revan ola talep işareti ve sözüne göstere
pîrden ne guna görürü ise bizleri ak,ve üstadları ruhsat
zahirden olan kimesneyi dahi pak eylediler eğer üstadınız bir kez iyi eline alub
erkanı göstere karındaşına talim
ideler çürük olan kimesne ne pakdır kendisine
pîr-i perverde erkan olmayınca
boş olmaz ve tarikat içinde olmayan
kişinin haramdır.
Kala Resullah salla’llahu aleyhi ve selem “Eyyame ihab iza rub‘i fekad tahura illâ li Ademiyyi bi kerametihi
ve’l-i hınzırın li necaseti aynihi”sadaka Resullah ,sadaka
habibullah.
Ahrece et-Tirmizi
Razıallahü Anhu . kala’n-nebiyyü salla’llahu aleyhi ve selem”eyyame ihab iza ruba‘ fekad tahura “
An ibn-i Abbas Razıallahü Anhu
kale’n-Nebiyyi alehisselam”men ekreme
evladî fekad ekramani
felahu’l-cennetü “ sadaka resullah
An ibn-i Abbas
Razıallahü Anhu Kala Resullah salla’llahu aleyhi ve selem”min Ahkara evladi fekad
ahkarani felahü’l- nar “
An ibn-i Abbas
Razıallahü Anhu Kala Resullah salla’llahu aleyhi ve selem”İza salleytüm aleyye faemmimu fi
evrahu bi’l-temimin naimi ve ala alihi ve eshabihi ve ennehu
vacübezzakiruna ve mean-nebiyyi
aleyhi’s-selamü .Ve ba‘dehu “sadaka Resullah estaizü-billah inne
rahmetallah karibü’n-minel-muhsinin.
Sağ tarafta oturan esnafları
beyan ider, gaflet olunmaya
|
Sol taarfta oturan esnafları
beyan ider gaflet olunmaya
|
Sahibü’l-erkan Ahi Evran pîrimiz
debbağ,sahib-i sancak teslim
olundu. Pîrleri başdadır.Tabakat erleri ser-çeşmedir ana binaen mukaddemdir
gaflet olunmaya pîr Ahi Evran ibn-i Abbas ekberdir binaî âlazâlik
|
Hazreti Adem Safiyyullah A.S. pîr-i çiftçiyan cemi‘ reşberlerin piridir.cümlenin ikameti
onunla olur.Sol kolun başdadur reisidir. Malum ola
|
Hazreti Selman-ı Pâk pîr-i berberyan
debbağın altıdır.O bir sahibi hirfetdir.Derecesi âladır.Malum ola
|
Ebu Zeyd Müslim yani Hazreti Davud
pîr-i demirciyan A.S. malum
ola
|
Ebu Nasr-Abdullah Pîr hallacyan yani Hazreti Şit A.S. bunları ser-Hafızı içün yerleri sağdadır âmel ola gaflet olunmaya
|
Tüfençiyan
pîrleri Ahmet Zemciye çıkar
Ebü’l-Feth ibn-i Abdullah Pîri puçakcıyandır
malum ola
|
Hazreti İmamı Yusuf ve İmamı
Gazeli pîri kuyumcuyan bu iki pîri
imameyn muhteremeyn sanatları makbul, yerleri sağdadır malum ola
|
Kasar-ı pâk pîr-i çamaaşıncıyan
Habib Neccar pîr-i necceryan teknecilerin piri Abdullah el-Vasıtı Üvesü’l-Karaniye çıkar
|
Davud ibnin Abdurrahman ibn-i
Hazreti İdris A.S. pîri terziyan cemiyette
ehem ve ilzem olduğu içün yerleri
sağdadır.Malum ola
|
Ebu Übeyt Hevvat pîri çıkrıkcıyan ,gemicilerin piri Hazreti Nuh’dur A.S. yerleri soldadır.Malum ola
|
Ahi Yusuf semerciler esnafının piri olup,bu dahi cümleye gerek olub yerleri sağdadır malum
ola
|
Abdullah ibn-i Malik piri çeşmeciyan
piri bağçevan piri mumcıyan,taşcıyanın pîrirdir Kasım ibn-i Nasr’a çıkar malum ola
|
