SALİH BÜYÜKCAM




Osmancıklı Salih BÜYÜKCAM



17 AĞUSTOS 20017 tarihinde Prf.Dr. Ramazan Altıntaş ve Kuddusi Yıldırım Hocalarımızla beraber Salih Büyükcam  Hocamızı anmak üzere Konyatv'de bir araya geldik. Muhammet Acıyan Beyin hazırlayıp sunduğu  "İz Bırakanlar"proğramının konukları idik.
Bizim üzerimizde emeği ve büyük bir izi bulunan hocamızı yadettik.Hocamızın kıcsaca öz geçmişi şöyledir:
Âdem odur ki adını âlemde andıra.
Âlemde ad kalır ve âdem gelir-gider.
Kadınhanı/ Osmancık köyüünde 20/05/1933 yılında dünyaya geldi. Babası, Konya medreselerinde okumuş, ilmiyle âmil bir âlim olan Hasib Efendi’dir., Annesi Meryem Hanım'dır. Küçük yaşte babasını kaybetti. İlkokulu köyünde okudu. Hıfzını Hoca Hasan Hüseyin Efendide tamamladı.
  .
 Kâl-hâl Müslümanlığının bu çağda iyi bir temsilcisi olduğuna inandığımız  Hocamız,  hâfızlığını tamamladıktan sonra, Annesi tarafından Hacı Mustafa Kurucu Efendiye ilim tahsil etmesi için teslim edildi.Ülkemizde tek parti iktidarının bütün haşmetiyle dini tedrisatı olabildiğince daralttığı ve bunalttığı yıllarda bir Müslüman âlim duyarlılığı sergileyen Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu hocamızın manevi terbiyesinden de geçen Salih hocamız, altı sene kendilerinden başta Arapça olmak üzere, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf, Hadis gibi temel İslam ilimleri alanında dersler alır.Sephavan mahallesinde görev yapan Postalcı namıyla maruf Şeyhu'l-Kurra Rahim Efendi (1873-1954)' ve Ağazade Osman Efendiden kıraat dersleri aldı.

“Görüldüğü zaman akla Allah gelir” diye tarif edilen, adı gibi Salih insan olan hocamız 1950 yılında Kadınhanı’na döner. Henüz talebelik dönemi bitmemiştir. O yıllarda Osmanlı bâkiyesi diyebileceğimiz âlimler vardır memleketimizin her tarafında olduğu gibi, Kadınhanı’nda da. Devrin Kadınhanı müftüsü âlim insan Mehmet Müslimoğlu’ndan özel olarak Fıkıh ve Ferâiz dersleri alır. İyi derecede İslamî ilimlere vâkıf olan Salih hocamız, geleneğimizden kopmadan çalışmalarını bireysel anlamda kendisi yürütür.
Hocamız 27/11/1958 Tarihinde Hatice Süleyha Hanımla evlenir. Biri erkek olmak üzere üç çocoğu dünyaya gelir. Konya-Akşehir (Absarı) ve Konurören köylerinde imam-hatiplik görevine başlar. Bu görevi, 1962 yılına kadar sürdürür. Cemaatinin manevi önderi olan hocamız, kısa zamanda tanınır. Uzak yerlerden ahali fetva sormak için hocamıza gelir. Onun kapısından insanlar hiç eksik olmaz. Fetva bağlamında söyleyeceğini söyledikten sonra, kısa sohbetlerle halkı irşad görevini de sürdürür.
1962–1983 yıllarında Kadınhanı’nda vaizlik yapar. Çevre ilçe ve köylere gider. O, fıkhı, salt, ilmihal bilgileri anlamında anlamazdı. Ona göre Fıkıh, bir Müslümanın gerek ibadet, gerek itikat ve gerekse Müslüman dünyada olup bitenlerin arka planını anlama anlamındadır. Bu sebeple, gerek ilçedeki çarşı camiinde ve gerekse köy ve kasabalarda yaptığı vaazların muhtevasını, şuur verici mesajlar oluşturur. Bu durum bazılarını rahatsız da etmiştir. Biraz da bundan dolayı, daha özgür bir hizmet yapabilmek amacıyla 1983 yılında emekli olur. O, bir müslümanın, işin keyfiyet planında asla emekli olamayacağını, emekliliğin ölümle gerçekleşebileceğine inananlardandı. İşte bu sebeple merhum hocamız, vefatına kadar fahri vaizliğine ve sohbetlerine kesintisiz devam etmiştir. O, sadece kendi küçük dünyasına kapanan bir insan değildir. Hacıveyiszâde hocadan aldığı feyiz ve ilm-i siyaset bilgisiyle başta ülkemiz olmak üzere bütün bir İslam coğrafyalarında olup bitenlere kayıtsız kalmazdı. Müslümanca bir duyarlılığa sahipti. Bu duyarlılığı daima çevresindeki insanlara, özellikle de talebelerine hissettirmiştir.
Merhum Hacı Salih hocamız; güler-yüzlü, insana güven veren, sevecen, utangaç tabiatlı bir insandı. Yolda giderken hızlı gider, etrafına pek bakmaz, daima önüne bakar, (nazar ber kadem), sağından-solundan geçen insanlara tebessümle selam verirdi. Çok güzel bir tebessümü vardı. Bu çağda güler yüzlü sureti ve sünnete uygun sîretiyle tam bir temsil müslümanıydı. Onun konuşmalarının Kadınhanı halkının dindarlığı üzerinde büyük tesirleri olmuştur.İlim Yayma cemiyetinde 1967-1980, 1986-2001 yılları arasınde büyük hizmetler etmiştir. Talebeleri çok seven hocamiz Kadınhanı İmam-Hatip Lisesi'nin yapılmasında, eğitim ve öğretime açılmasında  büyük gayret göstermiş, ciddi manada mücadele etmiştir.
Emekli olduktan sonra bir süre Konya'ya yerleşir, İhsaniye Kur'an Kursunda Arapça dersleri verir, Semsi Tebrizi Camiinde vaazlar eder. Ancak doğduğu yere vefası ağır basar tekrar Kadınhanı'na dönerek Fahri hizmetlerini burada sürdürür.
 Hoca mızın en büyük eseri talebeleridir. 

Hocamızın, gerek halka dönük vaazlarında ve gerekse özel sohbetlerinde çok tatlı ve gönüllere hitap eden bir anlatım tarzı vardı. Örnek bir âlimdi. Hocamızın Cuma vaazlarını hiç kaçırmazdık. Cuma vaazına çıkmadan önce iki rek’at nafile namaz kılardı. Konuşmalarında Allah’ın ismini andığı zaman, Allahu Zü’l-Celâl ve Tekaddes Hazretleri; Hz. Peygamberin ismini andığı zaman Resûl-i Ekrem ve Nebiyyi Muhterem Sallallahu Aleyhi Vesellem demeyi hiç ihmal etmezdi. Gerek Efendimizin ve gerekse sahabenin sadece adını söyleyen kimseleri müsteşriklerin tavrı gibi görür, kınardı. Geleneğimizin hem hâfızı ve hem de muhâfızı idi. İnşallah birgün onunla ilgili hâtıralarımızı yazmak nasip olur.
Mükemmel insan Osmancıklı Salih Büyükcam hocamızı “Mayıs 2001”de dâr-ı bekâya uğurladık. Onu bir kere daha rahmetle anıyoruz.






Nur içinde yat değerli hocam.

Yorumlar

Popüler Yayınlar