KADINHANI MAHALLELERİNİ TANIYALIM
Turgutlu Mahallesi(Tekkenişin, Dirginli (Dirinli), Hacıvelili):
Mahalle; aslı Arapça “Hulul” kelimesinden “girilen yer” anlamında kavramlaşan bir terimdir. Şehirler mahallelerden, mahalleler sokaklardan oluşur. Bu oluşum medeniyetleri meydana getirmiştir. Bizim medeniyetimizin en küçük, fakat önemli nüvesi mahalledir. Mahalle; sınırları mukimlerince çizilen güvenlik alanlarıdır. Camisi, medresesi, okulu, çeşmesi, kuyusu, parkı, bakkalı bulunan insanların bütün ihtiyaçlarını karşıladığı ortak dünyanın adıdır.
Bir mahalle bize; tarihi, geleneği, kişileri yaşanmışlıkları, unutulanları hatırlatır.
Kadınhanı kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan, Selçuklu ile İslamlaşan, Osmanlı ile gelişen, Cumhuriyetle de hayatiyetini devam ettiren bir ilçedir
Kadınhanı’nın bugünkü etnik yapısı, esasen 1722 yılında gerçekleşmiştir. Osmanlı, bölgenin zamanla harap olması ve nüfusun dağılması dolayısıyla, Karaman Livası dahilinde bulunan Bozulus Türkmenlerinden Oğulbeyli’nin Hacılu, Karamanlu, Abdurrahmanlu, Dirinlü ve Karasarnık Cemaati reayalarını Kadınhanı’na yerleştirerek, bölgeyi ihya etmiştir.
Bugünün Kadınhanı’na baktığımızda Türkmen iskânın izlerini açıkça görebiliriz. Karamanlı, Dirinli, Tekkenişin, Çavundur, Karahalilli, Hacıpirli, Hacı Mehmetli, Hacı Muratlı, Hacı Velili, Karahisarlı gibi Türkmen menşeli mahalle isimleri, bugün hala bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Seçim öncesi 9 mahalle varken 6360 sayılı yasa gereği mahalle sayısı 50’ye çıkmıştır.
Turgutlu mahallesi ise, bu kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan ilçemizin en eski mahallesinden birisidir. Bu mahallenin eski isimleri; Tekkenişin, Dirginli, Hacıvelili olarak geçmektedir.
Taşhan’ın burada yer alması, Selçuklu devrinden kalma eserin barındırması buranın Selçuklulardan beri bir yerleşim merkezi oluğunu ortaya koymaktadır.
Turgutlu mahallesi Karakaya, İstiklal, Doğanlar, ve Ünveren mahalleleriyle çevrilidir. Kadınhanı’nın en eski ve mûtena mahallesinden biridir.
Tekke cami bu bölgenin içinde yer almıştır.
Mahalle adını Karanmanoğlu döneminin önemli şahsiyetlerinden Turgutoğullarından almaktadır.
Tarihi eserler, Çeşmeler, Kuyular ;Hacı Talha’nın çeşmesi, Taşanın orada kuyular vardı.
Yukarı cami Turgutlu cami vardır. Turgutlu camisini diğer adı Tekkenişin idi.
Küçük mescit tekkenin yanında idi. Daha sonra burası yıkılmıştır.
Cumhuriyet devri gelince, Mahallenin odaları vardı. Aileler birer hafta sırayla bakarlardı. Odanın altında misafirlerin hayvanlarını bağlayacağı ahır yer almaktaydı.
Bugünkü Tekke Camiİnin önünde şadırvanın olduğu yer Turgut Oğullarının odasıydı. Oraya tahta merdivenle çıkılırdı. Tekkeler kapatılınca bakımsızlıktan viraneye dönene Kerpiçten bir yapı olan oda yıkıldı. Tekkelerle birlikte Ömer Bey zaviyesi vardı. Topbaşlar. 62-63’te Tekke camisini yaptırdı, onun hattı da hattat Hamit Aytacın, Mimarı da Sami Efendinin damadı Ömer Kirazlı idi. Bu caminin Türkiye’de önemli bir yeri vardır.