Ebü’l-Kasımü’l-Hayyan piri nalbantyan
Ebu Leys Baytara çıkar yerleri sağdadır.Malum ola
|
Abdullah ibn-i Amr piri bezzazgan
,Abdülmecid piri kalaçyan anların dahi soldadır malum
ola
|
Şekercilerin piri Amrü’l-Kaid ve Helvacıların piridir.Yerleri sağdadır malum ola
|
Muhammed bin Neccari aşcıyan
Ebu Habib Muhyiddin
piri kazancıyan yerleri soldadır malum ola
|
Ebü’l-Feth Abdullah piri
Zeyd-i Hindi Kılıçcıların
piridir.Yerleri sağdadır.Cenk itdi
|
Kasım ibn-i Nasrullah pir sarımsakcıyan
ve sakacıyan onların dahi soldadır malum ola
|
Muhammed bin Ebubekir piri ekmekçiyan ammâ lazımdır anun için
yerleri sağdadır.Malum ola
|
Şah-ı Peygamber A.S. piri basmacıyan Hazreti Musa A.S. piri boyacıyan
malum ola
|
Pabuçcuyan ve çizmeciyan ve yemeniciyan pirleri Ekber Yemani
Hazretleridir.Yerleri sağdadır. Malum
ola
|
Habib Tayyar piri Şatırcıyan Ebu Mehmet Ümrani piri yaprak ve piri cayan anlar dahi soldadır. Malum ola
|
Kavafların piri İmam-ı Yusuf Hazretleridir malum ola
|
Hasan Katal ibn-i Amir küllahcılar
onlarda soldadır.İmam-ı Numan Şerbetcçilerin
piridir malum ola
|
Abid ibn-i Nebbaş piri bakkalyan hazretleri yerleri
sağdadır.malum ola
|
Tayfur piri lokmacıyan ve
sucuyan bunlar soldadır.Sahafların piri Abdullah Hazretleridir
|
Abdullah ibn-i Ca‘fer piri Gazazyan Eyyüb
Sabrullah’a çıkar. Yerleri sağdadır.Malum
ola
|
Hazreti İmam-ı Hasan Şah
Şazeli piri Kahveciyan bunlar dahi soldadır.Malum ola tellalların
piri Cabir bin Abdullah Ensari’ye çıkar. malum
ola
|
Hazreti Salih piri Körükcüyan yerleri
sağdadır malum ola
|
Muhsin bin Osman piri hamamcıyan bunlarda soldadır.Tellakların piri Abid Mausuri onlan dahi soldadır
|
Kasab-ı Cömert piri kasapyan onlar dahi
ve zira debbağdırlar onlarda sağdadır.
|
Nasr bin Abdullah pir koyuncuyan koyuncuların pirididr.Bunlar dahi soldadır
Gaflet olunmaya
|
Müft-i Bağdadi piri Saraçyan bular
dahi sağdadır.Zira debbağa ilhakdır.
Debbâğdan dır.
|
Nasr Abdullah piri dökmeciyan cemi‘ a‘ttarların pirleriPend Attar hazretleridir. Bunlar
dahi soldadır
|
Hazreti Hamza piri mücelladan anlar dahi debbağ yakındar yerleri
sağdadır malum ola
|
Abdurrahman sefile Hindi piri sabuncuyan Hazreti Danyala
çıkar.Bunlar dahi soldadır.
|
Ebu Said piri keçeciyan hazrate İsmail’e
çıkar.Yerleri sağdadır.Onlar dahi debbağa
muhtaçdır.
|
Hazreti Ömerü’l-Faruk R.A. cemi beyler
ve adillerin piridir.Cemi
piran huzurunda methederler.Bunlarındahi yerleri soldadır.
|
Ebu Nasr Abdullah piri mutafyan İmam-ı Muhammed
Gazalidir.Bunlar dahi sağdadır malum ola
|
Hazreti Ali Keremullahi veche R.A. silohşörlerin ve Gazilerin piridir.Cemi piran
huzurunda methederler.yerleri soldadır.
|
Mansur-ı Hallaç piri hallaçyan
bunlar dahi sağdadır.Bir rivayetde terzi
esnafına tabidir malum ola
|
Caber Ensara nalbanda icazet verirler.
