MEVLANA MÜZESİ İHTİSAS KÜTÜPHANESİ



 
                                                                                                                        Bekir ŞAHİN
Mevlânâ Dergâhı kurulduğu günden beri Dergâh içinde bir kitaplık hep olmuştur. Hz. Mevlânâ’nın ve hocalarının eserlerinin orijinal nüshaları burada muhafaza ediliyordu. Mevlânâ’nın ve hocalarının eserleri kopya ediliyor, nüshaları üretiliyor ve bu nüshalar dergâhta korunuyordu. Başta “Mesnevî” ve “Divan-i Kebir” olmak üzere Mevlânâ’nın kurraseler (sahifeler) halinde bulunan eserleri bu kitaplıkta korunuyordu. Mevlânâ hayatta iken, yani, 662(1264) den sonra gelen birkaç yıl içinde Kürraseler halinde bulunan Mesnevi derlemeleri altı defter halinde kitaplaştırıldı. Bu kütüphanedeki kitapların üzerindeki mühürde “Vakf-i Kitaphane-i Hazret-i Mevlana kuddise sirruhu’l-a’la” yazılıdır. Buna göre dergahtaki kütüphanenin resmi adı “Hazret-i Mevlana Kütüphanesi” dir.

Hz. Mevlâna’nın vuslatından sonra türbesi çevresinde kurulan dergâha, dervişler tarafından yazılan kitapların yanı sıra devlet adamları ve zenginler tarafından vakfedilen kitaplardan önemli bir koleksiyon oluşmuştur. Çoğu Selçuklu Dönemine ilişkin yazmalardan oluşan bu kitapların zamanla dağıldığı, Postnîşîn Ebubekir Çelebi II. (Ölümü:1785)’nin İstanbul’a gönderilmesiyle de büyük bir kısmının İstanbul’a taşındığı anlaşılmıştır.

Mevlânâ Dergâhı’nda bilinen ilk kurumsal kütüphane; Mevlânâ Dergâhı’nın 24. Postnişîni Hemdem Sa’id Çelebi (1807-1858), evinde bulunan hususi kütüphanesini 1854 yılında Mevlânâ Dergâhı’na naklederek, dergâh içinde yer alan Fatma Hatun Türbesi’nde kurulmuştur. Kendi kütüphanesinden getirdiği kitaplar ile dergâhta dağınık vaziyette bulunan kitapları bu kütüphaneye kayıt ve tescil etmiştir. Kütüphanenin vakfiyesi bulunmamaktadır. Hemdem Sa’id Çelebi kendi vakfettiği kitapları, birisi 25x24 mm ölçülerinde diğeri 23x19 mm ölçülerinde oval biçimli olan iki mühürler mühürlenmiştir.

Kare mühürde;

“ Min kütübü’l fakîr İbni Hazret-i Mevlânâ

Kaddesen Allahu Sırrahü’l Alâ Şeyh Mehmed Sa’id

Postnişin-i Dergâh Hazret-i Müşarin İleyhi 1271 (M.1854)”

Beyzi Mühürde ise

“Vakıf Kütüphânesi Hazret-i Mevlânâ

Kaddese Sırrahü’l Alâ yazılıdır.
 

Fatma Hatun Türbesi kitapları alamayacak hale gelince şuanda Müdür odası olarak kullanılan “ Meydan-ı Şerif odası” kütüphane haline getirilmiştir. 

Mevlânâ Dergâhı 1926 yılında müzeye dönüştürülünce, kütüphanede bulunan kitaplar yeniden düzenlenerek  27.09.1927 tarihinde törenle “İhtisas Kütüphânesi” adı altında çelebi makamı olarak bilinen Dergâh Şeyhlerinin misafir kabul ettikleri odada hizmete açılmıştır.  Odanın kuzey duvarı üzerinde bir penceresi vardı ki,  Dergâh içine açılan bu yere “Niyaz Penceresi” denilirdi.

Bu dönemde kütüphanedeki kitaplar yeniden tasnif edilmiş ve envanterleri yenilenmiştir. Kütüphanede kayıtlı olan yazma eserlerden cilt, hat ve tezhip yönünden değerli olan 400 yazma eser diğer yazma eserlerden ayrılarak “Müzelik Eserler” bölümüne alınmıştır.