Tekkenin haziresisinde önemli şahsiyetler yatmaktadır: Mehmed Hulusi Efendi, Mûsâ Topbaş Efendinin baba tarafından dedesidir. Mûsâ Efendi ise anne tarafından dedesidir. Bu durumda Mûsâ Efendi, Mûsâ Topbaş Hazretlerinin hem büyük amcası, hem de dedesi olmaktadır. Muhtemelen kendilerine Mûsâ isminin verilmesine sebep de, annesi Âdile Hanımefendinin kendi babasının ismini yaşatma arzusudur. Ahmed Kudsî’nin kızı Ümmühan Afife Hanım ise, Turgutoğlu Ömer Tekkesi sernâzırı Osman Efendi ile evli olduğundan, vefatında Tekke Camii haziresine defnedilmiştir.
Hatırladığımız esnaf ve zanatkarlar: Destici, Şükrü, Mehmet vardı. Battalın kuyu vardı. Ramazand su içilirdi. Semerci Mustafa vardı.Terzi Hamdi vardı, Mehmet vardı.
Kazım Hoca vardı. Ondan evvel Turgutlu Caminin imamı Mehmet Gürbıyık hoca idi. Kürt sait vardı. Onlar davul klarnet çalardı.
Turgutlu mahallesi cadde ve sokakları:
Adnan Menderes Sokak, Akdere Sokak, Ara Sokak, Aziziye Sokak, Beyazıt Sokak, Bükreş Sokak, Eğri Sokak, Embiya Sokak, Erenler Sokak, Fırat Sokak, Gölbaşı Sokak, Göller Sokak, İhsaniye Sokak, İncesu Sokak, İncirli Sokak, İnönü Caddesi, İstanbul Caddesi, Kalkan Sokak, Kılıç Sokak, Konak Sokak, Kuşkonmaz Sokak, Merkez Sokak, Okul Sokak, Prof Dr. Halil Cin Caddesi, Salih Büyükcam Sokak, Selimiye Sokak, Şeyh Şamil Sokak, Yamaç Sokak, Zambak Sokak.
Lakaplar ve aileleri; eskiden soyadı yoktu ve insanlar değişik lakaplarla unvanları vardı. Sonradan her ne kadar soyadı kanunu çıkıp yaygınlaşsa da Turgutlu gibi eski mahallelerde konum-komşu hala eski lakaplarıyla anılırdı. Mahallede herhangi bir evin içinde oturanları tarif eden lakaplar vardı ve soyadından daha meşhurdu. Özellikle yaşlılar için daha kolay maruf bir kullanımdı.
70’li 80’li yıllara kadar Turgutlu mahallesinde bir ucundan başlayıp öbür ucuna kadar şimdiki gibi apartman olmayıp kerpiç duvarlar çevrilmiş bahçeli bir iki katlı toprak evler vardı. Genellikle üstünden yuvaklaları görünen toprak damlar vardı. İşte bu evlerin sahipleri soyadlarıyla değil de, lakaplarıyla anılır, tarif edilirdi.
Her evin adam boyundan fazla dışarıdan içeriyi göstermeyen bahçe duvarları ve onun arkasında bir hayat vardır. Evin ahalisi serbestse çıkar, yemeğini yer, çamaşırını yıkar, turşusunu kurar, salçasını çıkarır, kurutmalığını hazırlar, hatta sıcak yaz günlerinde leğende çocuklarını çimdirirdi. Hiçbir mahrumiyet endişesi olmadan hayatta hayatı sürdürürdü.
Hayatın içinde, havuzu, çeşmesi, asması, elması, eriği, örtmesi, çardağı, kümesi, ahırı, samanlığı, kurnası, aşenesi, örtmesi vardı. Tavuğu, kazı, ördeği sokakta özgürce dolaşırdı.