Nalbantların piridir.Yenleri soldadır.Malum ola
|
Cerrah Lokman piridir.cerrahyanCerrah
Abdullah‘a çıkar.Bunlar dahi sağdadır.
Malum ola
|
Hazreti Hamza R.A. Amcayı Resullah mücallid Geyik avına giderdi.Cemi‘ avcıların piridir.Yerleri soldadır.
|
Hatiplerin piri Sultan-ı Enbiya salla Allahi teala
aleyhi ve selem .Bunlarda sağdadır.
|
Peride-i eslemek belin bağladı ve icazet verdi. Sacandakdarı cemi’i
alemdarların pîrirdir.Yerleri soldadır
|
Mü‘ezzinlerin piri
Hazreti Bilâl-i Habeşidir. Yenleri sağdadır malum ola
|
Kemankeşlerin pirileri
ve kos ve lur atalarını yerleri pirleri Hazreti Katardır.Yerleri solda
|
Eskicilerin piri
Pend Dostdur.Yerleri sağdadır
|
Hasan Basri icazet verdi .Ba‘zı
meşayıhın pirleri ona çıkar.Yerleri soldadır.
|
Amr bin Kani piri leblebiciyan
Ali Sinan’a çıkar yerleri sağdadır.Malum ola
|
Ferraşların piri Hasan bin Amire çıkar. Katiplerin piri Abdullah Ensariye
çakarlar.Yerleri soldadır.
|
Abdullah ibn-i Sembadır. Gerşenciler
pirleri yerleri sağdadır.Abdülgafar piri
çarıkcı onlar sağdadır.
|
Balıkçıların piri Abdullah Semekadır. Holtacılar piridir Rahman ibn-i Neshiye çıkar.Yerleri soldadır.
|
Valide-i Azize kadın Ümmü Maktum Hazretmlerinin Harem-i Şerifsi
olur.Bi’l-cümle kadın pirleridir.
|
Süleyman Küfevi icazet verdi Sakaların piridir.Yerleri soldadır.Malum ola
|
Şekercilerin Amr
bin Kaid pirleri yerleri sağdadır.gaflet olunmaya
|
İn Erkan der-Medh
Debbağan Bezaya Allah-ı teala
Pîr-i erkan tarikatı guş iden üstedgan Bir ma‘rif kan rahmet
menşei nevin
Mesleği habil metine bend ola üftedağan Ezazel aldı nasibin gördüğünce
nazarın
Rehnüma Sultan piri nem ibn-i Abbas Hazreti Çünkü ger mana buyurdu şu
pişvamızdır
Çekdiler Gülbankı abenden erler
bil heman İşledi Mensur a‘bid eyledi hem
dermeyan
Mahfi nimetdir hulus üzere ita‘at
eyle sen Rişte-i bab-ı şeri‘ata inkıyat etmek gerek
Emin uslub sabıklar gibi kal her zaman Kemerbest sanatında olmasın şek ve kemale
Hem Ahi Evran Sultan pir
ulubedir bizlere Suk
eyle ve keremin bilmes zayi kıymeti
Himmet-i ihlas isteyen gir sun
tarikatı a‘şıkan Çilekeş hizmetde
kaimlerdir.