Ali Canip Yöntem (1887-1967) tarafından "Konya Müzesindeki Kütüphane" adıyla (Osmanlı Türkçesi olarak) 22 Aralık 1927’de Hayat dergisinde yayınlan makalesinde; buradaki kitaplar –yazma ve basma- cilt itibarıyla 3.222 adettir.

Risaleler olarak değerlendirildiğinde Konya Müzesi kitap sayısı bu tarihte 3.690’ı bulmaktadır. Pek nefis cilt ve tezhibe malik olup müzede camekanlar içinde korunan eserler bu toplam sayıya dahil değildir.

Umum yazmaların adedi 1.269 ve basmaların adedi 1.953 cilttir.

Mevcut kitapların hemen hemen yüzde yetmişi sekseni Hemdem Çelebi’nin malı ve vakfı olduğu üzerlerindeki kayd-ı mühürlerden anlaşılmaktadır.

Kitap meraklısı ve alim bir zat olan Hemdem Sait Çelebi kırk beş sene burada postnişin olmuş ve 1275 tarihinde vefat etmiştir.

Müze Kütüphanesi’ni dolduran kitaplar meyanında hemen her yerde tesadüf edilecekler de vardır; fakat bir kısmı pek kıymettar ve pek nadir nüshalardan oluşmaktadır.

Ezcümle 677 tarihinde istinsah edilmiş mesnevi nüshası bu koleksiyonun en önemli, eserlerindendir. Müstensihi olan Mehmed ibni Abdullah el-Konevî bu nüshayı “nüshay-ı asliye”den iktibas eylediğini hatimede açıklamaktadır. Altıyüz yetmiş yedi senesinde yani bundan altı buçuk asır evvel kaleme alınan bu kıymettar nüshanın yazısı nesihtir. 613 sahifedir. Cildi küçük ve köşeleri şemseli olmak üzere nefistir. Fakat maalesef mıklebi kopmuştur. Bu nüsha yeni tanzim edilmiş olan defterde 60 numarada kayıtlıdır. Müze kütüphanesinde 4 nüshada Divan-ı Kebir bulunmaktadır ki bunların en eskisi iki cilt üzerinedir. Bu eski nüshanın müstensihi Hasan b. Osman el-Mevlevi’dir. 768’de başlamış 770’de bitirmiştir. Yazısı Selçuklu nesihidir.. Birinci cildi 305, ikinci cildi 340 sayfadır. Bu nüsha “Şerafeddin” namında bir zata mahsus olarak kaleme alınmıştır ki katib bu zata “Emir sani el-Mevlevi” ünvanını veriyor.[1] Bu da 66 numarada kayıtlıdır.

Yine buradaki eski nüshalardan biri de Mevlana’nın oğlu Sultan Veled’in İbtidaname, Rebabname, İntihaname’sini ihtiva etmektedir ki Ahmet ibni Muhammed el-Katib tarafından 732 tarihinde kaleme alınmıştır. 76 numarada kayıtlıdır.

Müze Kütüphanesi’nde Fuzuli’nin pek eski ve muteber bir Divan nüshasına da önemli eserler arasında zikredilebilir. Yazma nüshaların hemen hepsinde görüldüğü üzere bunda da Kasideler kısmı yoktur. Sade gazeller, muhammesler, müseddesler ila ahir… Okunuyor. 984’de yani Fuzuli’nin vefatından 21 sene sonra “Hüseyin ibni Gülşeni muallim-i Gülşeni” tarafından yazılmıştır. Azeri şive ve imla tarzını tamamen muhafaza etmektedir. “Fuzuli Divanı”nın yeniden, sahih bir surette tab’ı halinde bu nüshadan müstağni kalınamaz.

Burada mevcut kıymetli eserler meyanında meşhur Türk şairi Ahmedi’nin ta 864’de “Ataullah ibni Abdullah” tarafından yazılmış “İskendername” nüshası da vardır.

Bunlardan başka “Hadikatüs-süeda”nın 985 ve 994’de yazılmış iki nüshasıyla “Şah u Geda”nın 970’de “Künhü’l-ahbar”ın 1063’de yazılmış birer nüshası dikkate şayandır.