Erişte keser, bulgurunu pişirir gavurgasını kavurur, kuskusunu yapardı. Sokaklarında düdük çalan gece bekçiler dolaşırdı. Mahallenin delisi, velisi, topçusu, kuşçusu vardı.
Yoğurdun mayası, yemeğin; yağı, tuzu, biberi salçası bittiğinde komşudan istenirdi. Ekmek evde yapılır, etrafa kokusu yayılır, yapılan pişirilen ekmekten, bulgurdan komşulara da dağıtılırdı. Temeli taştan üstü kerpiçten örülmüş bir veya iki katlı düz damandan evler vardı. Toprağı sıkıştırılır yerine göre makat yatırılır, tuz atılır veya özel çorak toprak getirilerek dama serilirdi. Özel yapılmış kar kürekleriyle damlar kürünürdü.
Tezekler kışa hazırlık olarak yapılır, sobalarda, ocaklarda yakılırdı.
Turgutlu Mahallesi(Tekkenişin, Dirginli (Dirinli), Hacıvelili):
Mahalle; aslı Arapça “Hulul” kelimesinden “girilen yer” anlamında kavramlaşan bir terimdir. Şehirler mahallelerden, mahalleler sokaklardan oluşur. Bu oluşum medeniyetleri meydana getirmiştir. Bizim medeniyetimizin en küçük, fakat önemli nüvesi mahalledir. Mahalle; sınırları mukimlerince çizilen güvenlik alanlarıdır. Camisi, medresesi, okulu, çeşmesi, kuyusu, parkı, bakkalı bulunan insanların bütün ihtiyaçlarını karşıladığı ortak dünyanın adıdır.
Bir mahalle bize; tarihi, geleneği, kişileri yaşanmışlıkları, unutulanları hatırlatır.
Kadınhanı kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan, Selçuklu ile İslamlaşan, Osmanlı ile gelişen, Cumhuriyetle de hayatiyetini devam ettiren bir ilçedir
Kadınhanı’nın bugünkü etnik yapısı, esasen 1722 yılında gerçekleşmiştir. Osmanlı, bölgenin zamanla harap olması ve nüfusun dağılması dolayısıyla, Karaman Livası dahilinde bulunan Bozulus Türkmenlerinden Oğulbeyli’nin Hacılu, Karamanlu, Abdurrahmanlu, Dirinlü ve Karasarnık Cemaati reayalarını Kadınhanı’na yerleştirerek, bölgeyi ihya etmiştir.
Bugünün Kadınhanı’na baktığımızda Türkmen iskânın izlerini açıkça görebiliriz. Karamanlı, Dirinli, Tekkenişin, Çavundur, Karahalilli, Hacıpirli, Hacı Mehmetli, Hacı Muratlı, Hacı Velili, Karahisarlı gibi Türkmen menşeli mahalle isimleri, bugün hala bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Seçim öncesi 9 mahalle varken 6360 sayılı yasa gereği mahalle sayısı 50’ye çıkmıştır.
Turgutlu mahallesi ise, bu kadim medeniyetlere ev sahipliği yapan ilçemizin en eski mahallesinden birisidir. Bu mahallenin eski isimleri; Tekkenişin, Dirginli, Hacıvelili olarak geçmektedir.
Taşhan’ın burada yer alması, Selçuklu devrinden kalma eserin barındırması buranın Selçuklulardan beri bir yerleşim merkezi oluğunu ortaya koymaktadır.
Turgutlu mahallesi Karakaya, İstiklal, Doğanlar, ve Ünveren mahalleleriyle çevrilidir. Kadınhanı’nın en eski ve mûtena mahallesinden biridir.
Tekke cami bu bölgenin içinde yer almıştır.
Mahalle adını Karanmanoğlu döneminin önemli şahsiyetlerinden Turgutoğullarından almaktadır.