Zahir batında erlerdir meğnun bilmiş Olsunlar revan
Feyzana cümle hakikatda bulurlar
kâmilan
Tarihi istinsahı
Fi 21 Zilkade
sene 1227 Fi 17 Ağustos sene 1225 Miladi.1812
Temam el-
kelam
Be-avne Allahü el-malik
el-aziz el a‘lem
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
3.2.Secerenin İncelenmesi: Selçuklular
zamanda kurulan Bolvadin Ahi Teşkilatı,küçük değişikliklerle XX.asrın başlarına kadar varlığını
sürdürmüştür.Cumhuriyet döneminde çeşitli esnaf kuruluşları olarak varlığını devam ettirmektedir.
Debbağlar Esnaf Teşkilatın ait olan bu Ahi
Seceresi Şaban.1107 /M.1695 tarihinde düzenlenmiştir.İncelediğimiz nüshası 21.Zilkade.1227/1812 tarihinde istinsah
edilmiştir.
Secere
nesih yazı ile yazılmıştır.Üç bölümden meydana gelir.
l.BÖLÜM:
1..Genellikle tarikatların
kurucularının soyu, bir yönü ile Hazreti Muhammed’in soyuna veya ashabına dayandırılmıştır.Bu secereye göre Debbağlar
Ahi Tarikatının kurucusu olan Ahi
Mahmud,peygamberimizin amcası Abbas’ın oğludur.
1.1,Tarikatın kuruluşu ve Abbas’ın oğlu
Sultan Mahmut’un Ahi Evran olması bir olaya dayandırılmıştır.Peygamberimiz bir
gün ashabını toplayıp,Bedir Hendeğine düşmanla savaşa gidilmesini
buyurmuş,eline aleme-i şerifi alarak askerin başına , amcası Abbas’ın geçmesini
istemiştir.Amcası Abbas kendisinin ihtiyar olduğunu yerine oğlu Sultan Mahmut’un gitmesini
istemiştir.Peygamberimiz alem-i şerifi Sultan Mahmut’un boynuna takarak savaşa
gönderdi.Ordu savaştan zaferler kazanarak dönmüştür.Zaferi başta peygamberimiz,
büyük meleklerden Cebrail,İsrafil,Mikail,Azrail ve ashabının hazır bulunduğu
bir toplulukta kazandıkları zaferi
hediyeler vererek kutlamışlardır.Hz.Ali’de hediye olarak kızı Rukiya’ yi
vermiştir.Peygamberimiz o topluğun huzurunda
iki gencin nikahını kıymıştır. Üç gün düğün edilmiştir Birinci gün 33
koyun,ikinci gün 33 keçi,üçüncü gün 33 sığır kesilmiş.Daha sonra kesilen hayvanların biriken derilerini
peygamberimiz mübarek eli ile sıvazlamış,deriler renk renk elvan olmuştur.Bunun
üzerine Peygamberimiz Sultan Mahmut’un beline şed bağlamış ve Ahi
Evran ünvanını vermiş, 32 esnafın piri
yapmıştır.Yetmiş iki buçuk pîre de icazet verme yetkisini vermiştir Daha sonra da Cebrail de beline şed
bağlayarak ahi olmuştur,Bütün bu olaylar
Perşembe Günü olmuştur.Bu neden Anadolu’da ticari pazarlar Perşembe günü kurulmuştur.
Daha
sonra Ahi Sultan Sultan Mahmud diyar diyar dolaşmış H.830/M.1426 yılında Kırşehir’e gelip,
kârhane (işyeri) açmış,tekkesini kurarak
insanlığa ışık olmuştur.Bir gün Kırşehir’in ayan ve ekabiri Sultan Mahmut
Ahi Evran ’a gelerek bizim bir korkumuz var.Bir ejderha peydah oldu.Onun
şer‘inden bizi kurtar diye yalvarmışlar.Ahi Evran ejderhayı yakaladı,yüzünü onun yüzüne sürdü
Onu kendisine muti etti.Ejderhada “Gerçek Evren(Ejder)sensin ”diyerek ona boyun
eğdi.Ve hizmetine girdi.Ahi Evran ejderhanın boynuna bir zincir takarak işyerinin
zeminine bağladı.Bunu gören insanlar
Ahi Evran’ a itaat ettiler ve
tarikatına girdiler.93 yaşında Kırşehir’e öldü.