Zamanın Müze müdürü Yusuf Akyurt tarafından fişler i çıkartılmıştır.

İhtisas Kütüphanesi’nde bulunan yazma eserler üzerindeki ilk çalışma 1951 yılında “XXII. Milletlerarası Doğu Ülkeleri Kongresi”nde yayınlanan bir tebliğdir. Bu tebliğde kütüphanede bulunan yazma eserlerden seçilmiş 150 eserin bibliyografik künyeleri verilmiştir. Daha sonra ki çalışma ise 1960 yıllarda rahmetli Abdülbâki GÖLPINARLI tarafından yapılmıştır. Son derece ilmi olan bu çalışma üç cilt halinde “Mevlana Müzesi Yazma Eserler Kataloğu” adıyla, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından Türk Tarih Kurumu Matbaasında bastırılmıştır.

Mevlana Müzesinde bulunan 225 yazma eser ve müzelik kitaplar arasında yer alan 300 adet yazma eserin yer aldığı katalog çalışmaları ile birlikte hazırlanmıştır. Bu çalışma da Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nce yayımlanmıştır.

Rahmetli Gölpınarlı bu katalogunun 4. Cildinin tasihi,  Müjgan Cunbur tarafından yapılmış, diğer iki cildin tashihi ise Hüseyin Ayan tarafından yapılarak Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanmıştır. Serpil Bağcı ise Kütüphanedeki resimli yazmalarla ilgili “ Mevlâna Müzesi Resimli El Yazmaları” isimli kitabını hazırlamıştır.

 

1992 yılı itibarıyla Mevlânâ Müzesi İhtisas Kütüphanesi’nde 7.238’i  basma ve 2.250’si yazma olmak üzere toplam 9.488 adet kitap mevcuttur. 30. 05. 2015. İtibatiyle yazma ve nadir matbu kitap sayısı, 2756 dır.

 Yazma Eserlerin tamamı 2006’da Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi tarafından dijital ortama aktarılmıştır.

Konya Müzesi Kütüphanesi “İslamî sanatlara” dair araştırma yapacak olanlar için mühhteşem bir hazinedir.

Mevlânâ Müzesi İhtisas Kütüphanesi 1989 yılında Konya ve Mülhakatı Eski Eserleri Sevenler Derneği tarafından yeniden onartılmıştır.

2012 yılında çelebi dairesinin arka kısmında yer ala bir zamanlar matbahı şerif olarak, daha sonra bulaşıkhane ve çamaşırhane görevi görmüş olan, 1983 yılında müdürlük arşivi yapılan ve en son orak da; Kültür Müdürlüğü yemekhanesi olarak kullanılan mekana taşınarak burada hizmet vermeye başlamıştır.

 

 

 

 

Hazine-i Evrak Arşivi

Kütüphane içerisinde yer alan Hazine-i Evrak Arşivi 05.05.1957 yılında Müze Müdürü Mehmet Önder tarafından kurulmuştur. Dergâha ait 109 bez torba içinde bulunan 1497 belge Müze Müdür Yardımcısı Necati Elgin tarafından tasnif edilmiş ve envanterleri çıkartılmıştır. Abdülbâki Gölpınarlı ise bu belgelerin katalogunu hazırlamıştır. Sonraki yıllarda bu arşive Mehmet Önder 192, Rusuhi Baykara, YenikapıMevlevihanesi’ne ait 764, Faik Akçınar 81, Hz. Mevlâna soyundan gelen Rifat Nazıroğlu Çelebi 101 belge bağışlamıştır. 2011 yılında mutfak üstündeki depoda bulunan evraklarında kayda geçirilmesiyle birlikte günümüzde arşivde toplam 3708 adet belge mevcuttur. Arşiv belgeleri arasında ağırlıklı olarak Anadolu dışındaki Mevlevihanelerle yapılan yazışmalar, Selçuklu Dönemi vakfiyeleri, Celâliye vakıfları, şeyh tayinleriyle ilgili belgeler ile Mevlevihanelerin tamirleri, bakımları, onarımları,projeleri ve izinleriyle ilgili belgeler bulunmaktadır. Bu arşiv belgeleri 2012 yılında Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü Kitap Şifahanesinde bakım ve onarımdan geçirilmiştir.