Tarihi eserler, Çeşmeler, Kuyular ;Hacı Talha’nın çeşmesi, Taşanın orada kuyular vardı.
Yukarı cami Turgutlu cami vardır. Turgutlu camisini diğer adı Tekkenişin idi.
Küçük mescit tekkenin yanında idi. Daha sonra burası yıkılmıştır.
Cumhuriyet devri gelince, Mahallenin odaları vardı. Aileler birer hafta sırayla bakarlardı. Odanın altında misafirlerin hayvanlarını bağlayacağı ahır yer almaktaydı.
Bugünkü Tekke Camiİnin önünde şadırvanın olduğu yer Turgut Oğullarının odasıydı. Oraya tahta merdivenle çıkılırdı. Tekkeler kapatılınca bakımsızlıktan viraneye dönene Kerpiçten bir yapı olan oda yıkıldı. Tekkelerle birlikte Ömer Bey zaviyesi vardı. Topbaşlar. 62-63’te Tekke camisini yaptırdı, onun hattı da hattat Hamit Aytacın, Mimarı da Sami Efendinin damadı Ömer Kirazlı idi. Bu caminin Türkiye’de önemli bir yeri vardır.
Tekkenin haziresisinde önemli şahsiyetler yatmaktadır: Mehmed Hulusi Efendi, Mûsâ Topbaş Efendinin baba tarafından dedesidir. Mûsâ Efendi ise anne tarafından dedesidir. Bu durumda Mûsâ Efendi, Mûsâ Topbaş Hazretlerinin hem büyük amcası, hem de dedesi olmaktadır. Muhtemelen kendilerine Mûsâ isminin verilmesine sebep de, annesi Âdile Hanımefendinin kendi babasının ismini yaşatma arzusudur. Ahmed Kudsî’nin kızı Ümmühan Afife Hanım ise, Turgutoğlu Ömer Tekkesi sernâzırı Osman Efendi ile evli olduğundan, vefatında Tekke Camii haziresine defnedilmiştir.
Hatırladığımız esnaf ve zanatkarlar: Destici, Şükrü, Mehmet vardı. Battalın kuyu vardı. Ramazand su içilirdi. Semerci Mustafa vardı.Terzi Hamdi vardı, Mehmet vardı.
Kazım Hoca vardı. Ondan evvel Turgutlu Caminin imamı Mehmet Gürbıyık hoca idi. Kürt sait vardı. Onlar davul klarnet çalardı.
Turgutlu mahallesi cadde ve sokakları:
Adnan Menderes Sokak, Akdere Sokak, Ara Sokak, Aziziye Sokak, Beyazıt Sokak, Bükreş Sokak, Eğri Sokak, Embiya Sokak, Erenler Sokak, Fırat Sokak, Gölbaşı Sokak, Göller Sokak, İhsaniye Sokak, İncesu Sokak, İncirli Sokak, İnönü Caddesi, İstanbul Caddesi, Kalkan Sokak, Kılıç Sokak, Konak Sokak, Kuşkonmaz Sokak, Merkez Sokak, Okul Sokak, Prof Dr. Halil Cin Caddesi, Salih Büyükcam Sokak, Selimiye Sokak, Şeyh Şamil Sokak, Yamaç Sokak, Zambak Sokak.
Lakaplar ve aileleri; eskiden soyadı yoktu ve insanlar değişik lakaplarla unvanları vardı. Sonradan her ne kadar soyadı kanunu çıkıp yaygınlaşsa da Turgutlu gibi eski mahallelerde konum-komşu hala eski lakaplarıyla anılırdı. Mahallede herhangi bir evin içinde oturanları tarif eden lakaplar vardı ve soyadından daha meşhurdu. Özellikle yaşlılar için daha kolay maruf bir kullanımdı.