Hz.Peygamberin
amcasının oğlu olan Sultan Mahmut’un 800 sene sonra Anadolu’ya gelmesi
Kırşehir’e yerleşmesi Ahilik Tarikatını kurması,ejderhayı yakalaması Ahi
Tarikatının efsanevi kurucusu olduğunu
gösterir.Kırşehir’de öldürülen Ahi Evran’ın asıl adı Mahmud lakabı Nasirü’d-Din künyesi Ebü’l-hakayık
nisbet adı Hoyi’dir.Kaynak
eserlerde ismiŞeyh Nasrü’d-din
Ebü’l-Hakayık Mahmud bin Ahmet el-Hoyi olarak geçer..Ahi ayaklanması sırasında Kırşehir emiri Moğol asıllı,Mevlanın dostu
Cacoğlu Nureddin tarafından H.659/M.1261 yılında şehit edilmiştir.
Secerede bu
bölümdün 6 beyitlik debbağlığı öven bir methiyeden sonra ,tarikatın erkan ve
usulunu anlatan bölüme geçilmiştir.Medhide ”Pişivamız
Hazreti Adem Safiyullah” diyerek,Ahi Tarikatının Hz.Ademle başladığını
söylemiştir.
2..Ahi Tekkesinde erkan ve usuller:
2.1.Secerede taksim şöyle yapıldığı belirtilmiştir:
Ahi Baba 3
hisse, otuz yıllık usta :2 hisse On yıllık usta ¼ hisse
Kethüda 2 hisse Yirmi
yıllık usta 1,5 hisse
Yiğitbaşı 2 hisse Onbeş
yıllık usta 1 hisse
Verile ,bu
taksime kimse muhalefet etmeyecek.Dendi Gülbank-i Muhammedi çalındı.El açıp
pîrler için dua edildi.
2.2.-Ahi sözü pîr sözüdür itimat
etmeyene lanet edilir.Beddua edilir.Peygamberimizin şefaatından mahrum
olur.Yakası kesilip,ocaktan dışarı atılır.
- Bu taksime bir kişi otuz yıllık ve yirmi yıllık ustaların
önünde elini,kolunu sallayarak sözlü itiraz ederse,derhal yakası kesile ve
şakirtliğe indirile,bunu da kabul etmez ise tarikattan atılır.
-
On beş yıllık kalfa serkeşlik eder
ise,tekrar şakirtliğe indirile,kabul etmez ise
kovula
-On
yıllık kalfa serkeşlik eder ise değnekle
vurula tövbe ede ve kurban kese,üç günden sonra suçu avfedile
-
Pazara gelen mallar zaviye kapısına indirilir.Ahi Baba,kethüda,yiğitbaşı ve
tekke nişin malları teslim alırlar.Yiğitbaşı tüccarlara davet eder ikramda
bulunur.Daha sonra Ahi
Baba,Kethüda,Yiğitbaşı ve Tekenişin malları pazarlık eder.satın alır,parasını
öder.Daha sonra her esnafın hissesi dükkanına dağıtılır.
-Dışardan
gelen tüccarlar keçi,koyun,oğlak
,sığır,camus derilerini fıkaralara (vatandaşa) zülüm ederek alıyormuş,mahallin
kadı efendisi Kutbü’l-Arifeyn Sultan
Mahmud Ahi Evran’ın seçere-i şerifindeki kurallara göre yargılasın.Bu kurallar
Hz.Adem devrinden beri uygulana gelmiştir.
-Tarikata
giren şakirtler,üstatların ellerinden öperler.Şakirtlere 5 hizmet gösterilir.