Mevlâna Müzesi, Âsitane olduğu için Mevlevihaneler içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple buraya hediye ve vakfedilen kitaplar hem içerik hem de kitap sanatları bakımından nitelikli eserlerdir. Tarih boyunca Mevlana ve çevresindekilerin yarattığı fikri ve dini harekete ilgi duyanlar bu kitaplıkla da ilgilenmişler ve tarihte birçok ünlü zevat bu kitaplıkta çalışmışlar ve Mevlana ve çevresindekilerin eserlerini istinsah etmişlerdir. Eskiden rehin koyarak kitap iare etmek yaygın olarak uygulanmaktaydı. Bu yolla kitaplar uzak yerlere götürülüyordu. Mevlana Müzesi İhtisas Kütüphanesi Nr.67 deki “Divan-ı Kebir”nüshası rehin karşılığında iare edilerek Herat’a götürülmüştür. Orada kitaptan suretler çıkarılmıştır. Kitap yıllarca orada kalmış, Molla Abdu’r-Rahman Cami’nin kayınbiraderi olan Heratlı ünlü yazar ve mutasavvıf Hüseyin Vaiz el-Kaşifi kitabın kenarına notlar yazmış, sonuçta kitap tekrar Mevlana Dergahına geri dönmüştür. Kitapların sağlam bir biçimde geri dönüşünü sağlamak için Kitap iare bedelinin çok yüksek tutulduğu anlaşılmaktadır. Aksi halde çok uzak yerlere götürülen kitapların geri getirilmesi sağlanamazdı.Günümüzde yazma eserlere verilen değerin artmasıyla birlikte yazma eser kütüphanelerine olan talep de giderek artmaktadır. Özellikle Mevlevilik tarihi açısından önemli bilgi ve belgeler ihtiva eden Mevlâna Müzesi kütüphaneleri de aynı ilgiyi görmektedir. Hazini evrak arşivinde bulunan belgelerin bir kısmı Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü Şifahanesinde tamir edilerek ve sayısallaştırılmıştır.

2015 yılında Sakarya ilahiyat fakültesi ve Konya Müze müdürlüğüyle beraber yapılan proje çerçevesinde bu belgeler yayına hazırlanmaktadır.
 

Ali Canip "Konya Müzesindeki Kütüphane", Hayat, C.III, S.56, 22 Kânûn-ı Evvel 1927, s.2-3.

 



 

 
KAYNAKÇA

[2] Elgin, N., “Mehmed Said Hemdem Çelebi ve Sadrazam Mustafa Reşit Paşa”, Anıt, Yıl: 6, Sayı: 28, Konya, 1961, s. 5.
[4] Bakırcı, N., “Mevlâna Müzesi İhtisas Kütüphanesi’nin 1926 Yılında Kuruluşu”, s. 301
[6] Bakırcı, N., “Mevlâna Müzesi İhtisas Kütüphanesi’nin 1926 Yılında Kuruluşu”, s.302
[9] Bakırcı, N., “Mevlâna Müzesi İhtisas Kütüphanesi”, s.40’dan; Une Liste Des Manuscript Choisis Barmi Les Bibliothegues De Konya, İstanbul, MEB, 1951.
[10] Gölpınarlı, A., “Mevlâna Müzesi Yazmalar Kataloğu I”, Ankara, 1967; Mevlâna Müzesi Yazmalar Kataloğu II, Ankara, 1971; Mevlâna Müzesi Yazmalar Kataloğu III, Ankara, 1972; Mevlâna Müzesi Yazmalar Kataloğu IV, Ankara, 1994; Mevlâna Müzesi Müzelik Yazma Kitaplar Kataloğu, Ankara, 2003; Mevlâna Müzesi Abdülbâki Gölpınarlı Kütüphanesi Yazma Kitaplar Kataloğu, Ankara, 2003.
[13] Şahin, B., “Selçuklu’dan Günümüze”, s. 36-37.

Yorumlar

Popüler Yayınlar