70’li 80’li yıllara kadar Turgutlu mahallesinde bir ucundan başlayıp öbür ucuna kadar şimdiki gibi apartman olmayıp kerpiç duvarlar çevrilmiş bahçeli bir iki katlı toprak evler vardı. Genellikle üstünden yuvaklaları görünen toprak damlar vardı. İşte bu evlerin sahipleri soyadlarıyla değil de, lakaplarıyla anılır, tarif edilirdi.
Turgutlu Mahallesi
Tekkenişin aileler
Eski adıyla Tekkenişin yeni adıyla Turgutlu
Mahallesinin en bilinen aileleri ve Aynı zamanda Turgutoğlu Ömer Bey
Zaviyedarları olan Turgut Oğullarından; Ödükler, Hacı Bakılar, Turhanlar, Beyazıtlar,
Hademeler ve Keçebaşlar. Bundan 80-90
yıl önce Hacı bakılar’dan Hacı Ahmet,
Mehmet, Mustafa ve Baki vardı Ahmet’in oğlu
şişman Ali ve Osman vardı.
Turgutoğlu Ömer Bey Zaviyedarlık beratında
(Sultan 3.Selim,M.1794) da bahsi geçtiği
gibi Hacı Ahmet oğlu Bayezit öldüğünde üç tane oğlu oluyor. Birincisi
es-seyyid Hacı Mehmet, ikincisi Es-seyyid Osman, üçüncüsü ise es-seyyid Ali.
Es-Seyyid Osman’ın(Lakap olarak eskiden
Köse Osmanoğulları, günümüzde Ödükler olarak bilinen aileler) oğlu Bekir’den de
Mevlüt, Hüseyin, Seyit Ali ve Bekir adlı 4 oğlu ve 1 kızı oldu. Osman oğlu
Seyit Ali’nin de Şükrü ve Ismahan adlı 2 çocuğu oldu. Şükrü’nün de
Seyit Ali, Hüseyin, İlyas ve Fadimana adlı 4 çocuğu vardı. Bunlardan
Seyit Ali Küçüködük halen 89 yaşında ve hayatta olup Firdevs,Şükrü,Beyhan,Mustafa,Faruk
ve Hakan isimli 6 çoçuğu olup bunlardan ikisi Kadınhanı Faik İçil MYO eski
Müdürü Prof.Dr. Mustafa Küçüködük ve Prof.Dr. Şükrü Küçüködük’dür. Şükrü oğlu
Hüseyin Küçüködük’ün Kur.Alb.Şeref, Alb.Şükrü,
Ayhan, Ferhan, Erol ve Dilek adlarında 6 çocuğu
oldu. Ismahan’ın ise Abdullah ve
Fadimana adlı 2 çocuğu oldu. Şükrü kızı Fadimana(Atlı)’nın Yüksel,Ali,
Vacide,Fikriye ve Hüseyin adlı 5 çocuğu oldu.Şükrü oğlu Alb. İlyas Küçüködük,
akraba ailelerden Hacı Bakıların kızı ve Erhan Turgutlu’nun ablası Neriman
Hanım ile evlenerek Ali Şükrü ve Neslihan isimli 2 çocuğu oldu.
Bekir oğlu Mevlüt’ün;
Mehmet,Mustafa,Havana,Elifana ve Ayşe adlı 5 çocuğu oldu. Bunlardan Mehmet(Manifaturacı)’in 4 çocuğu oldu.
Bunlar; Yaşar,Rahime, Nefise ve Naci’dir. Yaşar(Manifaturacı)’ın Saadet, Saime, Fazilet, Hamiyet ve Mehmet
Nuri adlı 5 çocuğu oldu. Mehmet Nuri halen Kadınhanı Belediye Başkanlığını
sürdürmektedir. Rahime’nin Dr.Aliye,Naciye ve Feride isimli 3 çocuğu oldu.
Nefise’nin Dr.Mehmet Kara ,Ecz. Fatih Kara ve Betül adlı 3 çocuğu oldu.