1.Dükkanın kapısını açıp.düzenlemek
2.Seccadeyi yerine sermek 3..Sancaktarlık,4.Ustasının karşısında el pençe durup
hizmet etmek.5. üç gün açlık çekmek,yedi gün dikilip,sokulup durmak( inzivaya
çekilmek).Daha sonra bu görevi kırk güne çıkarmak.Bunu tamamladıktan sonra
binbir gün çile doldurulur.Bunları başaran muradına erer.
-Çileyi
tamamlayanlara, üstatları 3 nefes verir.Bunların toplamı 12 nefesdir. Üçü
şeriat,üçü tarikat,üçü marifet,üçü hakitattır.Hakikat ma‘rifet
hükmündedir.Tarikat gayri haldir.Şeriat nizam içindir..Üç şart daha vardır ki
üç nefesdir.Birincisi şeriat emridir.Şehadet gelmesine işarettir.Şehadet iman
seccadesidir.Okumak-yazmak ile bilinmez. Ancak pîr-i perver çürüklükten
kurtarır.İkincisi tarikattır.Şehadettir,iman nurudur.,Üçüncüsü Hakikat da
imandandır.Candır nefes değildir.Şeriat dilin
şehadetidir,tarikda elin seccedasidir.Hakikatta ayağın ibadette ola.
_Fasıl geldik
sağ yol karındaşına üç nefes verir sual
etseler divane dilin hakikat ile cevap vire ki yazan Allahü teala diselerki
nice oldurun cevap vireki
anlar nazarında gök kubbe altında yeşil seccade üzerinde i‘lm-i şerif
tahtında revane oldum diye.
-Fasıl geldi sol yol
karındaşına üç nefesdir.Sual itse vücudun nuru hakikiyle cevap vire ki sem‘idir sual itseler
Allahı ne ile ızhar eyledik tarikatla
sem‘idir.Müslümanın şer‘i ona
cevap vire ki Emanet Ya Allah ve
melaikete ah herkim i‘lmiyle
a‘mil olur.zikr olunan uslub
üzere cevap vireler .Tarikat erenleri meydanında
hidmeti makbul ve lokması helâl ola ve eğer cevap viremezler ise çürükdür.Pîre
hidmet etmemişdir şöyle bile
-Fasıl ve dahi
diseler ki pîrinden ni getürdün dedikde taşra çık,içre gir erkandan ne getürdün beş nesne nişân görücek.Kabul etmek vacibdir.Üsdat olan
kimesneden icazet dileyüb kapuya geçüp kalkup es-selam diye andan sonra diyelerki .Erenler icazetiyle pîrimiz
nazarında oldun bu zamane gelince
ayağımız bir harama basub yahud elimiz
harama uzadıb ya dilimiz yalan söyleyüb ,ya gözlerimiz harama bakub ve ya kulağımuz haram işidüb size erenler
nazarında estağfurullah söylerdim
estağfurullah budur.Ayağım estağfurullah estağfurullah ve’l-hamdülillah
Vela ilahe illa Allah,İlla Allah vallahu ekber Vela havle vela kuvvete
illâ billah iki dizinin çöküp oturup ,icazetiyle göcünü alıp, kapuya geçe.
3.Esnaflar ve pîrleri:Secerede sağ ve sol tarafta oturanlar ayrı
ayrı listelenmiş,pîrleri belirtilmiştir.