Naci’nin Mehmet,Serhat ve Hilal isimli 3 çocuğu oldu. Mevlüt oğlu Mustafa’nın
Mevlüt ve Fadene adlı 2 çocuğu vardır. Mevlüt’ün;
Mustafa,Ahmet,Mehmet,Necla,Neriman ve Nuran adlı 6 çocuğu vardır. Fadene’nin
ise Remziye,Necmiye,Ahmet ve Murat isimili 4 çocuğu oldu. Mevlüt kızı
Havana’nın Seyit Ahmet, Saat,Rahime,Hatice, Selime ve Şerife isimli 7 çocuğu
oldu. Şerife ise Kadınhanı’nın meşhur hocalarından rahmetli Seyit Ali Büyükyılmaz ile evlenerek
Nadire, Nazire, Vesile, Hacı ve Naci isimli 5
çocuğu olmuştur. Mevlüt kızı Elifana’nın İbrahim,Veysel, İhsan ve Musa
isimli 4 çocuğu oldu, Mevlüt kızı Ayşe’nin ise Melahat isimli bir kızı
olmuştur.
Bekir oğlu Şehit Bekir’in Halil,Hasibe ve Halime adlı 3 çoçuğu
vardı.Oğlu Halil’den İhsan, Lütfü, Hacı Bekir isimli 3 oğlu oldu.. İhsanın 2
oğlu, 2 kızı vardı Halil, Süleyman, Fadime, Gülay’dır. Bunlardan Halil isimli oğlu Kadınhanı Belediye Başkan
Yardımcısı Halil Özcan’dır.Lütfü’nün 7 çocuğu oldu. Bunlar Kerim, Abdullah,
Mehmet,Necla,Fatma,hatice,Lütfiye^dir. Hacı da İzmir’de ikamet ederken orada 4
çocuğu oldu. Bunlar Mehmet,Uğur,Ayşen ve Fadimana’dır.Şehit Bekir kızı Hafize ise Tekkenişin ailelerden
delialilerden Mübaşir Ali Tekin ile evlenerek
Seyit,Mustafa, Melahat ve Neriman adlı 4 çocuğu oldu. Hafize oğlu
Seyit’in Ali,Ersin, Ömer Faruk, Aynur ve Hafize isimli 5 çocuğu oldu. Hafize
oğlu Mustafa’nın Ülfet,Cengiz,Nuri ve Üikü isimli 4 çocuğu oldu. Hafize kızı
Melahat’ın Dr.Galip Şef ve Dr.öznur Köylü adlarında 2 çocuğu oldu.Hafize kızı
Neriman’ın Fevzi, Müzeyyen,Kemal ve Recep adlarında 4 çocuğu oldu. Şehit Bekir
kızı Hasibe’nin Selim ve Behzat isimli 2 çocuğu oldu.
Hayatın içinde, havuzu, çeşmesi, asması, elması, eriği, örtmesi, çardağı, kümesi, ahırı, samanlığı, kurnası, aşenesi, örtmesi vardı. Tavuğu, kazı, ördeği sokakta özgürce dolaşırdı.
Erişte keser, bulgurunu pişirir gavurgasını kavurur, kuskusunu yapardı. Sokaklarında düdük çalan gece bekçiler dolaşırdı. Mahallenin delisi, velisi, topçusu, kuşçusu vardı.
Yoğurdun mayası, yemeğin; yağı, tuzu, biberi salçası bittiğinde komşudan istenirdi. Ekmek evde yapılır, etrafa kokusu yayılır, yapılan pişirilen ekmekten, bulgurdan komşulara da dağıtılırdı. Temeli taştan üstü kerpiçten örülmüş bir veya iki katlı düz damandan evler vardı. Toprağı sıkıştırılır yerine göre makat yatırılır, tuz atılır veya özel çorak toprak getirilerek dama serilirdi. Özel yapılmış kar kürekleriyle damlar kürünürdü.
Tezekler kışa hazırlık olarak yapılır, sobalarda, ocaklarda yakılırdı.
Yorumlar