Sağ tarafta oturan esnaflar ve
pîrleri Sol tarafta
oturan esnaflar ve pîleri
1.Hatipler-Hz.Muhammed
SAV 1.çiftçiler
–Hz.Adem AS
2.Hafızların- Hz.Şit AS 2.Boyacı-Hz.Musa
AS
3.Terziler- İdris AS 3.Demirciler-Hz.Davut
AS
4.Körükcü- Hz.Salih AS 4.Gemiciler-
Hz.Nuh AS
5.Cerrahlar- Lokman AS 5-Tufenkcilerin-Ahmet
Zenci
6.Debbağ- Ahi Evran 6-Puçacıların(Bıçakcı)-Abdullah
7.Berberler- Selman-ı Pak 7-Çamaşırcılar-Kassar-ı
Pak
8.Kuyumcular-İmam-ı Yusuf ve İmam-ı Gazali8.Necceryan- Habib Neccar
9.Semerciler-Ahi Yusuf 9.Tekneciler-Abdullah el-Vasıt
10.Nalbantlar- Ebü’l-Kasım Hayyan 10Çıkrıkçılar-Ebu
Übeyt Havvat
11.Şekerci ve Helvacıların-Amrü’l- Kaid 11.Çeşmeci
veBahçevan-Abdullah ibn-i Malik
12.Kılıçcıların- Ebü’l-Feth Abdullah 12.Mumcu
ve Taşcıların-Kasım ibn-i Nasır
13.Ekmekçilerin- Muhammed bin Ebu Bekir13.Bezzaz- Abdullah ibn-i Amr
14.Pabuçcu,Çizmeci,Yemenici-Ekber Yemanî14.Kalaçlar-Abdülmecid
15.Kavaflar-İmam-ı Yusuf
15.Aşcılar-Muhammed bin Neccari
16.Bakkalların-Abid ibn-i Nebbaş 16.Kazancılar-Ebu Habib Muhyiddin
17.Gazazlar-Abdullah ibn-i Cafer 17.Sakacı ve Sarımsakcı-Kasım
ibn-i Nasrullah 18.Kasaplar-Kasab-ı Cömert 18.Şatıcılar-Habib Tayyar
19.Saraçlar-Müft-i Bağdadî 19.Külahcılar-Hasan Katal ibn-i Amir
20.Mücellid ve Avcılar- Hz.Hamza 20.Şerbetçi-İmam-ı Numan
21.Keçeci- Ebu Said 21.Lokmacı
ve Sucu-Tayfur
22.Mutaflar-Ebu Nasr Abdullah 22.Sahaflar-Abdullah
23.Hallaçlar-Hallac-ı Mansur 23.Kahveciler-İmam-ı
Hasan-ı Şazeli
24.Mü’ezzinler-Bilâl-i Habeşi 24.Telallar-Cabir
bin Abdullah Ensari
25.Eskiciler- Pend-i Dost 25.Hamamcılar-Muhsin
bin Osman
26.Leblebiciler- Amr bi Kani 26.Tellaklar-Abid
Mansuri
27.Gerşenciler-Abdullah binSemba 27.Koyuncuların-Nasr
bin Abdullah
28.Çarıkcılar-Abdül Gaffar 28.Dökümcüler-Nasr
Abdullah
29.Şekerciler-Amr bin Kaid 29.Attarların-
Pend-i Attar
30.Kadınların-Ümmü Mektum 30.Adiller
ve Beyler-Hz.Ömer
31.Gaziler
ve Silahşörler- Hz.Ali
32.Nalbant-Cabir
el-Ensari
33.Kemankeşler-Kattar
34.Ferraşlar-Hasan bin Amire
35.Katipler-Abdullah Ensari
36.Balıkcılar-Abdullah
Semekadr.
37.Holtacılar-Rahman ibn-i Nesiyye
Bu secerenin diğer istinsahlarında esnaf ve sanatkarların pîrleri farklı
gösterilmiştir. 1235 tarihli istinsahında :
Santarcıların –
Hz.Eyyüp
Değirmencilerin-Hz.Yunus
Demirciler- Hz.Davut
Gemiciler-Hz.Nuh
Sabancılar-Hz.Danyal
Basmacılar-Hz.Yuşa
Boyacılar-Hz.İbrahim
Aynacı ve
Tenekeci-Hz.Cerciş
gösterilmiştir.Bunların dışında değişiklikler vardır.
Listede görüldüğü gibi
esnaf ve sanatkarların pîrleri peygamberlerden.ünlü tarikat
şeyhlerinden.sahabelerden.bilim adamlarından seçilmiştir.
Kültürümüzün gizli
kalmış,unutulmaya yüz tutmuş taraflarını ortaya çıkarmak ce bunu sosyal hayatımızda,devlet
teşkilatımızda,iktisadi ve ticari hayatımızda uygulamak bizi aydınlığa
götürür.Bizler şed kuşanmış,birer ocak mensubu olarak iyi niyet, ve dürüstlük
içinde el ele ,birlikte aydınlık geleceğe yürüyeceğiz
Not:Bu çalışmam Kırşehir Ahi
Ünvirsitesinoe düzenlenen Ahilik Sempozyumunda tepliğ olarak sunulmuş ve
yayınlanmıştır.
[1] Çay ilçesi Tekke
Mahallesindeki Yusuf Sinan Zaviyesinin
aşure kepçesinde sapında yazılı vakfiyesinde,cebelü asker yetiştirdikleri ve
her sefer-i hümayunda 28 cebelü asker
gönderildiği yazılıdır.Bu zaviyenin 1530 yılında geliri 12358 akçadır(438 nolu
MVAD nr.1 s.141)Sultandağı İlçesinin Yakasinek
Kasabasında bulunan Ecem Sultan Zaviyesinin geliri Tevkii Mehmet Bey’e ekşici
yurdu olarak verilmiştir.(455 nolu Tahrir Defteri)
[2] Neşet Çağatay “Bir kurum
olarak Ahilik” Ankara.1984.s.3
[3] Mikail Bayram ”Ahi Evran
ve Ahilik Teşkilatı” Konya 1992 s.73
[4] Fuat Köprülü ”Osmanlı
İmparatorluğunun Kuruluşu”Ankara.1972.s.117
[5] XVI.Yüzyıl başlarından
Afyon merkezinde 15,Bolvadin’de 12 zaviye vardır.(MVAM.nr.438)
[6] Bu sıfatla Bolvadin’de
mahalle ismi vardır.(Hacı Halife Mahallesi)
[7] Fuat Köprülü”a.g.e”s.154
[8] Aşık Paşazade
Tarihi(Haz.Haz.Giese) Leibzing 1929,s.13
[9] F.Giese ”Osmanlı
İmparatorluğun Teşekkülü Meselesi ”Türkiyat Mecmuası.İst.1925. s.163
[10] İbn-i Batuta “Tuhfetu’n-Nuzzar” Kahire 1322.s.222
[11] Kütahya-Afyon-Uşak ve
Bolvadin
[12] Charles Texier “Desciription de L’Asie
Mineure”c.3.Paris.1839.s.12
[13] Muharrem Bayar”Bolvadin
Tarihi” c.1.Ankara.1996. s.76
[14] Osman Turan”Selçuklular
Zamanında Türkiye Tarihi”,İstanbul.1971.s.157
[15] Faruk Sümer”Oğuzlar”
Ankara.1972.s.430,435,439,445
[16] Muharrem
Bayar”a.g.e”s.114,115,116,117,118
[17] Muharrem Bayar” Bolvadin’de
Selçuklu Devri Eserleri(5.Selçuklu Sempozyumu)”Antalya.1995
[18] Muharrem Bayar”a.g.e”
Ankara.1996. s.133
[19] Caminin kitabesi,Çarşı
Camisinin giriş kapısının sağ tarafındadır.
[20] Hüdavendiğar
Salnameleri 1287,1288,189,1291,1296 1301
tarihli
[21] MVAD.nr.438
(H.937/M.1530) s.155
[22] Muharrem Bayar
"Bolvadin Tarihi “c.1 s.163
[23] AŞS.618/414 H.1308/M.1890
tarih)
[24] Bu ünlü Ahi şeyhi Mehmet Dede’nin mezarı Sultan Carullah
kabristanındadır.
[25] İstanbul’daki esnaf
grupları için b.k.z. Robert Matran ,17. Yüzyılın İkinci Yarısında
İstanbul,(Tere. M.A..Kılıçbay-E.Özcan)Ankara 1986 s.17-21-47-48.
Yorumlar